Sevgilim!?

2.7K 194 49
                                    

Sonunda alışveriş merkezine gelmiştik. Ben pek istekli değildim aslında ama yapacak birşey yok geldik çekicez. "Eee ilk nereye girsek Afocan?" Dedi Melis mutlulukla. "Benim için farketmez ya." Dedim ve gülümsedim. Havaya baktı ve göz devirdi, Savaş yanıma geldi. "Siz gidin biz geliyoruz!" Dedi diğerlerine. Ben anlamsızca bakarken o beni çekiştirmeye başlamıştı.

"Nereye gidiyoruz Savyemek?" Dedim durdu ve bana anlamsızca baktı ben ise şapşal şapsal gülüyodum. "Hani Savaş ya aş yemek demek. Savyemek anladın mı?" Dedim ve gülmeye devam ettim. Göz devirdi ve çekiştirmeye devam etti.

Bir cafeye gelmiştik sipariş verip konuşmaya başladık. "Evet anlat bakalım canını sıkan bu şey ne?" Dedi ve bana bakmaya başladı. "Bi-bilmiyorum ya-yani sadece kötü hissediyorum." Dedim gözlerimi kaçırarak. Elimi tuttu ve gözlerimin içine inatla bakmaya devam etti. "Bana her zaman herşeyi söyleyebilirsin biliyorsun dimi?" Dedi arkadaşça.
(BAKIN ARKADAŞÇA O SINIF ARKADAŞLARI GİBİ OOOOOOO FALAN DİYİN!)

Siz Azize'yi takmayın. "Cidden yo-yok birşey." Dedim gülümseye çalışarak. Kafasını salladı ama pek yemiş gibi değildi.
(Ama yalan mı be! Birşey yok ki kötü hissediyosun sadece!)

Azize haklıydı yalan söylememiştim o yüzden sıkıntı da yoktuuuu. Siparişlerimiz gelmişti ben bir tane limonata istemiştim, Savaş'da kola.
(İlla doğrusunu yaz diyorsanız cola* diye algılayabilirsiniz.)

"Bana teşekkür etmen lazım seni o manyakların elinden kurtardım." Dedi ve gülümsedi. "Amaaaaan boşver!" Dedim ve limonatamdan bir yudum aldım. "Ba-baban mı? Ya-yani canını sıkan." Dedi korkarak. "Atakan ne yaptı ki? Ne alaka?" Dedim anlamsızca. "O değil yani şey-" birden sustu. "Boşver ya saçmaladım işte." Dedi.

"Yok yok söyle lütfen." Dedim ve onu dinlemeye başladım. "Canını sıkan baban mı? Yani o birşey mi yaptı?" Dedi utana sıkıla. "Bir benim öyle bir babam yok savyemek. İki ben sadece hak eden ve insan olanları kafama takarım. Malesef onda ikisi de yok!" Dedim ve gülümsemeyle çalıştım.

"Biliyorum onunla ilgili konuşmayı sevmiyorsun ama...ama meraktan deliricem! Çok merak ediyorum!" Dedi sabırsızca. "Savyemek! Ben sana nasıl annenizi sormuyosam sende bana o yaratığı sorma! Hem resmen yağmurdan kaçarken doluya tutuldum!" Diyip masadan kalktım. "Hesap ellerinden öder karşim ben gidiyorum!" Dedim gülerek ve ilerlemeye başladım. Arkamda kollarını birleştirmiş, somurtarak bana bakan bir adet Savyemek bırakmıştım.

Birden yanımda beliren Timur ödümü patlatmıştı. "Yavaş be ayı! Ödüm patladı!" Dedim sinirle kaşlarımı çatıp. "Sakin prenses!" Dedi ve gülerek bana bakmaya başladı. O sıra da arkama bakakalmıştı. "O Araf değil mi?" Dedi hemen oraya dönüm.

Dona kalmıştım resmen yanında Kumru vardı ve...ve yiyişiyolardı.
(E YUH BE KARDEŞİM! SENİN ŞANSINDA BİR SORUN VAR KANKA BAK SÖYLEMEDİ DEME!)

Ben öyle bakakalmış ikisine sinir ve şokla bakarken. Timur yanlarına gitmeye başladı beni de çekiştirerek.
(İlk günden ne bu yakınlık Timur kardeş?)

Bir Azize doğru söylüyordu, iki Azize şuan konu bu değil! Yanlarına geldiğimizde Araf bana korkarak bakıyordu, Kumru ise sürtük gülüşü vardır ya hani itici tiksinç! Aha aynen o bakışı atıyordu.
(Atmıyo resmen fırlatıyor!)

Azize yine haklıydı. Ya ben bir kere bile iç ses salak salak konuşuyordu diyemicekmiyim! Yeter artık doğru konuşma be kızım!
(Ayy hep doğru konuşuyorum niye? Çünkü çok zeki bir canlıyım!)

Azize'nin ego kasışını bir kenara bırakıp şu lanet ana geri dönelim. "Merhaba gençler!" Dedim ve kollarımı önümde birleştirip sinirle Araf'a bakmaya başladım. "Sevgilim hadi soylesene çıktığımızı." Dedi Kumru ardından da bana acır gibi baktı. "Vay yenge mi?" Diyen Timur'un karnına dirseğimi geçirdim. "Sevgilim sende söylesene!" Dedim Timur'a bakarak. O ise şok bir ifadeyle bana bakıyordu.

5'İ BİR YERDE #Wattys2018 FİNAL YAPTI!Where stories live. Discover now