"Akşama düğünümüz var ama bizim bulunduğumuz yere bak"diyerek söyleniyordu Murat.

"Saat henüz erken biraz mutlu olsana"
Murat İpeği koltuğunun altına alıp saçlarına öpücük bıraktı.

"Ben seninleyken her zaman mutluyum"
İşte duymak istediği sözler bunlardı zaten. Kumpircilerin olduğu yere doğru ilerlerken havanın sıcaklığı ve ortamın kalabalıkliğıyla biraz daralmış gibi hissetmişti İpek. Ama mutluydu bu mutluluğu ne bu sıcak ne de kalabalık bozabilirdi..Kumpirlerini aldıktan sonra sahile doğru yürüyüp oturmuşlardı bir köşeye.

"İlk defa seninle el ele böyle kalabalıkta dolaşıyoruz"diyerek gülümsedi İpek.
Tabi diğer yandan kumpirini yemekle meşguldü.

"Daha çok dolaşacağız böyle"

Karşısında oturun kızıl saçlarıyla ve sıcacık gülüşüyle bakan kadının hâlâ kendisine ait olduğuna inanmakta güçlük çekiyordu Murat. Simsiyah elbisesinin içinde bembeyaz teni o kadar tezat ve o kadar güzeldi ki.Şu kadarcık ufacık şeylere bile mutlu olabiliyordu zengin olmasına rağmen sokaktan kumpir alıp kaldırıma oturabiliyordu.Kızıyordu kendisine aslında neden daha önce farketmemişti neden daha önce duygularından kaçmıştı.Şimdi böyle aşkla bakarken öyle korkuyordu ki onu kaybetmekten bu farklı bir histi çok farklıydı. İpek ailesiydi her şeyiydi, onun için dünyayı yakabilirdi.

"Neden böyle bakıyorsun?"
O kadar derin bakıyordu ki Murat,sorma gereği duymuştu bir anda. "Seni çok seviyorum" Bunu öyle içten söylemişti ki İpek cevap bile verememişti.Sadece birbirlerinin gözlerine bakıp bu anın tadını çıkardılar.

###

Mekana geldiğinde direk olarak gelin odasına girdi İpek. "Nerede kaldın! 1 saatliğine gidip gelecektin 5 saat oldu"
Hazal'ın bu ani çıkışı üzerine İpek acele bir şekilde yanaklarından öptü kuzeninin.
"Geldim işte daha vaktimiz var kumsala baktın mı nasıl olmuş?tüm konsept bana ait" Kumsal da böyle uçuş uçuş bir gelin olacaktı. Zaten çok büyük bir davette olmamıştı toplasan 150-200 kişi anca gelirdi.

"Bakmaz mıyım? Her şey çok güzel hadi ama artık otur başlasınlar bir anönce"
Kapı tıklatılınca İpek 'gel'dedi hemen.Amcasını görünce gülerek yanına doğru gitti genç kız.

"Amca çok yakışıklı olmuşsun"diyerek sarıldı sıkıca.Bu aralar fazla hayat dolu hissediyordu.

"Herzaman ki halim yeğenim 2 dakika gelir misin benimle?"

"Baba bırak şu kızı yetişmeyecek ama saçı makyajı" Hazal panik ve endişe halindeyken İpek fazlasıyla rahattı ve gülüyordu.

"Gel amca dışarıya çıkalım" Beraber dışarıya çıktıların da amcası cebinden büyük bir kutu çıkardı.

"Ben böyle ulu orta vermeyi beceremem biliyorsun beni küçük bir hediye"
Amcası kutuyu açtığın da İpek heyecanla inci set takimina baktı çok güzeldi ama.
"Amca çok teşekkür ederim çok güzel"

"Hep mutlu ol kızım her zaman mutlu ol"

"Amca beraber mutlu olacağız hiç ayrılmayacağız biz"

İpek amcasına sarılırken göz yaşlarına hakim olmaya çalışıyordu.Boğazı düğümlenmişti çünkü hissediyordu hatta biliyordu amcası bu evliliği asla istemiyordu.Ama kanıtlayacaktı, Muratla ne kadar mutlu olduğunu kanıtlayacaktı o zaman anlayacaktı işte amcası da.O zaman herşey belki de daha başka olacaktı.

AKŞAM

Gelinlik hangi kıza yakışmazdı ki?Hangi kız birgün bu güzel şeyi giymek istemezdi ki? İpek etrafında dönerken gülerek Hazala baktı.

TUTSAKWo Geschichten leben. Entdecke jetzt