İŞARETLENMİŞ

Bölüm 24: Olay yeri inceleme

Edit: İşaretlenmiş bir yaşında 💕💃💃

**********
"Eğer Nonnatie hastaların varsa hepsini bilgilendirmelisin. Biz bu işi halledene kadar güvenli bir yere gitsinler. Daha fazlasının zarar görmesini engellememiz lazım."

Bakışları tekrar beni bulurken kafasını salladı.

Tekrar morga dönmek için ayağa kalktığımda, Doktor Shaw beyaz gömlekli kollarını vücuduna sarmış, yere bakıyordu.

"Ve Doktor,"dedim. "Kendine dikkat et."

************************************
Morga geri döndüğümde Ravi'yi tek başına buldum. Bilgisayarının başında kahvesini yudumluyordu.

"Terapist de Nonnatie çıktı Ravi, inanabiliyor musun?"

Bakışları ekrandan bana doğru kayarken sırıtmaya başladı. "Bu seferki ne? Keçi kadın mı? Ya da bir şekil değiştiren? Wendigo falan mı?"

Yanına doğru yürürken kafamı iki yana salladım. "Gahe. Yani dağ perisi. İnsanların içini huzurla dolduran, hastalıklardan kurtulmalarını sağlayan bir tür."

Bir şey hatırlamış gibi kaşlarını çattı ardından kafasını salladı. "Geçen yıl bir kere ben de gitmiştim ona. Rutin kontrol şeysiymiş. Bir huzurla doldum, içimi mutluluk kapladı falan. Ama insan olmadığını düşünmemiştim. İşinde iyi olabilire yordum."

Kafamı salladım. "Crane yine dibimde bitmeden inceleyelim Ronda'yı."

Sandalyeden kalktıktan sonra kalan kahvesinin kalanını da kafasına dikti. "Bıçağı kanıt olduğundan vermek zorundan kaldım. Bilirsin, parmak izi falan."

Kafamı salladım. "Üzerindekini çözebileceklerini sanmıyorum zaten. Şimdilik bir problem teşkil etmiyor."

"Meni örneklerini de incelemeye gönderdim,"dedi soğutucu dolabına ilerlerken. "Sonuçları bekliyoruz."

En alttan üçüncü kapağı hızla kendine doğru çekti. Ronda ayak baş parmağına takılı kartondan kağıt ile yine karşımdaydı. İlk gördüğümün aksine üzerindekiler çıkarılmıştı ve göğüs kafesinde otopsi yapıldığına dair y şeklinde büyük bir kesiği sarmalayan dikiş izleri vardı.

"Henüz temizlemedim, sen detayları inceleyebilesin diye."

Bakışlarım deniz kızının yüzünü kaplayan yaralardan boynundaki halat izine kaydı. "Ölüm nedenini biliyoruz... Hançer,"diye mırıldandığımda Ravi kafasını salladı.

"Ne olduğunu düşünüyorsun?"diye sordum.

"Teori üretmek için henüz erken ama bence ilk önce göl kenarından kaçırıldı. Ardından depo gibi bir yerde tutuldu. Tecavüze karşı koymak isterken dayak yedi. Onu orada mı öldürdüler bilemiyoruz fakat ormanda bulundu. Oraya taşınmış olduğu belli, muhtemelen bir poşet içinde falan. Etrafta olması gerekenden az kan vardı. Göğsünde kocaman bir delik varken az kanayamazsın." Durdu ve soran gözlerle bana baktı. "Deniz kızları az mı kanar, gerçi onu bilmiyorum."

"Normal bir insan gibi kanar,"diye mırıldandım. "Bir bakalım..."

Üzerindeki açık mavi renkli örtüyü kalçasına kadar açtım. Hayattayken tüm kadınların imreneceği bir vücuda sahipti Ronda. Büyük ve diri göğüsler, dümdüz ve sıkı bir karın, mermer gibi pürüzsüz bir ten. Burnuma dolan kokularla suratımı buruşturdum. Kokular birbirine karıştığından ayırmam mümkün olmasa da tahmin yürütmem zor değildi.

"Saçlarını kaplayan tatlı su ve yosun kokusunu ben de aldım. Kokular birbirine karıştığından ayırt edemesem de, en az iki erkek kokusu alıyorum. Biri tütün kokuyor. Ronda sigara ve tütün ürünleri kullanmazdı. Aradığımız katillerden en az biri puro içiyor. Bir de erkek parfümü ve ter kokusu alıyorum. Bunun hangi aşamada Ronda'nın bedenine sindiğini biliyoruz." Sakinleşmek için derin bir nefes aldım. "Onları ele geçirdiğimde organlarını kesip birbirlerine yedireceğim."