Luke, Michael'ın onayını duyduğunda ellerini sevinçle çırpıp göleti işaret etti. "Şimdi git ve yüz, seni orospu çocuğu! Dört dakikan var!"
Michael kahkaha atıp ayağı kalktı. "Hala gölet meselesinde olduğuna inanamıyorum."
"Soğuktan ölmek üzereydim ve içeride baygınlık geçirdiğime yemin edebilirim. Çektiğim acıyı sen de çek."
Michael göz devirip gölete yürürken Luke arkasından geliyordu. 'Çektiğim acıyı sen de çek.'
Keşke Luke, Michael'ın tüm acısını bilseydi, keşke Michael o cümleyi Luke'a kursaydı.
Ama trilyonuncu kez sustu ve askılı tişörtünü üstünden fırlattı. Altındaki pantolonu da sıyırıp boxerıyla kaldı.
Luke, Michael'ın şekilli vücuduna ve kıvrımlarına bakarken nefes almayı unuttu.
Michael gölete atlamadan önce çarpıkça gülümsedi. "Kıçıma bakmayı kes Hemmings."
Ve Luke'u dört dakika boyunca domates gibi suratıyla yalnız bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
17 Minutes | muke
Fanfiction"Korkaksın, baksana, yağmurun seni ıslatmasından korktuğun için bere takmışsın." - Muke is real, always. 🌻
