Otobüs + Köpek

1.5K 130 159
                                    

Çalıştığım kafede boya işleri olduğu için bugün tatil olduğu mesajını almıştım Jennie'den. Bildiğime göre bu tip mesajlar akşamdan atılırdı ama bu mesaj bana geldiğinde çoktan yola çıkmıştım bile.

Bu akşam aniden tatil mesajı gelmese sahne alacağım için yanıma gitarımı da almıştım. İki gecedir sahne alıyordum ve kendi gitarımı kullanmadığım için rahat edemiyordum. Ji Soo'dan sonraki en yakın arkadaşım gitarımdı doğrusu.

Herneyse.

Herhangi bir durakta inmiş, evime dönmek için otobüs bekliyordum. Sırt çantama akşam giymek için yerleştirdiğim elbise ve ayakkabının ağırlığı yetmiyormuş gibi bir de eşek ölüsünü aratmayan gitar çantam vardı. Sırf bu yüzden hafta boyunca çalıştığım yerin tatil olmasına sevinmeden küfür etmeye başlamıştım. Bence küfür etmeye değer bir durumdu.

İçimden küfür etmeye devam ederken beklediğim duraktaki boşalan banka oturdum. Otobüs gelmişti fakat bu benim bineceğim otobüs değildi. Yaklaşık on kişi binmiş ve beş kişi inmişti. Can sıkıntısından inip binen insanları bile sayar olmuştum.

"Yanınıza oturabilir miyim?"

Duyduğum sese döndüğümde oldukça hoş görünümlü bir erkekle karşılaştım. Gitar çantamı alıp yan tarafıma sabitledim. Bu sayede soru soran oğlana yer açmış oldum.

Gülümsedim "Tabii oturabilirsiniz"

Muhabbetimizin burada sonlanacağını sanıyordum ama sandığım gibi olmadı. İsmini dahi bilmediğim erkek konuşmaya devam etti "O gitar sizin mi?"

"Evet" dedim "Benim"

Beni baştan aşağı süzdükten sonra devam etti "Burada mı yaşıyorsun? Seni daha önce görmedim"

İyi birine benziyordu bu yüzden konuşmakta bir sorun görmedim "Hayır burada yaşamıyorum" dedim "Aslında işe gidiyordum ama birden bire tatile girdiğimiz hakkında mesaj aldım. Yani eve dönüyorum"

"Yoksa sahne mi alıyorsunuz? Yani sahneye mi çıkıyorsunuz?" Bunu sorarken heyecanlandığı gözlerinden belli oluyordu.

"Evet akşam sahneye çıkıyorum, gündüz ise garsonluk yapıyorum"

Muhabbet hoşuna gitmiş olacak ki kalçası üstünde kayıp yanıma yaklaşarak aramızdaki mesafeyi azalttı "Adın ne? Ben Yoon" dedi "Kang Seung Yoon"

"Chae Young" dedim tıpkı onun gibi "Park Chae Young. Memnun oldum" hemen ardından elimi uzattım.

Uzattığım elimi tuttuğu eli son derece bakımlıydı. Aynı zamanda büyüktü de. Bu, bir gitaristin en büyük hayali olabilirdi.

"Ellerin kocaman" dedim ellerimizi ayırdıktan sonra "Gitar çalıyor musun?"

Başıyla onaylarken dibi gelmiş sapsarı saçları bir o yana bir bu yana sallanıyordu "Kendi halimde çalmaya çalışıyorum"

"Çalıştığım kafede çalmaya ne dersin? Bu sıralar davet ettiğimiz ünlüler gelmiyorda, birine ihtiyacımız var"

"O kadar iyi olduğumu sanmıyorum" dedi "Beni çalıştırsana. Sahneye çıktığına göre baya iyisindir"

Güldüm "Sapık olmadığını nerden bileceğim? Daha yeni tanıştık"

Beni taklit ederek güldü "Yolda sana eşlik etmeme izin ver. Eğer sapıksam" dedi ve göz kırptıktan sonra devam etti "Ki değilim, zaten otobüsler kalabalık oluyor yani sapıklık yapamam. Hem iyice tanışmış oluruz ve bana numaranı verirsin. Ne dersin?"

"Olur" derken aynı anda ayağa kalktım "Otobüs geldi, hadi binelim!"

****

İnmem gereken durakta Yoon -ona böyle seslenmemi  istemişti- ile birlikte indiğimizde telefonumu çıkarıp "İyi birisin" dedim "Sana numaramı vereceğim"

Playing W Fire | chaelisa ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin