Bölüm 10: Ceset

Start from the beginning
                                    

Penceren dışarı baktım ve kendime, kar dinip bulutlar dağılınca yıldızların çıkacağını ve karanlığın bu kadar sonsuz ve umutsuz görünmeyeceğini söyledim. En son böyle bir gökyüzüne bakarken ince hırkama sarılıp rüzgarın vücuduma bıraktığı acıyı dindirmeye çalışırken göz yaşlarım damla damla asfalta düşüyordu. Çünkü o gece Jungkook'un anne, babası ve benim ailem kötü bir karnenin ardından bizi evden atmıştı. 

Bakışlarımı yanımdaki Jungkook'a çevirdim. Parmağını buz tutmuş camın üstünde gezdiriyordu.
'Y A R D I M E D İ N'... Harfler tamamen buharlaşmadan önce yoğunlaşarak çizgiler oluşturdu.

Kollarımdaki tüyleri diken diken eden soğukla savaşmak için, deponun daracık alanını adımlamaya başladım. Odanın karşı ucuna gelince dönüp geri yürümeye hazırlanırken, gözüm plastik rafların en alt katında duran büyük, eski bir alet kutusuna takıldı. O kadar dalgındım ki bu kutuyu daha önce fark etmemiştim. Belki de içinde kullanabileceğim bir silah vardı. Duyulmamak için özen göstererek pas lekeli, yıpranmış kutuyu beton zemine çektim. Mandalları açıp kapağını kaldırdım.

Aşinalık beni soğuk, rutubetli bir bulut gibi sarmaladı. Zihnim kutunun içindeki şekillere anlam vermeye çalışıyordu. Uzun, yandığı belli olan soluk renkli çubuklar ve alın kıvrımının altında iki büyük delik olan bir küre. Kollar ve bacaklar kutuya sığdırılmak için eklem yerlerinden kırılmıştı. Büyük ölçüde çürümüş cesedi deri ve bağdokular bir arada tutuyordu. Üstündeki beyaz tişörte bakılacak olursa bir erkekti. Islak ve acımsı bir koku yayıldı çevreye, önümdeki ceset bir hayalet gibi gözümün önündeki gölgemsi sisten dışarı çıktı ve görüntü netleşti. Bu manzara karşısında dizlerim titremeye başladı.

Boğazıma bir çığlık takıldı ve boğazımı, dışarı çıkmak için tırmaladı. Ağzımı elimle örttüm. Dünyanın tüm kâbuslarıyla örülmüş ölüm dolu, ülpertili rüzgar kasırgaya dönüşüp üzerime çullanmıştı. Ceset sona ermiş bir hayatın kalıntısıydı. Asıl dehşet verici bulduğum, bunu Jimin ve Yoongi'nin yapmış olabileceği gerçeği ve depoda birinin öldürüldüğü bilgisiydi. Bizim gibi buraya kapatılmış birinin...

"Tae ?"

Sanki beynimde bir pencere açılmıştı ve ben o pencereden kendi kaderime göz atıyordum.

"Taehyung ?"

Gözlerimi sımsıkı kapadım. Tekrar açtığımda tekrar oradaydı.

"Taehyung !"

"Tanrım...Taehyung beni korkutma ne oldu ?!"

Aniden dehşetin en korkunç tonunu alan ölüm donukluğunda bakışlarımı sesi kafamda uğultu gibi yankılanan Jungkook'a çevirdim. Bakışlarım onu ürkütmüş olacak ki endişeyle bana doğru geldi.

"Sorun n-"
Gördüğü şeyle bir adım geriledi.

Kafatasının dişlerini ortaya seren sıratışı benimle alay eder gibiydi.
Sıra sende...

BEN GELDİM LA KEŞLER ŞĞXJSŞ
Sınav haftam biter bitmez geldim yarappi şükür amk. Duyuruyu sileceğim için buraya da yazayım. Yoongi'yi smutta uke yapmak istiyorum c:


Ve... Veee...

Yeni bir hikaye yayımladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yeni bir hikaye yayımladım. Hikaye yavşağa benziyor. Yandere konulu olucak yani biraz sadist ve mazoşist, isteyen azgın herifler bir göz atabilir kalbinizden öpüyorum.

BITTER WEIN 🌙 VMIN & YOONKOOKWhere stories live. Discover now