BAĞIMLI

21

Multimedya'da Ezgi var...
Bu bölüm ayriyetten tüm telif hakları bana aittir... çalınma söz konusu olduğunda gerek tüm haklarımı kullanırım...

  Hızlıca arkamı döndüğümde korktuğum başıma gelmemişti, sevdiklerime yada insanlara birşey olmadı, fakat hiçbirşeyden haberi olmadığı halde suçsuz ve sebepsizce o kurşunu yiyen bir köpekti!

"Derhal herkes etrafı boşalsın! Anıl..!"

"Tamam abi... Hadi hadi hadi dağılın!"

 Olduğum yerde durup yerdeki cansız bedene bakıyordum, o sırada Ulaş etrafa emir veriyor, abimler insanları gönderiyor, Anıl ise diğer korumalarla etrafa bakıyor. Omuzlarımdan tutup sarsılmamla transtan çıktım.

"Aslin iyimisin?"

Eylül'e cevap veremezken Ulaş, elleriyle yüzümü avuçldı.

"Güzelim konuş hadi benimle, hadi Aslin."

Ulaş'a cevap vericeğim esnada Ukay abim geldi

"Etrafı boşalttık."

"Kahretsin Aslin Tepki Ver!"

Yutkunup işaret parağımı yerde yatan köpeğe çevirdim.

"K-köpek ö-öldü mü?_

  Herkes bakışlarını köpeğe doğru çevirdiğinde, Berk koşarak yerdeki köpeğin yanına gitti, sağ elini boynunun bir tarafına koydu ve baş parmağını kaldırdı. Yaşıyordu! Ölmemişti hâla hayatta.

"Yaşıyor. Ahmet!"

   Ahmet abi koşarak Berk'in yanına gidip yerde yatan köpeği kollarının arasına aldı ve arabaya doğru ilerlemeye başladı. Bu sırada yanımıza Anıl gelip abimin kulağına birşeyler söyledi.

"Tamam Anıl, arabaları hazırlat çıkıyoruz İstanbulda çözeriz ne olduğunu, eşyaları aldıttırırsın."

"Tamam abi."

   Anıl koşar adım korumaların yanına gidip talimat vermeye başladı, ne yani İstanbula geri mi dönüyoruz?

"Geri mi dönüyoruz?"

"Bak birtanem biliyorum buraya tatil yapmaya geldik fakat tehlikedeyiz, İstanbula geri dönelim şu sorunu halledelim sonda istediğin yere gideriz söz bak."

"Ama hani burda kalıcaktık, of Ulaş of."

"Aslin! Burda hayatınız söz konusu, biliyorum sonunu düşünmeden haraket ediyorusun fakat benim senin üzerinde bir sorumluluğum var ve senin düşünmediğin şeyleri düşünmem gerek o yüzden herkes arabalara, Eylül sende geliyorsun."

Eylül bir eli ile kendini gösterip konuşmaya başladı.

"Konunun benimle ne alakası var ki."

Ukay abim boğazını temizleyerek cevap verdi.

"Bunu yapan her kimse köpeği öldürmek için değildi ve bunu her kim yapmışsa seni gördü ve peşimize düşücek."

"Peki eşyalarım?"

Bu seferde Uraz abim etrafa bakarak hızla konuştu.

"Hallederiz onları, şurdan bir çıkalım."

   Hepimiz onaylayıp arabalara bindik bu sefer bizimle beraber Ukay ile Eylül de geliyordu.

"Ben biraz yatıcam, ne kadar sürer?"

"Ne kadar sürer tam bilmiyorum ama sen uyu."

  Başımla onaylayıp araba kullandığını önemsemeden yanağına öpücük kondurdum. Başımı cama yaslayıp daha da yayıldım ve hayatımı düşünmeye başladım.