24

333 12 8
                                    


Mesajları silmiş ve eve gelmiştim. Bu sefer Taeye göstermiycektim. Gitmekten vazgeçer falan.. Kapıyı ikinci çalışımda Yoongi kapıyı açtı. İçeri geçtim ve elimdekileri dolaba koydum. Naptıklarına bakmak için odaya gittim. Aynı şekilde konuşuyorlardı. Hadi ama hiçmi sıkılmıyolar bunlar böyle. Bişey demeden odama çıktım ve yatağa yattım. Mesajı atan kişi demekki beni görmüştü. Boşa kötü hissetmemiştim o an. Ah herneyse sabah erken çıkıcaz sonuçta, uyumak en iyisi. Düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve yavaştan gelen uykuma yenik düştüm.

Sabah gözümü açtığımda yanımda kimse yoktu. Kimseden kastımta Tae. Aşşağı indim mutfakta ve içerdede yoklardı. Aramak için telefonu elime aldım ve o an kapı açıldı. Gelmişlerdi. "Nerdeydiniz??" diye soru yönelttim. "Çantaları arabaya koyduk geldik. " kafamı salladım ve dolaptan bikaç şey koyum masaya ve yedim. Toplamakla uğraşamazdım bide. Enerjim yoktu şuan.

Diğerleride kahvaltı yapmıştı ve yola çıkmıştık. Arkada Yoongiyle Jimin vardı. Arabayı Tae sürüyodu. Kafamı ona çevirdim ve suratını incelemeye başladım. Pürüssüz bir suratı vardı. Saatlerce onu izleyebilirdim heralde.. "Yine mi başka birşey  düşünürken daldın acaba." dedikleriyle kafamı aniden yola çevirdim. "Hayır seni izliyodum." demiştim bi an ama şuan kıpkırmızı olduğumdan eminim. "İstediğin her an yanındayım nasıl olsa. Doya doya izlersin artık." dedi ve güldü. Bende gülüp arkaya doğru baktım. "Yah!  Arabada iki dakika yiyişmeyin bari." diye şakayla karışık konuştum. "Kook dön önüne." Yoongide hemen kızıyodu. "Aman be şaka yaptım." dedim ve döndüm önüme.

Kamp alanına gelmiş ve arabadan inmiştik. İki kişilik çadırlar dağıtılmıştı herkese. Kurtarıcım Tae hemen kurmuştu ve sırıtıyordu. "Böyle bi sevgilin var çok şanslısın." dedi. "Dünyanın en şanslı insanı olabilirim." dedim ve yanına gidip sarıldım. Yoonginin yapay öksürük sesiyle ona döndüm. Herkes bize bakıyodu. Ama duyduklarını sanmıyorum. Duysalarsa umursamıyorum. Taeden ayrıldım ve çadırın içine girdim. İki kişi için kocamandı. Telefonuma gelen bildirim sesine lanet ettim.

+08*******

-Bugünün eğlenceli geçiceğine eminim.

Gerizekalı. Eğlenceliymiş. Sinirle mesajı sildim ve telefonu cebime sıkıştırdım. Daha ne kadar atıcaktı bu mesajları merak ediyorum. Taenin kolumdan tutup hızla yürümesiyle peşinden sürüklendim. Göl gibi biryerin kenarındaydık. Birden beni havaya kaldırdı. Tanrım hayır yapmasın. "Yüzme bilmiyorum sakın." dediğim şeyle kendimi yerde bulmam bir oldu. Atmamıştı. İndirmişti. "Yah! Bunu daha önceden söylemeliydin." dedi sahte bi azarlama şeklinde. "Ah saçmalama tabiki biliyorum ama ıslanmak istemiyorum." diyip kahkaha attım ve koşmaya başladım. Peşimden geliyodu. Ormanın içine girince arkama baktım ve gitmişti. Güldüm ve geldiğim yerden yürümeye başladım. Ama sanırım kaybolmuştum. Elimi cebime attım. Arasam iyi olucaktı. Ve telefonum yok ne harika. Şakamı bu nerde düşürdüm kim bilir. Lanet olsun hava kararınca napıcağımı merak ediyorum. Gelen sesle düşüncelerimden ayrıldım.

"Eğlenceli olucağını söylemiştim. Ama bu kadar erken beklemiyordum ufaklık."

Gelen sesle hızla etrafıma bakındım. Biri benle dalga geçiyordu ve bu iyice can sıkıcı olmaya başlamıştı.
"Korkmayıp gelsene çıksana karşıma lan! " diye kükredim birden.

"Oda olucak elbet ufaklık.. Ama şimdilik sesimle yetin." dedi ve kahkaha attı. Ah başıma bile bile dert almıştım resmen. Birden burnumda gelen kokuyla gözlerimi açık tutamadım ve olduğum yere düştüm.

---------------------------------------------------------

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim..

İyi okumalar..

      İnstagram: Bitibiti.bities

Taekook•ΓHE MФSΓ•  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin