BİTTİ

4K 332 222
                                    


Birden destursuz bir şekilde kapıyı açtım ve sessizce geri kapattım. İlker tek kişilik koltukta otururken,Aksel volta atıyordu. "Aksel!" Dedim sinirle. İkisi de birden bana döndü. Sanki benden birşeyler saklıyolardı ve korkuyolardı. Odanın ortasına tamamen gelince Aksel'e dönüp. "Hemen herşeyi anlatıyosun!" Dedim ve işaret parmağımı salladım.

"Afra bak-" "Afra bak falan yok! Hemen herşeyi öğrenmek istiyorum!" Dedim sinirle yeniden. "Afra" dedi ve sustu. İkisi de konuşmuyodu. "NE AFRA NE!? YA BANA HERŞEYİ ŞUAN DA ANLATIRSIN ya da...ya da ben bi şekilde öğrenirim!" Dedim ve ona biraz yaklaştım. "Tamam bak herşeyi anlatıcam ama...ama beni sonuna kadar dinle lütfen" dedi. Kafamı salladım. İlker kalktı ve odadan çıktı. Aksel bana yaklaştı ve ellerimi tutup yatağa yöneltti.

Yatağın üstüne oturduk. Aksel ellerime bakarken ben ise onun gözlerine bakıyodum. Sessizliği o bozdu. "Bir sene falan önce bi cafeye gittim. O zamanlar uyuşturucu içki sigara herşey var bende. Neyse işte bir cafeye gittim kapıdan girdim ve orda durup etrafı inceliyodum ki arkamdan birisi yanlışlıkla omzuma vurup yere düştü. Bende hemen o tarafa döndüm güzeller güzeli bir kız. Simsiyah saçları kahvereni gözlü. Öyle mavi gözlü sarışın falan olmasada bana göre dünaynın en güzel kızıydı." Dedi ve sustu.

"Eee?" Dedim merakla. "Sonra arkamdan başka biri Afra diye bağırdı. Kız hemen o tarafa döndü" demesiyle şok oldum. Elimde ki gözleri gözlerime çıktı ve. "Hatırladın mı Afra?" Dedi. "Be-ben miydim?" Dedim ve derin bi nefes aldım. Anı doğruydu anlattığı herşey olmuştu kendimi biraz zorlayınca o kişinin Aksel'e tıpa tıp benzediğini farkettim ve evet o Afra bendim.

"Adını öğrenmiştim. Güzelliğin beni benden almıştı ve aklımdan asla çıkmıyodun. Tek istediğim şey seninle mutlu olmaktı,benim olmandı. Bende seni araştırmaya karar verdim ve" dedi ve sustu. Ayağa kalktı elimi tuttu. "Gel konuşmaya başka bir yerde devam edicez" dedi. Kalktım ve onu takip etmeye başladım. Odasının içindeki bir odaya ilerledik. Bildiğim kadarıyla bu odaya kimseyi sokmuyodu.

Anahtarla kapıyı açtı. Hava aydınlık olmasına rağmen oda kapkaranlıkdı. İçeriye girdik kapıyı kapattı ve ışıkları açtı. Oda benim resimlerimle doluydu!
(E oha ama! Benim bu kadar resmim mi var?)

Kendi eksenimde 360 derece döndüm duvarlarda yerde heryerde herşeyde ben vardım. Şok olmuştum resmen. "Ve işte bu oda oldu. Zamanla sana aşık olmaya başladım. Herşeyde sen herkes sen hep sen gözüm hep seni arıyodu. Sana birisi bulaşırsa kendini ölmüş saymalıydı zaten. Herkes yapma olmaz yapma dedi ama ben durmadım" dedi ve sustu.

"Sen hastasın" dememle sinirle bana baktı. Sinirle duvara vurup. "Ben hasta falan değilim!" Dedi. "Sen hastasın" dedim tekrardan. "Ben hasta falan de-Ğİ-LİM!" Diye gürlemesi ile aģlamaya başladım.

"BİTTİ!" Diye bağırdım ve kapıyı açıp odadan ardından da Aksel'in odasından çıktım. Arkamdan geliyodu ama ben onu dinlemiyodum. Merdivenlerden inmeye başladım arkamdan Aksel'de iniyodu. "AFRA DUR! Afra bitmedi bi dur!" Dedi ama ben dinlemiyodum.

Dış kapının yanına geldim. Birden kolumu tuttu ve beni kendine çevirdi. "Afra! Bi dinle!" Dedi. Elimi ondan kurtardım ve bir tokat geçirip açık kapıdan çıkıp sertçe çarptım.

Kapıda Oğuz duruyodu beni görünce garipseyerek baktı. "Afra? Noldu?" Dedi ve bana yaklaştı. Birden ona sarıldım ve ağlamaya başladım. "Canım noldu?" Dedi ve sırtımı sıvazladı. "He-her şeyi öğrendim" dememle beni kendinden ayırıp yüzüme baktı. "Sen ciddimisin?" Dedi. Kafamı salladım ve ona yine sarılıp ağlamaya başladım.

...

Savaş'ların yeni evine gelmiştik. Kapının önünde durduk Oğuz kapıyı çaldı ve bana kısa bir bakış attı. Bende tebessümle ona baktım. Kapıyı Melis açtı ve beni görünce garipsedi. "Afra?" Dedi. Oğuz'un girdiği yerden bende girdim. Melis'de arkamızdan kapıyı kapatıp geldi.

Salon ve mutfak birdi. Salonda L koltuk vardı iki tane de tekli koltuk. Tam karşısında da televizyon. Barış beni görünce kalktı. Savaş uzanıyodu,Barış'ın kalktığını görünce benim tarafıma döndü. Beni görünce şaşırdı o da.

"Afra?" Dedi. "Afra bu halin ne?" Dedi Barış arkasından. "Ben...ben" birden yine ağlamaya başladım ve sağ tarafımda ki Melis'e sarıldım.

"Savaş" dedi Oğuz. "Lan anlatsanıza noluyo?" Dedi Savaş merakla. "Afra herşeyi öğrenmiş" demesiyle. "NE!?" Diye gürledi. "Sen ciddi misin?" Dedi Barış. Melis'den ayrıldım ve burnumu çekip kafamı evet anlamında salladım. Savaş şok olmuştu aynì şekilde Melis ve Barış'da.

...

Melis,Oĝuz,Savaş ve Barış'ın tam karşısında ki tekli koltuğa oturmuştum. Hepsi tip tip bana bakıyodu. "Şimdi herşey bu kadar mıydı? Bitti mi bütün sır bok püsürük?" Dedi Oğuz. Savaş mutlulukla elini omzuna koydu ve. "Evet kardeşim" dedi.

Kapı çaldı hepimiz kapıya baktık. Melis kalktı ve kapıya bakmaya gitti. Beş dakika sonra önde İlker ve Rüya arkada Melis içeri geldiler. Rüya'yı görünce hemen kalktım ve yanına gidip sarıldım.

İlker çok üzgün görünüyodu.
(E mantıklı değil mi zeka küpü?)

Kafasını öne eğdi ve. "Afra Aksel adına özür dilerim" dedi. Tebessümle İlker'e bakıp. "Biz biraz dolaşalım mı İlker abi?" Dedim. Kafasını salladı. Önde ben arkada İlker dışarıya çıktık ve yürümeye başladık.

"Ben gerçekten Aksel yerine özür dilerim senden" dedi ve iç çekti. "Onun yerine niye özür diliyosun ki? Asıl özür dilemesi gereken kişi Aksel" dedim ve kısa bir bakış attım.

"Sana önceden söylemeyi ben,Savaş ve Araf istedik ama-" "Bi dakika bi dakika Araf hangi Araf?" Dedim garipseyerek. "Ha doğru sen onu bilmiyosun. Araf Doğan Ateş'in kuzeni." Dedi.

"Ben galiba tanıyorum. Hatta bi de galiba kardeşi var Pamir" dedi. "Ama sen nerden tanıyosun ki?" Dedi garipseyerek. "Tanıyorum işte boşver sen" dedim. "Aksel'i yurt dışında bir hastaneye göndericez yani merak etme uzun bir zaman görmiceksin onu" dedi ve kısa bir tebessümle bana baktı.

"Peki sen?" Dedim. "Ben...ben burda kalıcam ama beni görmek istemessen-" "İlker abi saçmalama! Sonuçta olanlar senin suçun değil. Sadece uzun bir süre Aksel'i görmek istemiyorum" dedim ve iç çektim.

"Haklısın her konuda ama benim senin yüzüne bakacak yüzüm yok" dedi sıkkınca. Tam birşey daha söylicekti ki birden ona sarıldım. Dona kaldı ilk ne yapacağını bilemedi. Sonra o da kollarını sardı.

"Seni seviyorum velet kız" dedi. "Bende seni abi" dedim gülerek.

Ateş'den;

Sonunda yine Araf'lara gelmiştim. Arabadan indim ve kapıya gittim zile bastım ve bir adım geri çekildim. Kapıyı yardımcı kadın açtı. Gülümseyerek içeri girdim. İçerde Pamir kucağında bilgesayarla uğraşıyodu. Yanına gittim ve oturdum.

Saçlarını sol elimle karıştırıp. "Naber bücürük kuzen?" Dedim. "İyi Ateş? Senden?" Dedi gözlerini ayırmadan. "Ateş değil dangoz! Ateş abi" dedim altını çizerek. "Off senin benimle zorun ne!?" Dedi. "Neyse" dedim ve ayağa kalktım. "Senin bu abi nerde?" Dedim. "Yukarda odasında" dedi. Kafamı salladım ve merdivenlere ilerleyip yukarı çıktım. Ardından Araf'ın odasının kapısını tıklattım.

"Gir!" Dedi sert ve tok sesiyle. Kapıyı açtım içeri girdim ve kapattım. "Tekli koltukta oturmuş boş duvara bakıyodu. Yanında ki tekli koltuğa oturdum ve kaşlarımı çatıp ona bakmaya başladım. "O kızın herşeyden hala haberi yok biliyosun dimi?" Dedi. "Aksel sadece yine bilmesini istediği kısımları anlattı malesef" dedim.

Hello gençler. Başlığı görüp bi şok geçirenler şuraya bir +1👉

Doritosdan çikolatalarına sevgilerle...🌹

5'İ BİR YERDE #Wattys2018 FİNAL YAPTI!Where stories live. Discover now