Yeniden Aşk (DefÖm)

163. bölüm - Gidip geldim

D: Oğluşum? 

Serkan sadece derin derin nefesler alıp onların aralarına girdi ve yatıp Ömere sarıldı. 

Ö: Paşam? Noldu? Bak bakayım bana. 

Serkan başını kaldırdı. 

Ö: Sen niye bu kadar terlemişsin? Sırtın sırıl sıklam olmuş.

D: Çıkar şunu çabuk çabuk. Gel senin üstünü değiştirelim. 

Serkan elini annesinden çekip babasına daha da sokuldu. 

Ö: Oğlum git anne üstünü değiştirsin üşürsün böyle. 

Deyip onu Defneye doğru ittirdi. Ama Serkan gitmeyecekti. Battaniyeyi başına kadar kaldırdı. 

SE: İstemiyorum. 

Diyebildi sadece. 

D: Oğlum noldu sana böyle? Sen böyle yapmazdın. 

Serkan battaniyeyi indirdi. 

SE: Süt.

D: A-a nereden çıktı şimdi bu? İçmiyordun çoktan. 

SE: Süt istiyorum. 

Dedi kaşlarını çatarak. 

Ö: Tamam ben sana geitririm şimdi. 

Ömer kalkmaya yeltendiğinde Serkan onun beline sıkı sıkı sarıldı. 

SE: Gitme. 

Defne ile Ömer şaşkın şaşkın bakıştılar. 

D: Ta-tamam ben getiririm. 

Deyip kalkmıştı. O çıkınca Ömer Serkanı kendinden ayırdı. 

Ö: Şehzadem? Noldu sana yavrum? 

Serkan tekrar sarıldı. 

SE: Çok korktum ben... Böyle karşımda duruyordu...

Dedi ve nefesleri sıklaştı. Ömer kabus gördüğünü anlayınca Serkanın başını okşadı ve bir kaç öpücük kondurdu. Serkan hemen çekildi. 

SE: Yapma. 

Ömer şaşırdı. Serkan daha da geri gitti. Ömer ona elini uzattı.

SE: Do-dokunma. Şimdi değil. Sonra. 

Ömer ne yapacağını şaşırdı. İçeri Defne geldi. Bir elinde bardak vardı diğerinde de Serkanın kıyafetleri. 

D: Gel annecim ilk üstünü değiştirelim. Sonra içersin. 

Defne Serkanın üstünü değiştirdi. Sonra da bardağı uzattı ve yanına oturdu. 

D: Ömer? Sana noldu şimdi? 

Ö: Do-dokunma...

D: Efendim? 

Ö: Dokunma dedi. 

Defne Serkana baktı. Serkan ise ona boş bardağı uzattı. 

D: Oğluşum noldu sana böyle?

SE: Gidip geldim. 

D: Nereye?

SE: İşte tahtalı şey var ya. Oraya. Ya da öbür dünya mı deniyordu. Anne ben çok korktum. 

Son cümlesini ağlamaklı söylemişti. 

SE: Ama korktuğumu göstermedim. Dimdik durdum böyle. Hatta elini bile öptüm düşüne biliyor musun sen bunu?