21. BÖLÜM

1.5K 151 14
                                    

Bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim. Elem'in yaptığı iş miydi? Bir sürü mağaza gezmiş, gerekli gereksiz bir sürü şey almıştık ama durup dururken canı baklava çeken Elem'e geç saatte açık pastahane bulamamıştık. Bende gaza gelip ben sana yaparım, sen çok yoruldun, git duşa gir diyecek kadar cesaretlenmiştim ki şimdi mutfakta elim ayağım nişastaya bulanmış bir şekilde telefondan tarif bakıyordum. Gerçekten o sözleri söylerken ne bekliyordum? Şu çıplak bir şekilde önlük takarak reklamlara çıkan adamlar kadar muazzam bir sonuç elde edeceğimi falan mı?

Oflayarak elimi saçıma daldırdığım an küçük bir aydınlanma yaşadım. Ardından kimisi saç diplerime, kimisi de saçlarıma bulanan nişastaların farkına vardım. Kendine tutunacak dal bulamayan nişasta tozları da yüzüme incecik bir kar gibi yağdı. Elimi hızla saçımdan uzaklaştırdım fakat bunun da yanlış bir hareket olduğunu o an anladım. Elimin hızlı olmasından dolayı saçlarım hareketlenmiş, üzerine tutunan nişastalar bu kez de yüzüme tutunmuştu.

"Lanet olsun!" Önümdeki hamurlara ve nişastadan dolayı ten renginden birkaç ton açık fondöten sürmüş kız gibi görünen telefon ekranımdaki tarife bakmaya çabaladım. Ah şu internet siteleri. Her şeyi ne kadar da kolay yansıtıyorlardı. Kolay baklava diye girdiğim tarifte bu kadar zorlandıysam kim bilir başka çeşitlerinde ne yaparım! Üstelik birçok kadın bu tip şeyleri benim gibi sorunlar çıkarmadan ivedilikle yapabiliyorken neden ben yapamıyorum ki? Sonuçta tek farkımız cinsiyet, kadınlar inşaat ustası olabiliyorken ben neden bir baklavayı açamıyorum.

"Boran?" Arkamdan gelen ürkek sesle gözlerimi kapattım. İşte tam da rezil olduğum andı. Gözlerimi açıp ona döndüğümde mavi gözleri önce irileşti, ardından bir o şeklini alan ağzı düz bir çizgi olarak birbirine kapandı. O iki dudağın arasında bir eksik vardı fakat şimdi sırası değildi. "Bu kadar zorlamasaydın keşke, önemli değildi."

Önemliydi, benim için önemliydi işte. İlla hayvanlar gibi hır gür çıkarıp, hayvansı şekilde mi dişimi etkileyeyim? Ben de insan gibi flört etmeye çabalıyorum. "Boş versene, baklava yapamadığımı öğrendim işte."

"İnanmıyorum," Gülmemek için kendini sıktığını belli eden surat ifadesiyle yanıma yaklaşarak yanağıma elini koydu. "Şu haline bak."

"Ne varmış halimde?"

"Fazlasıyla şapşallık ve biraz nişasta." Kıkırdayarak söylediği sözlerle bakışları tezgaha kaydı. Ben de göz ucuyla tezgaha baktım. Aslında bir şeyleri becermiştim. Minik topları açabilmiştim ama büyükler sıkıntı çıkarmıştı. Ya yırtılmış ya da saçma sapan şekiller almışlardı.

"Bence yakışıklı bir erkek için gereken her şey yüzümde şu an mevcut." Rezil bir şekil almış hamurdan bakışlarını çekerek bana döndü.

"Bence de, fazlasıyla yakışıklı görünüyorsun. Hatta," Yüzümde hissettiğim incecik dokunuşlarla ne olduğunu anlamadan ani bir refleksle nefes aldım ve sonuç, nişastayla dolan bir burun. Ben öksürerek gözlerimi açmaya çalıştığımda dudaklarımda yumuşak bir dokunuş hissettim. "İşte şimdi çok daha yakışıklısın."

***

Davetin olduğu gece işlerimi normalden biraz daha erken halledip eve daha erken geldim. Geldiğimde koskoca evde Elem'in tıkırtılarını duyamayınca bir garip hissetsem de yukarı çıktıkça kulağıma daha net ulaşan su seslerinden onun duşta olduğunu anladım. Odaya ulaştığımda üzerimdeki ceketi ve gömleği çıkarıp özensizce koltuğun üzerine koyup geniş yatağıma yüz üstü attım kendimi. Bu gece şu davet işi olmasa, bir güzel uyku çekerdim ama işte özel bir konuk olarak gitmemek olmaz. İki gündür uyumuyor olsan da gideceksin Boran Göğekazılı, özel konuksun sen!

Mavi Vurgun | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin