Nöbet

2.1K 179 109
                                    

Uyanır uyanmaz lavaboya gittim. Ailemle birlikte yaşadığım evde kendime ait banyom vardı ve neredeyse günlük işlerimin hepsini burada hallediyordum.

Aynaya baktığımda gördüğüm soluk görüntü karşısında şaşırmadım. Tüm gece uyumadığım için bunu bekliyordum zaten. Kim dün gece yaşadıklarından sonra uyuyabilirdi ki?

Sahneye çıkmış ve şarkı söylemiştim. Alkışlanmış ve beğenilmiştim. İlk başta beni beğenmeyen adam daha sonra bahşiş bile bırakmıştı. Üstüne üstlük tebrik bile etmiş hatta beni başka zaman tekrar sahnede görmek istediğini de belirtmişti. Tüm bunların ardından kim heyecanlanmadan rahat bir uyku çekebilirdi ki?

Solgun görüntüme daha fazla dayanamayarak avucuma doldurduğum suyu yüzüme çarptım. Bu az da olsa kendime gelmemi sağladığında gülümsedim. Fakat gülümsemem uzun sürmedi. Bugün nöbet günümdü, yani işe erken gidip her yeri temizlemek zorundaydım. Ve aynı şekilde en geç çıkan da ben olacaktım. Tartışmasız dünya üzerindeki en nefret ettiğim gün nöbet günüydü.

Suyu birkaç kez daha yüzüme çarpıp buram buram yumuşatıcı kokan havluyu yüzüme bastırıp nefessiz kalana kadar kokuyu içime çektim. Okyanus kokulu bu yumuşatıcı gerçekten favorimdi.

Pijamamın cebindeki telefonum titrediğinde  havluyu yerine astım ve acele bir şekilde elimi kurulayıp telefonu elime aldım.

Kimden: Kim Jennie
Dün akşamki gösterin inanılmazdı. Beni hayal kırıklığına uğradığın için teşekkür ederim. Bugün de sahne alabilir misin?

Saniyeler içinde cevap yazdığım için yazım hatası yaptım.

Kime: Kim Jennie
Teşekkürleö. Ve sahne almayı çök isterim.

Mesajı yollar yollamaz telefonu fırlattım ve olabildiğince hızlı bir şekilde hazırlandım. Akşamdan hazırladığım kıyafetler hızlı olma konusunda oldukça yardımcı olurken bir yandan da saçlarımı taradım, ve çıkmaya hazırdım.

Yol boyunca müzik dinleyip hangi şarkıyı söyleyeceğim konusunda düşündüğüm için geldiğimi neredeyse fark edemiyor ve durağı kaçırıyordum. Neyse ki istenmeyen bir olay yaşamadan otobüsten indim ve kafeye yürümeye başladım.

Heyecanlı olduğum için neredeyse uçarcasına hareket edip Jennie'nin odasının önünde durdum ve tıklamayı unutup içeri daldım "Ben geld-" sözümün kesilmesine odada bulunan Jennie ve Ji Soo sebep oldu. Jennie'nin Ji Soo'ya kızıyor gibi bir hali vardı. Odaya girdiğimde ikisi de donakalmıştı.

Jennie bağırdı "Kapıyı tıklaman gerekir!"

Başımı öne eğdim "Özür dilerim"

Oflayan Ji Soo'nun ardından konuşan Jennie oldu "Sen biraz dışarı çıkar mısın Ji Soo! Chae Young ile konuşmam gerekiyor!"

Ji Soo özür dileyerek eğildiğinde kendimi kötü hissettim. Sonuçta içerde her ne yapıyorlarsa onları rahatsız eden bendim. Ama özür dilemesi gereken Ji Soo olmuştu. Ji Soo'yu gerçekten çok seviyordum. Burdan çıktığım anda ilk işim ondan özür dilemek olacaktı.

"Evet" dedi Jennie Ji Soo kapıyı kapatır kapatmaz "Neden bu kadar erken geldin?" Sorusunu sorarken gösterişli sandalyesine oturmuştu bile.

"Bugün nöbet günüm"

Saçlarını karıştırdı, bunu unutmuş gibiydi "Haklısın" dedi "Sormadım farz et" ve hemen ardından ekledi "Herneyse. Dün akşam için tekrar teşekkür ederim"

Gülümsememe engel olamadım ve Jennie konuşmaya devam etti "Bunun hakkında biraz düşündüm. Sesin gerçekten harika, yeteneklisin" dedi. Beni övdüğü her kelimede gülümsemem biraz daha artıyordu "Düşündüm ki artık akşamları sadece sen çıksan olur mu? Dün herkes seni çok beğendi"

Playing W Fire | chaelisa ✔Where stories live. Discover now