"Neyse akşam haberleşiriz"

Arda odadan çıkarken Murat sertçe kapıyı kapattı.O kadar kısa bir elbise giyinmişti ki böyle mi gelmişti buraya yani?Bir dakika az öncede akşam haberleşiriz mi demişti o herif! Öfkeyle solurken, delirmesi an meselesiydi.

"Burası banada ait ve odama bu şekilde giremezsin!"

Murat üzerine doğru gelmeye başlayınca,  geriye doru  bir kaç  adım attı İpek.Hayır bu sefer iradesinin kırılmasına asla izin vermeyecekti.

"Akşam o gerizekalıyla mı görüşeceksin?"
Kırmızı görmüş boğa gibiydi Murat ve bu durum İpeğe bayağı keyif veriyordu."Sen bana hesap soramazsın!" Murat İpeğin omuzlarını kavrayıp gözlerinin içine baktı.Hırs vardı o gözlerde öfke vardı İpeğin baş gözlerinde. Asla geri dönüşü olmayan birşey var gibiydi ve bunu görmek Murat'ı korkutuyordu.

"Bu gayet normal bir soruydu. Hesap sormuş halimi tahmin bile edemezsin İpek."

Hâlâ nasıl ondan etkilebiliyordu anlamıyordu İpek.Bu adam yüzünden her şeyini kaybetmişti. Nasıl hala bütün vücudunun kimyası değişebilirdi onu görünce? Geri çekilip uzaklaştı hemen ondan İpek.

"Egondan ve kibrinden yanına yaklaşılmıyor yine. Benden uzak dur Murat, etrafımda seni istemiyorum. İş dışında yüzünü dahi görmek istemiyorum"

Kapıya doğru gidicekken kolundan tutup kendisine doğru çekti Murat.Yine aynı elektrik vardı aralarında hiç birşey değişmiyordu ki, ne yaşanırsa yaşansın değişmiyordu. İpek gözlerini kaçırıp kendisine hakim olmaya çalıştı.O böyle güzel bakarken,bu kadar güzel yaklaşırken,bu kadar yakışıklıyken çok zordu.

"Bensiz yapamazsın sen. Beni seviyorsun, dayanamazsın bensizliğe"

Murat dudaklarını kızım yanağında gezdirirken, ellerini usulca onun beline doğru doladı Aralarında ki bu tutku hiç bitmeyecekti ve İpek bunu istemiyordu. Onun tamamen etkisi altına girmeden ittirdiğinde, kendisini toparlamaya çalışarak içini çekti.

"Artık sevmenin, aşkın o kadar da önemli olmadığını anlamdım. Bebeğimi kaybetttim ben Murat.Ve bunda en çok sen suçlusun. Beni istemedin, onu istemedin. Sen bizi istemedin. Şimdi gelmiş bana ne anlatıyorsun sen? Bu saatten sonra seninle olmam. Zaten sen beni sevdiğin için burada değilsin, egondan, hırsından buradasın. Sana ilgi gösteren tek kadını kaybettiğin için buradasın"

İpek kıvrak bir edayla odadan çıkarken Murat öfkeyle çikolata kutusunu yere fırlattı. Vazgeçemezdi İpekten.Onun sevgisini, aşkını kaybetmekten ölesiye korkuyordu. Bu hayatta kendisini seven tek kadındı ve ' benim sevdiğim' diyerek geçirdi içinden.

'Evet?benim sevdiğim kadın' aptal gibi inkar etmeye gerek yoktu artık bazı şeyleri. İpeğe deli oluyordu kıskanıyordu,merak ediyordu,dokunmak istiyordu.  En önemlisi onun güçlü,deli dolu, kararlı hallerini seviyordu. Aşk dolu, bazense bir çocuk gibi bakışını seviyordu, onun her şeyini ama her şeyini seviyordu. Ama bilmiyordu ki, bu aşk denilen şeyi daha önce yaşamamıştı,daha önce kimsenin peşinden gitmemişti.Hazal da dahildi buna  aslında. Onun için bile uğraşmamıştı, Sinan Atahanla halletmişti onu tehtit ederek Hazala sahip olmaya çalışmıştı. Şimdi İpeği nasıl kazanacaktı hiçbir fikri yoktu.Ama istiyordu, İpeği bu kadar çok isterken, onu elde etmek için her şeyi ama her şeyi yapardı.

###

"Anne ben çıkıyorum"

"Hazal bak babanı duydun İpekle görüşmek yok kızım"

"Sen neden hiçbir tepki vermedin İpeğin hamile olduğunu duyunca"

Hastahanedeyken düşünüyordu da hiç şaşırmamıştı sanki annesi.Neden normal bir olaymış gibi karşılaşmıştı ki?

TUTSAKTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon