7. BÖLÜM

2.7K 240 183
                                    

Yine telefondan yazılıp düzenlenmiş bir bölüm, umarım keyifle okursunuz!

Mavi tonlardaki fotoğrafları bana instagram hesabımdan ulaştırabilirsiniz!

*

Tenimi anne şefkati gibi sarıp sarmalayan buharı geride bırakmak pahasına banyo kapısını açıp belimdeki havluyla odama giriş yaptığımda annemin yatağıma oturmuş beni beklediğini gördüm. Yatağım annemin zarif ellerinin değdini vurgularcasına düzenlenmiş, perdelerim açılmış, odam havalandırılmıştı. Anne eli dedikleri hiçbir cadının beceremeyeceği bir büyü kadar ilgi, alaka ve büyük çaba zaruretini doğuran, bu dünyada çok nadir, bir kere sahip olma şansımız olan, doğduğumuzda verilen bir armağandı.

"Günaydın anne, rüyanda mı gördün?" Giyinme odasından babama göre hiçbir zaman giymediğim düz ve baskısız olan tişörtlerden bir tane alıp üzerime geçirdim. Islak saçlarımdan damlayan sular gri kumaş üzerinde minik izler bırakırken annem cama yönelmiş giyinmemi bekliyordu.

Üzerimi tamamen giyinip çıktığımda sırtı bana dönük hala camdan dışarıyı izleyen anneme sessizce yaklaşıp arkadan beline sarılıp kafamı boynuna gömdüğümde beni bekliyormuş gibi kafasını kafama yatırıp derin bir nefes doldurdu ciğerlerine. "Boran, "

"Söyle annem," İçime sokasım geldi kocaman kollarım arasında küçücük kalan narin bedenini. İri gövdemle ona görünmezlik hakkı verdiğim kısa sürede kendinden geçmiş tatlı tatlı gülümsüyordu.

"Bunlar neden oğlum?" Zarif çenesini kaldırarak seyre daldığı camdan bahçede yoğunlaşan ve artırdığımız güvenliğin sonuçları olan koyu renk giyisileri ile pek de iç açmayan korumaları işaret etti.

"Neler annem?" Saf rolünü oynamak her koşulda hem vakit kazandırır hem de beyninin içinde dönen çarklara birkaç damla yağ damlatarak dönüşü kolaylaştıracak etkiyi yaratır. Tabi karşınızdaki kişi bakışlarınızı birer hayranlık olgusuna çevirecek kadar zeki bir kadınsa oyunculuğunuz ne kadar iyi olursa olsun inanmayabilir zira Ecrin Göğekazılı bakışlarımı hayranlık olgusuna çevirecek kadar zeki bir kadın.

"Bu güvenlik artırma politikası ve şu ağaçta bekleyen keskin nişancı. Neden bunlar?" Ne demek istediğini çok rahat anlayabiliyordum fakat onun ellerimi yanaklarıma yerleştirip bu hareketi yapabilmek için parmak uçlarında yükselip aynı zamanda benimde boyu karısının makyaj masasının aynasına yetmeyen bir erkek gibi eğilmeme sebep olarak söylemesi anladığımı belli etmekten daha keyif verici.

"Anne sen keskin nişancıyı nasıl gördün?" Etrafımızda her daim bulunan güvenlik çemberinin sıklaşması konusunu pasivize etmeye yönelik sorduğum sorunun aslında cevabını biliyorum çünkü annemin gördüğü gerçek bir keskin nişancı değil, olası bir durumda dikkatleri üzerine çekecek silahının ucuyla kendini ele veren bir keskin nişancı mankeni. Sıkıca ağaca tutturulmuş ve kamufle olmasına rağmen silahının ucundan kaybeden keskin nişancı vurulduğunda kafasının içinde bulunan kan torbası patlayacak ve diğerleri keskin nişancıyı imha ettiklerini zannederken gerçek ve işini profesyonel olarak yapan keskin nişancı yapması gerekeni yapacak. Bir nevi yanıltma çalışması.

"Anneyim ben, görürüm." Ellerini yanaklarımdan çekip göğsünün altında birleştirdiği kollarıyla kafasını gururlu bir edayla kaldırdı. Kibirle harmanlanmış gururunu ince ve kavrulmuş kahve çekirdeği gibi koyu bir enge sahip olan gözlerinin kenarında kendini belli edeyen çeperlerinin içinde tutarak gözlerini kıstı. "Sen soruma cevap ver."

"Gün geçtikçe etrafımdaki sevdiğim insanlar artıyor, birine zarar gelsin istemiyorum." Çocukça bir savunmasızlık ifadesini annemde koruma ihtiyacı hissettirmek isteyerek yüzüme yerleştirdim. Benim ifadem onun üzerinde pek etkili olmamış daha çok küçük çocuğunun izinsiz parka gitmesinin sebebini sorgular gibi bir hali vardı.

Mavi Vurgun | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin