"En azından bu sabah böyle bir şey yapmayacağını zannediyordum ama her zaman ki gibi çok yanılmışım"diyerek Murat'ın kollarından kurtuldu.Ona kızgında olsa nefrette etse ne farkederdi ki?Sanki bu beden kendisine ait değilmiş gibi alarma geçiyordu hemen.

"Evet yanıldın.Sana tekrar söylüyorum yanımda olacaksan, benimle bir şeyler yaşamak istiyorsan seninle asla evlenmeyeceğimi bil. Hazaldan vazgeçmeyeceğimi de bil!"

Önceden Hazaldan vazgeçmem derken sanki daha içten söylüyordu, daha istekli daha kararlı gibiydi.Şimdi ise sanki dili alışmış da öylesine söylüyormuş gibiydi yada İpek öyle olmasını istediği için öyle geliyordu.

"Sen beni ne zaman anlayacaksın Murat?Ya ben sadece bana saygı duy istiyorum.aşkıma sevgime saygı duy istiyorum.Bu çok mu zor?Beni kuzenime düşman etme, bunu yapma" Hazal'ın yanına gitmişti,ne olursa olsun kuzenine de sinir oluyordu, onu deli gibi kıskanıyordu ve bu durum Hazalla olan arkadaşlığına zarar verecekti biliyordu.

"Hazala düşman olursan kaybeden taraf sen olursun. Şimdi git biraz dinlen ve kafanı bu saçmalıklarla yorma"

Murat evden hızlı bir şekilde çıkarken İpek koltuğa çöküp elini kalbine koydu.Bi gün sonu Murattan olacaktı ya da onun sonu kendisinden olacaktı...ama bu ne zaman olur hiç bilmiyordu.

###

Ne güzel şeydi insanın sevdiğinin kollarında olması.Artık aralarında ki sorunlar kalkmış resmi olarak sevgili olmuşlardı.

"Çok mutluyum"diye mırıldandı Hazal gülümseyerek.

"Seni mutlu edebilmek benim için onurdur.kolay mutlu olmuyorsun sonuçta"Hazal gülerek başını kaldırıp Akının mavilerine dikti.

"Allah Allah hiçte bile.gayet kolay mutlu olanlardanım"Genç adam gülerek Hazalı kendisine doğru çekti ve sarıldı ne de güzel kokuyordu böyle ama.
"Bak ne diyeceğim akşam birşeyler mi yapsak,sen ben Arda da gelir,İpeği de alırızkutlarız birlikteliğimizi" İpek ismini duyunca Hazal'ın suratı asılmıştı.İlk defa belkide bu kadar uzun saatler boyunca konuşmamışlardı.En kötü birbirlerine fotoğraf atarlardı, mesaj atarlardi yani bir şekilde irtibata geçerlerdi ama şimdi ne o mesaj atıyordu ne kendisi.

"İpekle aramız bozuk"

"Düzelir bu sayede,bak Hazal kimse için İpekle aranı bozma buna bende dahilim.Osenin kardeşin sayılır"
Sayılırı fazlaydı kardeşlerdi zaten.Gerçekten bir kardeşi olsa bu kadar sevebilirdi.

"Ama o kadar burnunun dikine gidiyor ki asla geri adım atmıyor.Murat için beni karşısına alabiliyor"

"O adamın adını ağzına alma, sinirlerim bozuluyor" E haklıydı kimin siniri bozulmazdi ki.

"Tamam söylemiyorum bir şey,kutlama işini yarın akşam yapalım belki İpeğin katır inadı kırılır da arar"

Hiç ummuyordu ama bir ümitti işte.Her zaman ki gibi ayağına giden yine kendisi olmazdı inşallah.

ERTESİ GÜN

İş yerini o kadar çok ihmal etmişti ki toparlanması fazlasıyla zor görünüyordu zaten çabalamakta istemiyordu.Murata harcadığı zamanın yarısını buraya harcasa her şey çok daha iyi olabilirdi.Zaten hayatını mahveden, bu hayatta tek bir insan vardı oda Murat Çınardı.

"Gerçekten buraya satacak mısınız?Bakın İpek hanım işler sandığıniz gibi kötü değil hala bir sürü müşteri var, toparlayabiliriz"

"Burası toplana bilir belki ama ben toparlanamam.Kararımı verdim,burayı kapatıyorum.Şimdi çıkmam lazım avukatım Selin hanım gelecek o ilgilenecek"

TUTSAKOù les histoires vivent. Découvrez maintenant