◘24◘ Zor Sorular

Start from the beginning
                                    

Ah, ne diyordum acaba?

Aşk bir bireyi bu kadar aptal yapmamalıydı. Bana çok acı çektimişti bense onun gülüşünde ölmekten bahsediyordum. Aşk herkesi aptallaştırıyor olabilirdi. Ama kendimi sınırların ötesinde gibi hissediyordum. Beni zorla alıkoyması, bana çektirdiği acılar, alaylı ama ilgili tavrı, ikilemleri... Özgürlüğümü yok etmişti ve ben onun gülüşünde ölmekten bahsediyordum. Sevdiklerimi yok ediyordu ve ben onun gülüşünde ölmekten bahsediyordum.

Ama...

Apollo'nun dediği gibiydi. Aşk tercih değildi ve ben onu tercihle sevmemiştim. Ama sevmiştim. Onu sevmiştim ve sonsuza kadar onun yanında kalacaktım. Şaka gibiydi ama gerçek buydu. Olacak bir şeyi daha d geciktirerek hayatı ikimize de dar etmenin bir manası yoktu. Onun dengesizlikleri yeterince yetiyordu bize. Bir de benimkilere gerek yoktu.

Bunun gururla bir alakası yoktu. Şu anda ben onu alttan alıyordum, yaptıklarını görmezden gelecektim. Eminimki zamanı geldiğinde o da beni alttan alacaktı.

"O kadar harika bir gülüşün var ki..." dediğimde kolumu tutarak ona dönmemi sağladı.

Yüzümü dikkatle inceliyordu. Beeli bir süre sonra dudaklarıma elini sürterek konuşmaya başladı.

"Benden şikayet ediyorsun ama sende hiç gülmüyorsun."

Şaşırarak ona döndüğümde beni belimden tutarak kendisine çekti ve yüzlerimizi birbirine yaklaştırdı.

"Ben mi gülmüyorum?"

"Evet sen gülmüyorsun. Seni kahkaha atarken hiç görmedim."

Bir an dediğini düşünerek gerçekten öyle mi diye aklımdan onunla olan zamanları geçirdiğimde gerçektende aklıma hiç güldüğüm zamanlar gelmemişti. Ama dün güldüğümü hatırlıyordum.

Hiç güldürmüyorsun diyerek kavga çıkarmak istedim ama durdum. Bir daha boş yere kavga çıkarmaya gerek yoktu. Şu an iyiydik ve bozmanın bir anlamı yoktu.

"Dün güldüğüm ne zaman aklından çıktı?"

Beni kucağına doğru çekerek kucağına oturttu. "Son zamanlarda benim de güldüğümn farkındasın. Bunu inkar edebilir misin?"

Sanırım kavga çıkarsaydım benim için daha kolay olacaktı. Şu an ona cevap yetiştiremiyordum.

"Güldüremiyorsun demek ki." dediğimide kaşını kaldırarak gözlerime öyle bir baktı ki pişman olmuş bile olabilirdim.

"Öyle mi?" dediğinde istemsizce gülümseyerek "Öyle." dedim. Belimin kenarını saran elleri hareketlendiğinde beni gıdıkladığını anlamam çok kısa sürmüştü. Dudaklarım aralanarak bir kahkahayı serbest bıraktığında elleri durdu ve çenemi kavrayarak gülen dudaklarıma bir öpücük kodnurdu. Anında gülmem kesilirken benden ayrıldı ve yanağımı okşadı.

"Bak bu bir mühürdü." Hareketsiz bir şekilde ona bakarken o hala dudaklarıma bakıyordu.

"Gülüşümü dudaklarınla mühürlemen," dediğimde beni bir kez daha öperek susturdu.

"Benden başka kimseye böyle gülme olur mu?" Nefesimin kesildiğini hissettim. Bir kez daha. Kahrolsun onunla birlikteyken o kadar çok nefesim kesiliyordu ki kollarında ölecekmişim hissini yaşıyordum.

Ben senden başka kimseye böyle gülemezdim zaten. Beni seviyordu. Hissediyordum beni seviyordu. Lütfen beni sevsin diye içimden kendime bile itiraf edemediğim bir dua ettikten sonra beni tekrar öperek kendine çekmesin eizin verdim.

Yasak Meyve: Nar.Where stories live. Discover now