"Biraz kendini toparla, iyi ol. Sen iyi değilsin ki babanla ilgilenesin.  Ne nazlı bie şeysin sen,ya biraz enerjik ol hadi gel"

Eren,Hazalı'n elinden tutup çekiştirmeye başladı, itiraz etmedi Hazal.Erenle iki iyi arkadaş olabilirdi sadece o kadar.Arabaya bindiğinde derin bir nefes aldı genç kız.
"Nereye gidiyoruz?"diye sordu merakla.

"Sen söyle nereye gitmek istersin?"

Telefonu çalınca ekrana baktı genç kız. Kimdi şimdi bu? "Efendim?"

"Kızım?" Annesinin sesiyle elini Eren'in omzuna attı Hazal.Eren frene basınca hemen arabadan indi. "Ne yüzle arıyorsun sen beni? Hangi yüzle arıyorsun!"diyerek bağırdı.

"Yardım et bana ne olur param yok pulum yok yardım et" Bir bebek katiline yardım etmek istemiyordu Hazal. Hatta böyle bir annesi olduğu içinde utanıyordu.

"Sen bu yaptıklarının hepsini hakettin, hepsini!Ayrıca gidip gece İpekte kalmışsın,nasıl bu kadar yüzsüz olabildin!"

"Söylediğim adrese gel halimi görünce sende dayanamayacaksın"

Erenle göz göze geçmişinde onunda merakla kendisine baktığını gördü Hazal. Gidip gitmemek konusunda çok kararsızdı ve ne yapacağını gerçekten bilmiyordu.

"Ne halin varsa görarama beni!"

"Gel kızım, ne olursun gel. Yarsım et bana, senden başka kimsem yok!"

O anda gitmeye karar verdi Hazal.İpeğe yerini söylerdi yüzleştirirdi onları en azından. "Söyle geliyorum!"dedi içini çekerek. Gidecekti ve görecekti başka yolu yoktu.

###

Arabadan indiğinde yavaş adımlarla yürümeye başladı.Ayakları hiç tutmuyordu gerçekten tutmuyordu. 
Murat'ın evinin önüne gelmişti içeriye girecekti ve herşeyi anlatacaktı ona. Yere çöktüğünde usul usul döktü yaşlarını. Elini karnına koyup içini çeke çeke ağladı. Ayağa kalkmak istedi ama yapamadı o kadar güçsüzdü ki.Buraya gelene kadar bin tane kaza atlatmıştı herhalde.Kapının açıldığını duyunca başını kaldırdı Murat kendisini görünce şaşkınca duraksamıştı.

"İpek napıyorsun ne bu halin?"

Murat,İpeğe doğru koşup eğildi hemen.
Korkudan ölebilirdi, neden bu haldeydi?Niye ağlıyordu?

"İpek bir şey söyle bitanem?Birisi bir şey mi yaptı. Ne oldu!"

Murat,sevdiği kadının omzundan ve belinden tutup kaldırdı usulca.Onun akan her damlası kalbini sızlatıyordu. "Sen bir şey yapmamışsın, senin yüzünden gitmemiş bebeğimiz" İpeğin hıçkırarak ve bağırarak kurduğu bu cümle Muratın nefesinin kesilmesine sebep oldu.

"Ne ne demek bu?"diye sorabildi.

"Yengem yapmış o yapmış bana ilaç vermiş!" İçinden gelen şeyi yaptı İpek o anda sevdiği adamın boynuna sarıldı.Başka kimde teselli bulabilirdi?Başka kime sığınabilirdi?

"Bebeğimiz onun yüzünden düşmüş.Murat, her şeyi o kadın yapmış!"
Murat o kadar şaşkındı ki kıpırdamıyordu bile. Öylece duruyordu.İpek geri çekildiğinde onun gözlerinin dolduğunu gördüğünde içinin daha çok parçalandığını hissetmişti.

"Benim yüzümden değil ben sebep olmadım bebeğimizin düşmesine"

Duygu dolu ses tonu akan tek damla yaşı İpeği mahvetmişti.Titreyen elleriyle sildi onun akan yaşlarını."Ben yapmadım "diye fısıldadı tekrardan. "Sen yapmadın" İpek onu onaylarken içinden bir şeyler kopup gidiyordu.Murat,akan yaşlarını hızla silerken yüzü öyle bir değişmişti ki İpek bir adım geriledi.

TUTSAKWhere stories live. Discover now