"Aklın sıra bana ceza mı veriyorsun?"

Murat'a böyle bakmak içini sızlatıyordu.Böyle basit kıskandırma oyunları oynamakta canını yakıyordu.Tek istediği sevmekti, tek istediği kollarında k bu adam tarafından sonsuza kadar sevilmekti.

"Belimi biraz daha sıkarsan moraracak "

Murat elini gevşetip sakinleşmeye çalıştı ama başarılı olamıyordu.Bu adamın İpeğe asılmasına tahammül edemiyordu ve böyle hissetmek istemiyordu. İpek kiminle ne yaparsa yapsın umrunda olsun istemiyordu. İyi de bunu neden başaramıyordu?

"Beni çileden çıkartma o zaman söylediğimi yap ve git buradan!"

İpek biraz daha sokulup burnunu genç adamın boynuna değdirdi.Karanlık ve kalabalık olmasından dolayı bu rahat davrana biliyordu.

"Senden başkasının bana dokunmasından bile suçluluk duyuyorken,lütfen beni incitecek sözler söyleme, başka adamlardan bahsetme bile.Ben sadece sana aidim bunu bil ve ona göre konuş benimle"

Murat, gözlerini kapatıp kızıl saçların kokusunu içine çekti,parmaklarını kızın sırtından biraz daha aşağı indirip okşadı usulca. İşte bu hissi seviyordu, değişik bir şekilde aralarında ki bu elektrik ruhuna iyi geliyordu.

"Benden başkasını istemediğini biliyorum.  Beni takıntılı derecede sevdiğini de biliyorum ama senin bilmediğin şey seni sevmediğim;sana karşı bir şey  hissetmediğimi anla."

İpek geri çekilip hayal kırıklığıyla baktı ona. Güzel  birşey söylemesini bekliyorken yine neler duymuştu.Parmaklarını usulca onun ensesine doğru kaydırırken, kapkara gözlerinde ki o tutkuyu görüyordu ama bu tutkudan, çekimden öteye gidemiyordu.

"Hiç mi bir şey hissetmiyorsun?"diye sordu acıyla.Murat, ellerini genç kızın saçlarında gezdirdi usulca.Dili başka nedeni başka hareket ediyordu ve buna engel olamıyordu.

"Hissetmemeliyim İpek.Sana karşı hiçbir şey hissetmemeliyim"

Murat'ın bu cevabından sonra, İpeğin dudakları usulca aralandı. Sanki karşı koymaya çalışır gibi bir hali vardı ve genç kız birazda olsa umudunun yeşerdiğini hissetti. Şarkı bitince tekrardan locaya geçtiler.İpek,daha fazla zorlamak istemedi, zamanla daha iyi olacağını biliyordu.

"Artık ben kalksam iyi olacak yarın erken kalkmam gerekiyor"

İpek, ayaklanmak isteyince adam kolundan tutup oturmasını sağladı.
"Olmaz,hayatta bırakmam daha iki çift laf edemedik.Mesela hayatınızda birisinin olduğunu söylediniz kim bu şanslı adam?"
İpek,Murata doğru baktı derin bir iç çekti.Murat anlamıştı zaten kendisini kastettiğini.Artık adam nasıl asıldıysa kız böyle bir şey  söylemek zorunda kalmıştı.
"Tanımazsınız. Neyse ben lavaboya gideyim" Daralmıştı artık bu adamın sorularından İpek, o yüzden biraz nefes almak için lavaboya girip aynadan kendi aksine baktı.Murat için nelere katlanıyordu böyle, sırf onun için neler yapıyordu. Derin bir nefes alıp lavabodan çıktığında, Erhan beyin karşısına çıkmasıyla şaşkınlıkla baktı.

"Benimle gel "

"Nereye?Murat nerede?"

"Yukarıda"

İpek ne olduğunu anlamdan, adam tarafından eli sıkıca tutuldu ve yukarıya doğru çekiştirilmeye başlandı. Köşede ki odalardan birine girince neye uğradığını şaşırdı genç kız.Özel bir odaydı burası,VIP da denilebilirdi.

"Neden buradayız!" Adam,üzerine doğru geldi ancak İpek geriye doğru bir adım dahi atmadı. Neden buradaydı bilmiyordu ancak adamın bakışları hiç ama hiç hoşuna gitmiyordu.

TUTSAKजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें