BENCE BULUŞMALIYIZ AŞKIM

5.2K 203 101
                                    

Daha önce hiç görmediğim bir kız Baran'ın boynuna atlamış çocuğun boynunu sömürürken yakaladım. Gözlerimi ayırmadan tek baktığım yer Baran'ın boynuydu. Hızlıca Baran'ın yanına ilerleyip.
"Napıyorsunuz siz ya amacınız ne sizin benim evimde birde" diye kontrolsüzce bağırmaya başlamıştım. Baran kızı ittirip "Yağmur sakin ol bağırmayı bırak yanlış anladın " diye beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama artık yeterdi. Daha yarım saat bile olmadı ya. Bana sarılıp kokumu içine cekeli. Çok sinirlenmiştim ve bir anda defolun gidin evimden diye deli gibi bağırmaya başladım ve baran'ı kapıdan dışarı doğru ittirmeye çalıştım.
Baran : " Ya bir dur bir dinle Yağmur bak sinirleniyorum" demişti. Umrumda mıydı? Tabiki hayır. Onu ittiremeyince kızın saçından tutup dışarı sürükledim. Kızın verdiği tepki " Ya Baran ya yardım etsene ya saçım koptu yaaa. " oldu. Hayatımda benden daha çok yaa diyen biri olduğunu gördüğüme sevinemedim bile. Bununkisi resmen mide bulandırıcı nitelikteydi. Baranıda atlet ve eşofman altıyla olduğu umrumda olmadan kapıdan sürükledim. Sonunda çıkmıştı. Kapıyı kapatmaya çalışırken elini koydu " beni er yada geç dinleyeceksin uzatma " demişti. Kapıyı zorda olsa kapattım. Ne yapacağımı ne düşüneceğimi şaşırmıştım ya. Ben bir de bu adama mı güveniyordum. Birde benim evimde. Utanmadan benim evime gelmiş kız ya. Evimi nereden biliyorsun evladım he? Baran açık adres verecek kadar şerefsizleşmemiştir umarım diye düşünürken. Telefonuma bir mesaj geldi. Ve ben Barandandır diye hemen mesajı açtım.
Mesajda : " Bence buluşmalıyız Aşkımmm😋" yazıyordu. Ama gönderen kıvırcık kafaydi. Yalandanda olsa aşkım demesini hiç hazetmemiştim. Ama bunu çaktırmadan "olur nerede" diye cevaplamıştım. Buluşma yerini ayarlamış beni evden arabayla alacağını söylemişti. Bende kabul ettim. Kafamı dağıtmak iyi fikir olmalıydı. Burada oturup Baran'ın yasını tutamazdım. Ondan intikam almalımıydım. Galiba içimdeki şeytan yago ; kıvırcık kafayla ona kapak olsun diye buluşacağımı söylüyordu. İnsan kullanmayı hiç sevmezdimki ben. Şeytanlık yapma yağmur. Bu sen degilsin. Sırf kafan dagılsın diye çıkıyorsun saçmalama diye kendimle tartışırken saatin yaklaştığını farkettim ve hemen dolabımı açıp sıfır kollu pudra salaş gömleğimi ve açık kot şortumu alıp giyinmeye başladım saçlarımı tarayıp sadece mat mor rujumu da sürüp parfümümü sıktım derken bir ses duydum. Baranın sesiydi bu. "Ben sana yağmurdan uzak dur demedim mi lan " diye bağırıyordu. Koşarak aşağı indim ve hemen dışarı çıktım. Kıvırcık kafayı yakasindan tutmuş arabaya yaslamış bir Baran görüyordum. 'Ne yapıyorsun ya sen bırak çocuğu" diye bağırsamda daha bir sinirle çocuğa baskı uyguluyordu. "Yeter be istemiyorum artık seni ne bu caddede, ne benim evimde, ne de benim hayatımda. Sen geldiğinden beri hayatım kaydı be. Defol git artık" diye bağırmamış,adeta yırtınmıştım. Sonrada kıvırcık kafaya " sende erkek ol be bir yumrukta sen at " diyip evin kapısını kapatıp arabaya binmiştim. Baran ağzı açık bir şekilde beni izliyordu. Kıvırcık kafa ise yakasını düzeltmiş sürücü koltuğuna oturmuştu. Arabayı çalıştırıp tam gidecekken.
" Sen bir b*k bilmiyorsun. Seni bırakmıyacam" diye bağıran bir ses..
Ah Baran ah. Hayatında binbeşyüz tane kız varken beni bırakma he onları da bırakma Baran. Kendimi toparlayıp kıvırcık kafaya baktım 32 dişini göstererek sırıtıyordu.
-'Ya oğlum neye sırıtıyorsun ben olmasam az daha seni morartacaktı '
-" Sana bir surat borçluyum yağmur hanım. " Demişti alaycı bir şekilde gülerek.
"Hıı" dedim sadece. Ve yol boyunca sustuk. Aslında çok merak ediyordum nereye götüreceğini, bir o kadarda tedirgindim. Arabaya binmekle hata mı etmiştim? Güvenmeliyim diye düşünürken ormanlık yoluna saptığımızı görünce hemen kıvırcık kafaya yani Enes'e " nereye gidiyoruz, restoranta felan gideriz sanmıştım. Bence geri dönelim " demiştim tedirgin bir sesle.
Enes: " Yapma ama o kadar yol boşa mı gitsin bekle az kaldı gideceğimiz yere" dediğinde paniklenmem dahada artmıştı. İçimden ne kadar küfür varsa ediyor ardından da ne kadar süre varsa okuyordum. Gençliğimin psikolojisine verin siz bunu.  5 dakika sonra orda olacağımızı söyledi. Beklemeye başladım. Ve birden araba durdu. Karşıda kocaman bir dubleks ev. Biraz eski yapı ama göze çarpan bir ev. Evin büyüsüne kapılıp neden buraya geldiğimizi sormadım bile. Neyse içeri girdiğimizde tarif edemediğim güzel bir koku burnuma çarptı. Evin içi dışı gibi olmasa da çok sportif aksesuarlarla donaltılmıştı.
Enes:" Nasıl ama tam kafa dağıtmalık bir yer değil mi?" dediğinde
"Şaka mısın? Mükemmelige bakar mısın? " Diye cevap verdim. Evi dolaştıkça her yer resmen benim için dizayn edilmiş gibiydi. Mutfağa indiğimde bir sürü yemekler vardı. Ve benim onları gördüğümde "oha siz nasıl nimetsiniz öyle' diye resmen yemeklerle kesişmiştik. Çok acıkmış olmalıydık ki  yemek yerken gözümüz dönmüşcesine nerdeyse çoğunu bitirmiştik. Bakmayın benim prenses vücuduma ben yiyip kilo alamayan nefret edilen bir kız tipiydim.
Enesle eğlendiğimi farketmiştim. Uzun zamandır bu kadar eğlenmiyordum arkadaşlarımla bile çok sık görüşmüyordum. Onlar her gün arasalar bile bazı günler görmezden geliyordum.  Enesle Türkan Şoray filmleri izlemeye karar vermiştik ama maalesef Enes film ararken uyuyakalmıştı.  Bu çocuk çok şapşal değilmi ya. Kıvırcık saçlarına dokunmak istedim ama yapmadım. Baran görse parmaklarımı kırar diye düşündüm. Aman nerden görecekti ki dokun gitsin diyen iç sesimi dinleyip dokundum. Ben kıvırcık saçlarla oynamayı çok severim ya. Galiba sırf bu yüzden dayanamamış oynamıştım saçlarıyla.  Sonra bir esneme geldi nerde yatacağımı bilmiyordum kendime bir oda bakmaya başladım. İlk gördüğüm odaya girip kendimi yatağın içine attım. Sonra tekrar kalkıp telefonumu çantamdan çıkartıp baktım 32 cevapsız arama. 49 mesaj. Bir besmele çekip cevapsız aramalara baktım. 29 u Barandan. 3'ü Kübradan. Mesajlara geçiş yapıp. Önce Kübranın mesajlarını okudum.
Mesajda" Kızım sen mal mısın? Baran beni arayıp sana ulaşamadığını seni çok merak ettiğini sonra senin biriyle arabaya binip gittiğini. Çocuğun tekin biri olmadığını seni üzecegini söyledi. Ayrıca bende tedirginlestim. Niye açmıyorsun telefonlarımızı? İyiysen cevap yaz" yazmıştı.
"İyiyim, Baran'ın abartmaları işte. Bir şey olduğu yok. Gayet rahatım kafa dinliyorum görüşürüz canım" yazıp gönderdim.
Sonra Baran'ın mesajlarını ürkerek açmış okumaya başlamıştım. Tabiki mesajın %70'lik bölümü küfürdü. Okumaya devam ettim.Bir yere takılı kaldım.
" O telefonu acmazsan sizi bulur hem o s*ktigimin çocuğunu sikerim hemde seni" yazmış hayır yazdığı yetmezmiş gibi birde bana göndermişti. Midem bulandı. Sonra hiç bir şey yapamaz diye kendime moral verip telefonu kapatıp uykuya kendimi verdim.

Uyanmaya başladığımda yanımda birinin olduğunu fark ettim. İçimde birden korku başladı. Enesin yanımda ne işi var diye hemen ona doğru dönüp kafasından pikeyi indirmeye çalışıp "napıyorsun Enes  sen ne yapmaya çaa-- " dememle lafı kesmem bir oldu.
" Ama senn, senin ne işin var burada." Nasıl yani ya Baranın benim yattığım yatakta daha doğrusu burda ne işi vardı. Yok artık burayı nerden bulmuştu. Hemen yataktan kalkmaya çalıştım ama kolumdan tutup beni altına aldı.
" Sana gece bir mesaj atmıştım,okudun mu onu canım" demişti. Ne mesajı ya hatırlamıyordum ki. Ya ben sabahları unutkan biriyim. Şimdi bir de onu mu düşünecektim.
" Ne mesajı ?" Diye sordum.
"Sizi bulduğumda s*k--" dediği an konuşmasına izin vermeden ağzını kapattım ve " sen ciddi olamazsın yoksa yoksa Enesi" diyip devamını getiremedim. Enesi şey mi yaptı bu pislik Allah'ım igreniyorum şimdi kusacam.
"Saçmalama yağmur, hem ben bayanlardan hoşlanıyorum. Erkeklerle işim olmaz. " Diyip boynumdan öpücük kondurmustu.
"Bırak beni" dediğimde
"O ibneye bir şey yapmadım ama sana yapacam" dediğinde gözlerinin içinin nasıl güldüğünü gördüm. Ve beni korku almıştı. Kurtulmaya çalıştıkça kendisini bastırıyordu ve bir anda...

**Devamı en yakın zamanda  gelecek** 
Arkadaşlarınıza önerirseniz sevinirim. 😍

BenimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin