#42

8.2K 1K 364
                                    


''Sonunda geldin, Jimin-ah.''

Ne tepki vereceğimi bilmez halde hareketsizce kalakaldım olduğum yerde.

''Beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?''

''J-Jungkook?''

''Merhaba, Jimin. Beni özledin mi?''

O ölmüştü. Yoongi onun öldüğünü söylemişti. Onu öldürdüğünü söylemişti. Ve o karşımda, rahatsız edici bir gülümsemeyle bana bakıyordu.

''S-Sen öldün. Sen öldün.''

''Ne saçmalıyorsun? Kim ölmüş?''

Kaşları çatıldı ben afallamış halde öldüğünü mırıldanırken.

''Yoongi sana öldüğümü mü söyledi?'' dedi kahkaha atarak.

''O gerçekten korkulacak biri.''

''A-Ama-''

''Ne söyledi sana bilmiyorum ama yalan olduğuna eminim. Her kelimesinin.''

Yoongi bana yalan söylemezdi. Söylemesi için hiçbir neden yoktu. Yoktu, değil mi?

''Kendine gel. Yoksa gözlerini kocaman açmış bir şekilde öleceksin. Ve komik gözüküyorsun.''

Kolumdan tutup beni ayağa kaldırdığında çığlık atamamak için alt dudağımı ısırmıştım.

Jungkook yaşıyordu.

''Tek misin? Hoseok'la Yugyeom nerede?''

Yugyeom? Onu en son ne zaman görmüş olduğumu bile anımsayamıyordum.

''Tanrım! Onun nerede olduğunu bilmiyor musun? Hiç mi aklına gelmedi?''

Gelmemişti. Bir sürü şey olmuştu ve Yugyeom beş saniyeliğine de olsa aklımın ucundan bile geçmemişti.

''Gidip onu bulacağım. Tabi önce Yoongi'yi buradan çıkardıktan sonra.''

''Y-Yoongi?''

''Yoongi, evet. Onu da mı unuttun yoksa?'' dedi sinirle beni odadan dışarı ittiğinde.

Bugün daha fazla şaşıracağım bir şey kalmamıştı sanırım. Namjoon'un ihaneti, Jungkook'un yaşıyor olması... Bunlar sıradan hayatıma fazla gelen şeylerdi.

Koşar adım duvar dibinden ilerlemeye başlamıştık. Jungkook'un gerçek bir asker olup olmadığını düşündüm o an. Gerçekten de iyiydi refleksleri.

Nefes nefese ''Sağdan ikinci kapı.'' dediğinde yaralandığını fark etmiştim.

''S-Sen iyi misin?''

Tişörtünün kırmızıya boyanmaya başlamış kısmına elini bastırdı.

''İyiyim, git!''

Dediğini yapıp kendimi kapıdan içeri attım. Onu orada bırakmakla iyi yapmış mıydım, emin değildim. Ve nedense ona karşı suçluluk duyuyordum. Belki de bu yaralı olduğu için hissettiğim bir şeydi.

Loş oda, binadaki diğer yerlerin aksine fazlasıyla sağlam ve düzgündü. Tek bir eşya bile bir santim hareket etmemiş gibiydi yerinden, onca patlamaya ve binanın sallanmasına rağmen. Sesler duyduğumda köşeye geçip büzülebildiğimce büzüldüm yerimde.

Contagion - YoonminWhere stories live. Discover now