Crime 26.Bölüm

16.9K 512 23
                                    

(RUBY'NİN GÖZÜNDEN)

Boynumun gıdıklanmasıyla gözlerimi araladım.Karanlığa alışmak için gözlerimi kırpıştırdım ve başımı aşağı doğru eğdim.Justin başını boynuma koymuş ağır nefesler alıyordu.Kolları sıkıca etrafıma dolanmış ve sıcaklığı beni ısıtmıştı.

Nefesi tenime çarptıkça gıdıklanıyordum ama gülme isteğim bundan değildi.Yüzümdeki büyük gülümsemenin sebebi şuan ki halimizdi.Justin tamamen farklı görünüyordu.Kollarında uyuduğum kişi soğukkanlı bir katildi ama benim

yanımdayken sakinleşiyordu.Farklı bir insan oluyordu.

Justin başını hareket ettirip burnunu boynuma doğru sürttü.Ardından gözleri yavaşça açıldı.

'Bebeğim sorun ne?' Başını kaldırıp yukarı doğru kaydı ve yanağımı elinin içine aldı.

'Sadece nefisin beni gıdıklıyor.' Hafifçe güldü.Bende ona eşlik ettim.Kısa süre sonra ikimizde sessiz kaldık.Justin'in gözleri aşağı doğru kaydı.Bende onunla aynı şekilde dudaklarına bakmaya başladım.Ay ışığı odayı aydınlatıyordu.

Mücevher gibi parlayan gözleri midemdeki kelebeklerin havalanmasına neden oldu.Alt dudağını emdikten sonra serbest bıraktı.Dudağındaki parıltı öpüşme isteğimi arttırıyordu.Ben herhangi birşey yapamadan Justin kolunu belime doğru kaydırıp

dudaklarını dudaklarıma mühürledi.Elimi boynuna,oradanda saçlarına doğru ilerlettim.Justin beni altına alıp öpüşünü sertleştirdi.Ağırlığını üstüme vermeden devam etti.Tüm bedeni bedenime değerken gerildiğimi hissettim.Aynı

zamanda huzurluydum.Dili bütün ağızımda gezindikçe tüm arzularım artıyordu.Ağzımdan küçük bir inilti çıkınca Justin dahada hızlandı.Rahatsız olmadım.Aksine ona uyum sağladım ve bende sertçe onu öpmeye başladım.Elleri kalçalarımdan aşağı doğru

kaydı.Her dokunuşunda vücudum titriyordu ve onunda bunu farkettiğini biliyordum.Bacağıma masaj yapmaya başladı.Elini gezdirip gevşememi sağlıyodu.Bazen bacağımı sıkıyordu.Bana yaşattığı mutluluğu ona yaşatmak istediğim için yerlerimizi değiştirdim.

Onu altıma aldığımda tereddüt etmeden kendimi ona bastırdım.Erkekliğinin sertleştiğini hissedince yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım.Ağzından güçlü bir inleme çıktı.

'Bebeğim' Kesik nefesler alıyordu. Bende onunla aynı durumdayım ama bu bizi durdurmaya yetmedi.Ellerini kalçalarıma getirip sertçe sıktı.Çığlığa benzer bir sesle inledim.

'Bebeğim çok iyisin.' Justin yerinde doğrulup kollarını bana sardı. Devam etmek istiyordum.Justin'in sıcak dudakları beni ele geçiriyordu ama nefessiz kalınca geri çekildim.Alnımı Justin'in alnına dayadım. Ellerim göğsündeydi.Kalp atışları düzensizdi.

Romantik dakikaların üstüne karnımdan gelen sesle hafifçe sırıttım. Justin dev bir kahkaha atmayı tercih etti.

'Biri acıktı sanırım. ' Isırdığım dudaklarımı serbest bıraktım.Justin vakit kaybetmeden dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu.

'Evet, biraz' Dişlerini gösterecek şekilde sırıttı.

'Hadi mutfağa inelim. ' Başını sallayınca Justin'in etrafına doladığım bacaklarımı geri çekip kalkmaya çalıştım.Justin kollarını sıklaştırdı ve hızlıca beni kucağına aldı. İtiraz etmeden başımı omzuna doğru koydum.

'Hadi seni doyuralım.' Boynuna sardığım kollarımdan destek alaeak yanağına doğru uzandım ve sulu bir öpücük bıraktım.Justin kapının kolunu indirip ayağıyla açtı. Odadan çıkıp merdivenlere yürüdü ve seri adımlarla aşağı indi. Fazla hafif değildim ama Justin beni taşırken zorlanımıyordu.Mutfağa girmeden önce beni zıplattı.Ağzımdan çıkan küçük çaplı çığlığa engel olamadım.

'Bebeğim sakın ol.Seni düşürmeyeceğimi biliyorsun.' Ellerimi saçları arasında gezdirip hafifçe masaj yaptım.

'Biliyorum. ' Mutfağa girince Justin beni tezgahın üzerine oturttu.Gözümün önüne gelen hir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırıp işine başladı. Buzdolabından salatalık, domates, biber ve başka birkaç malzeme çıkarıp kahvaltıyı hazırlamaya başladı. Bir yandan da ıslık çalıp ritim tutuyordu . Yüzümdeki gülümsemeyle onu izledim.Elindeki büyük bıçağı ustaca kullanıyordu. Belki sebze doğramak dışında kullandığı yerlerde pratik yapma şansı bulmuştu. Eğer biri damarınıza basarsa ve siz biraz psikopatsanız bıçakla işkence etmek en kolay yoldur. Justin'in ve benim psikopat olduğumuz açık olarak ortada. Sıradan biri olsam yakaladığım piç kurularının vücutlarına bıçakla desenler çizmem.Küçükken resim çizmeyi çok severdim.Yetenekli olduğumu da söyleyenler olurdu ama bunu geliştirme fırsatım olmadan hayatın kirli tarafıyla tanışmıştım.Yeteneğimi boşa harcamak istemediğimden çizimler yapmaya devam ediyordum.Sadece kalem yerine bıçak, kağıt yerine insan derisini tercih ediyordum.

'Ne düşünüyorsun? ' Justin'in soru soran bakışlarıyla karşılaştım.

'Hiç.Sadece bıçağı iyi kullanıyorsun. ' Justin yavaşça önüme doğru geldi.Bacaklarımı iki yana açıp bana doğru yaklaştı. Ona fırsat vermeden tişörtünün yakasından tutup onu kendime çektim. Sert ve kısa bir öpüşmenin ardından Justin geri çekildi.

'Bunu daha sık yapmalısın.' Hafif bir kahkaha attım. Bu teklifi reddetmek mümkün değildi.

'Hadi bebeğim acele et.Kahvaltıdan sonra dışarı çıkacağız. Seninle normal bir randevuya gitmek istiyorum.'

Justin beni belimden tutup yerimden kaldırdı.Masaya doğru yürüyüp oturduk. Justin önüme bir fincan sıcak kahve bıraktı. Kendisi içinde bir fincan doldurduktan sonra yerine oturdu.Masadaki yiyeceklerden lokmalar almaya ve gülüşmeye başladık. Justin çatalına bir salatalık alıp bana doğru uzattı. Tam ısırmak için uzanmışken çatalı geri çekti.

'Justin!' Bileğinden tutup çataldaki salatalığı ağzıma attım. Birkaç lokmadan sonra çatalımı bıraktım. Fincanimda ki kahveyi bitirdim ve yerimden kalktım.

'Neden bu kadar acele ediyorsun?' Justin dolu ağzıyla konuşmaya çalıştı.

'Hazırlanmalıyım bebeğim.' Justin'in dudağının kenarını öpüp geri çekildim. Justin'i yemeklerle başbaşa bırakıp merdivenleri çıktım. Odama girip kapıyı kapattım. Dolabımdan siyah dar bir pantolon ve beyaz bir gömlek çıkarttım.Banyoya girip üzerimdeki kıyafetleri çıkardım. Bacaklarımdaki morluklar kendini belli ediyordu.Kolumdaki eski sargıyı açıp kenara bıraktım.Yeni sargıyı sarmadan önce pantolonumu giydim.

Ruby, neredesin?' Justin'e cevap vermeye fırsat bulamadan banyonun kapısı açıldı.

'Rub--' Justin'in gözleri büyüdü. Utandığımı belli etmeden kolumdaki yarayla ilgilenmeye devam ettim.

'Ne yapıyorsun.?' Pamukla ilacı yaraya bastırdım.Justin yanıma gelip pamuğu elimden aldı. Bana göre daha nazik bir şekilde yarama pansuman yaptı. O bunu yaparken yuzumde tek hir mimik bile oynamamıştı.

'Fazla kuvvetlisin.' Koluma sargıyı sarıp pansumanı bitirdi. Hızlıca ona doğru döndüm. Kollarımı boynuna doğru sardım.

'Güçlü olmamı sağlayan sensin.' Justin dudaklarıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra bir yenisini ardından bir yenisini ekledi.Boynuma doğru kaydı ve orada biraz oyalandıktan sonra geri çekildi. Kenarda duran gömleğimi alıp giymeme yardım etti.Düğmeleri teker teker ilikeyip elimi tuttu.Odadan çıkıp Alexander'ın odasına girdik. Justin kenara bıraktığı pantolonunu alıp eşorfmanını çıkarttı. Boxerla karşımda oldukça rahattı. Yüzümdeki kızarmayı saklamak için başımı eğip ayaklarımla yere şekiller çizmeye başladım.

'Hadi gel.' Justin elimden tutup beni yerimden kaldırdı.Odadan çıkıp merdivenleri indik.Askıdan ceketimi aldım . Kapının üzerinden anhtari çıkarıp dışarı çıktım. Justin benden önce gidip kapımı açtı. Arabaya binmeden önce burnunu öptüm ve yerime yerleştim. Justin etraftan dolandıktan sonra yerine geçti ve arabayı çalıştırdı. Gaza basmadan önce bana bakıp gülümsedi. Bugün güzel bir gün olacak.

BÖLÜMÜ TELEFONDAN YAZDIM AYRICA BİRAZ KISAYDI AMA BERBAT BİR GÜN GEÇIRDIM VE ANCAK BU KADAR OLDU AMA UMARIM BEGEBIRSINIZ AKSIYON YAKINDA TEKRAR BASLAYACAK DIYE UMUYORUM HEPINIZI ÇOK OPUYORUM OY VERMEYI UNUTMAYIN VE YORUMLARINUZ İÇİN TESEKKUR EDERIM :D

CrimeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin