Bölüm 13: Çakı

Start from the beginning
                                    

Ağır adımlarla kapıya yürüdüm. Kapının kilidini açtım ve dışarıyı görmek için kapıyı hafifçe araladım.

"Merhaba ?"

İki tane üniformalı adam vardı. Bir tanesinin başında kovboy şapkası vardı ve avrupalı gibiydi. Karşılarında beni bulunca şaşırmışlardı ama hemen toparlandılar.

"Merhaba ben koru bekçisi Park Yoonboom."

"Ben de dağ polis teşkilatından Cole Bullet. Burada ne arıyorsunuz genç adam ?"

"Fırtınanın dinmesini bekliyordum."

"Burası bir korucu kulübesi. Burada olmaya izniniz yok. İçeri nasıl girdiniz ?"

"Ben.. anahtarı paspasın altında buldum."

"Paspasın altında mı ?" Şüphelenmiş gibiydi. Arkamı görmeye çalıştı. "Burada her şey yolunda mı ?"

"E-evet."

Değil.

Omzumun üstünden arkamı dönmek için yana kaydı.

"Kapıyı tamamen açmanızı istiyorum."

"Genç adam ?"

Çok gerilmiştim, dedikleri boğuk bir gürültü olarak kulağıma ulaştığı için dudaklarını okuyordum. Adam beni dikkatle süzdü.

"Buraya nasıl geldiniz ?"

"A-arabam yolda bozuldu ve yürüdüm."

"Tek başınıza mı ?"

Ellerimi terlemişti, bütün bedenimle birlikte. Pantolonuma kuruladım.

"Evet, tek başıma."

Diğer adam siyah beyaz, puslu bir fotoğrafı bana uzattı. Büyütülmüş bir fotoğraf, bir güvenlik kamerasından alınmıştı. Fotoğrafta iki erkek vardı. Adam parmağını Jimin'in bulanık ve iki boyutlu profiline vurarak,
"Bu genci gördünüz mü ?" diye sordu.

"Hayır. Tanıdık...gelmiyor."

"Genç adam, iyi olmadığınızı görebiliyorum."

Şapkasını çıkarıyordu, içeri girmek üzereydi. Kulaklarımdaki uğultu beni deli ediyordu.

"Ben iyiyim !"

İkiside hızla yanımdan geçti. Aynı anda köşede bir kıpırdama olurken Yoongi silahının namlusunu adama doğru tutarak ortaya çıktı. Öndeki Bekçinin yüzü dehşetle gerildi ve bir adım geriledi.

"Dizlerinizin üstüne çökün." diye emretti. "Ellerinizi kafanızın üzerine koyun. "

İkiside emre itaat ederek yere çöktü.

"Buraya tek başıma gelmedim evlat, bütün Busan Dağ Teşkilatı sizi arıyor. Elbette fırtına hızımızı kesti, ama sizinkini de kesti. Bu dağdan inemeyeceksiniz, bu yüzden hemen silahını indirmen gerek."

"Nerelere dağıldınız ? Kaçarlı gruplarsınız ?"

"Dağda işlenen Jung Taeyeon ve Byun Baekhyun cinayetleri ve başka ağır suçlarla suçlanıyorsunuz. İndir silahını."

"Ne dedin sen ?!"

Jimin'in yükselen sesi adamların dikkatini ona çevirdi.

"Byun Baekhyun hakkında ne biliyorsun ?" dedi Jimin.

"Bir kayıp değil cinayet olduğunu biliyorum, daha fazla bilgiyi asla bir katile sızdırmam."

Jimin'in bedeni sinirle sarsılırken yumrukları sıktıkça titriyordu. Yoongi çömelip polisin hizasına geldi ve kemikli ellerini adamın saç tutamlarına daldırdı ve polis acıyla inledi.

BITTER WEIN 🌙 VMIN & YOONKOOKWhere stories live. Discover now