Buluşalım Mı?

1.1K 118 98
                                    

Herkes Ji Soo'ya odaklandığında Ji Soo'nun tek odaklı olduğu şey Jin Woo'ydu. Jin Woo ilk önce yutkundu ardından cevap verdi "Ne ayrılması? Olmaz öyle şey"

"Ayrılalım" Ji Soo kararında ciddiydi "Ben artık gerçekten dayanamıyorum. Benden çok Mino ile ilgileniyorsun. Onu geçtim bu ilişkinin erkeği ben gibiyim ve bundan sıkıldım"

Bu sefer Jin Woo Ji Soo'yu sarstı "Ji Soo, saçmalama"

"Ne demek saçmalama?" Ji Soo'nun gözleri dolmaya başladığında ona destek olmak için yanına gittim "Seni en küçük şeyden bile koruyan ben değil miyim? Senin evinde kaldığımız gün küçücük bir böcekten bile korktun ve böceği öldüren ben oldum"

Ji Soo'yu bana doğru çevirdim "Sakin ol" en yakın arkadaşımdı. Fakat en yakın arkadaşımmış gibi bir tepki vermek yerine beni itmeyi tercih ettiğinde donakaldım.

O ise konuşmasına devam etti "Bana sürekli hediyeler alarak mutlu edemezsin. Ben romantizmden hoşlanan biriyim. Sense sadece para ile mutlu olacağımı sanıyorsun. Yeter artık, gerçekten"

"Ji Soo-"

"Bitti" dedi Ji Soo "Uzatma, bitti. Dayanamıyorum, ayrılalım"

Ji Soo'nun beni itmesine rağmen tekrar ona yanaştım ve koluna girdim "Gel benimle, sakinleşmen gerekiyor" yavaş yavaş odadan çıkarken içeridekilere son bir bakış attım. Lisa Mino'nun yanında, Mino ağlayan Jin Woo'yu sakinleştirir durumda, Hoon ve Yoon televizyon izliyormuşçasına omuz omuza ve son olarak da Jennie peşimizden geliyor durumdaydı.

Jennie'ye sessizce fısıldadım "Bize biraz izin ver. O benim en yakın arkadaşım" başıyla onayladığında ise yatak odama girmiş bulunduk.

Onu ilk önce yatağıma oturttum ve ardından diz çökerek bana bakmasını sağladım "Boşver, böylesi daha iyi oldu. Hem Jin Woo sana göre değildi"

Elleri yüzünde ve ağlıyor olduğu için ne dediğini anlamıyordum bu yüzden konuşmaya devam ettim "Bir şeyler kırmak ister misin? Bence sakinleşmene yardımcı olabilir"

Başını kaldırdı. Makyajının tamamı neredeyse akmıştı "Ne?"

Elimi çeneme koyup düşünüyor gibi yaparken etrafa göz gezdirdim "Şunu kırmaya ne dersin?" derken ortaokuldayken gitar çalarak kazandığım ikincilik ödülümü gösterdim "Bence bunu kırmalısın"

Koluyla burnunu sildi "Saçmalama"

Omuz silkerken çoktan ödülü ona doğru uzatmıştım bile "İkincilik ödülü zaten, kır gitsin. Senden değerli mi?"

Ji Soo ödülü incelerken kapı tıklandığında seslendim "Kimsin?"

Kapının ardındaki kişi soruma yanıt verdi "Jennie"

"Tamam, gelebilirsin" o odaya girmek için yaklaşırken bende çıkmak için yaklaştım kapıya. Tam yanımdan geçerken ise kulağına doğru seslendim "Ji Soo sana emanet" beni göz kırparak onayladığında kapıyı ardımdan kapattım.

****

Jennie ve Ji Soo'yu evde yalnız bırakıp dışarı çıkmadan önce Ji Soo'ya sormayı unutmamıştım. Kendi rızasıyla gitmemi istediğinde ise ikiletmeyip diğerleriyle dışarı çıkmıştım.

Jin Woo tek kelime bile etmeden kollarını göğsünde birleştirmiş bir şekilde gidiyor, arkasına Mino ve Lisa köpeği tutuyor, onun arkasında da Hoon, Yoon ve ben üçlü bir şekilde ilerliyorduk. Mino'nun Jin Woo'yu korkutmak için çıkardığı ses hepimizin sıçramasına sebep olsa da en çok korkan tartışmasız Jin Woo'ydu. Korkarken adeta bir çekirge gibi zıplayarak benim yanıma kadar gelmişti. Kolumdan tutup arkama saklanması son derece komikti ve Ji Soo'nun ne demek istediğini şimdi daha iyi anlıyordum.

Playing W Fire | chaelisa ✔Where stories live. Discover now