Birden kahkaha atmaya başladı  "- Elena beni sıkıcı bulan tek kız sensin sanırım. Emin ol seninle o partiye gitme gibi bi planım yoktu Jamie çok ısrar etti . Malum damsız almıyorlar..."   "-Öylemi , iyi o halde kötü başlayan gecene eğlenceli bir son verebilirsin .."  

Diyerek arkamı döndüm şaşkın bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Onun iyiliği için ondan uzak durmalıydım , özellikle Şivaya bu kadar benziyorken.. 

Düşünceler yine beynimi sarmaya başlamıştı Yakshayla gittikten sonra olanları düşünmeye başladım...

-------------------------------

"- Senin için doğduğumu biliyorsun beni sen büyüttün doğduğumdan itibaren nasıl bi yaratık olacağımdan haberin vardı Sita senin tek gerçeğin benim yalan bi hayatı yaşaman çok saçma değil mi benimle gelerek onların hayatını kurtarmış oldun . Senin gerçek adını bile bilmeyen ailen.

Güldü sert kahkahaları karanlığı dolduruyordu. Onu görmediğim 2 yılda çok fazla değişmiş çok fazla şey görmüş gibiydi. Onun vampirlerin ve Şeytanların Tanrısı olduğunu düşünüyordum ilahi bi güzelliği vardı bir Şeytan bu kadar güzel olabilirdi ancak. Karanlık ormanda beni kucağına aldığı gibi vampir hızıyla kilometrelerce koşmuştu durmak nedir bilmiyordu. Bir an duraksadı ve kucağından beni indirdi . Uzun, gece kadar siyah saçları vardı gözleri karanlıkta bile parlıyordu gözlerinde yeşilin mavinin grinin karışık tonları vardı bir şeytan nasıl normal fiziki özelliklere sahip olabilirdi ki zaten.. Beni kucağından indirdikten sonra :

"- Sita Seni doğduğum andan itibaren seviyorum bundan sonra benim yanımdan hiç bir yere ayrılamayacağını bil. Ben karanlığın doğadaki vampirlerin kralıysam Sende benim Melez Prensesimsin. Kimse kimseyi benim seni sevdiğim kadar sevmicek sevemezde. Karanlık yüzümü görmeni istemiyorum sakın ama sakın beni bırakma bıraktığın an seni bulurum ve sevgili Şivanın canını dişlerimle alırım kanını son damlasına kadar içer onu parçalara ayırırım. Gözlerime bak neler yapabileceğimi biliyorsun..

Sadece susuyordum ben ki kimseden kormayan Sita Yaksha dan ölümüne korkuyordum çok güçlü ve yenilmez duruyordu ki öyle olduğunu biliyordum Şeytandan kim korkmaz dı ki.

"- Nereye gidiyoruz?"

"- Evimize , yeni ailenle tanışacaksın bizim gibilerin olduğu yere gidiyoruz. Bulmamız gereken biri var ayrıca birlikte bulacağız  onu ortadan kaldırdıktan sonra herşey daha kolay olacak."

"- Kim.?"

"- Krişna."

"- Onu asırlardır  gören olmamış ayrıca bunu yapamazsın o kadar güçlü değilsin Yaksha."

"- Öyle mi dersin.! Benim gücümün sınırları yok Sita." 

Öylece donup kalmıştım Krişna bir melek bir Tanrı Yaksha bir melek bir Şeytan. Kendi arafımdan sonra Yaksha nın beni soktuğu arafta da kalmıştım.

-----------------

Eve girdiğimde Amy hala uyuyordu onun kalp atışalrını duyunca rahatlamıştım. Artık iyice korkar olmuştum etrafımda ki  insanların zarar görmesi beni delirtiyordu. Yaksha nın yokluğunda böyle oluyorsa o olduğunda olanları düşünemiyordum. 

Sabaha kadar oturamayacağımı anlamıştım bedenim yorulmazdı ama ruhum zihnim artık yorulmuştu biraz ara vermeliydim düşünmeye ihtiyacım vardı. Zaten bütün gün güneş altında olduğumdan dolayı bedenimde yorulmaya başlamıştı. YArın dolunay vardı dönüşüm geçirecektim ve kendimi toparlamalıydım. 

Sabah olduğunda saat  o9:28 i gösteriyordu derse yetişme imkanımız yoktu Amy zaten deliksiz bi uyku çekiyordu birde benim şu dedektifle görüşmem gerekiyordu. Amy uyurken dedektifin bürosunu arayıp randevu almalıydım:

"- Merhaba dedektif Sam Leoni nin ofisi ben Melson size nasıl yardımcı olabilirim?"

"- Ah merhaba Ben Olivia Simpson. Bugün için Randevu almam mümkün mü.?"

"- Bir saniye hattan ayrılmayın bayan Simpson. " ( diyerek beni beklemeye aldı , umarım geç bi saate randevu vermez bugün dolunay var ve ben bi insanın önünde dönüşüm geçiremem.)

"- Bayan Simpson bugün saat 15:3o 'a randevuru verebiliriz gelebilir misiniz ?"

"- Ah harika Melson o saatte orada olacağım.." 

Diyerek telefonu kapattım. Amerikan tarzı mutfağıma yönelip kahvaltı için krep ve kahve yapmaya karar verdim Amy krep severdi ve ben dün gecesini mahvettiğim için bu sabah biraz onu şımartmalıydım. 

"- Ahhhhhh Elena başım ağrıyooorrr. " Yatağın içinde esneyerek yastığı kafasına bastırıp  ahh lamaya devam etti . Üzerindeki yorganı çekince Ufffff lamaya başladı kahkahalarla ona gülüyordum benim tepkimi görünce oda gülmeye başladı. yataktan doğrulup tezgahtaki henüz dumanı tüten kahveleri ve ballı krepleri görünce gözlerinin içi parlamıştı . Yataktan bi hışımla kalkarak tezgaha koştu bende arkasından koştum tezgah barındaki uzun taburelere oturup kreplere yumulduk. Ben normal gıdalardan beslenip tat alsam da hiç bir yiyecek kanın verdiği kadar kadar zevk ve doyuruculuk veremezdi o sıcaklığı içimde hissetmek bambaşkaydı. Sıcaklığın boğazımdan akıp gitmesi sex yapmak gibiydi içerken sexin verdiği zevki veriyordu adeta kendinden geçiyordun.

Krep yerken ve karşımda insan varken bu düşüncelerin aklımdan geçmesi hiç doğru değildi çok fazla düşünürsen uzun azı dişlerimi çıkartıp amy e saldırabilirdim ki bu isteyeceğim son şey olurdu...

"- Eeeee Elena madem bugün okulumuzun 2. gününü ektik o zaman alışverişe çıkalım .. Noluuuuurrrr lütfeeennnnnnn giyecek hiç birşeyim yoookkkkk ...."

"- Gözlerini açıp masum kedi gibi durunca seninle alışverişe geleceğimimi düşünüyorsun. Evet işe yaradı gidelim öyleyse.."

"- ağğğhhhh seni seviyorummm harikasın . O zaman ben bi duş alayım sonra çıkalım olur muuuuuu ...?"

"- Tamam keyfine bak.."

Duştan çıktıktan sonra benim kıyafetlerimden Siyah bir pantolon altına kendi siyah topuklu ayakkabıları üzerinede benden aldığı beyaz tişörtlerden birini giyip dün giydiği kırmızı ceketle kombinini tamamlamıştı. Bense bugün görüşmeye gideceğim için biraz daha şık giyinmem gerektiğini biliyordum ama yine her an koşmaya başlayacakmışım rahat birşeyler giyinmem gerektiğine karar verdim ama bu rahatlığa biraz şıklık katmam gerekiyordu. Siyah deri tayt üzerine krem beyaz hafif bol modelli bir gömlek deri ceketim ve el çantamla tamamlanmıştım saçlarımı bu defa at kuyruğu yaptıktan sonra Amy : "-Bence hep böyle giyinmelisin kızım. Yakıyorsun ohaaa .." diye yorumda bulundu bense : "- İş görüşmem var saat 15:30 gibi ondan böyle giyindim yoksa biliyorsun rahatlığı severim.."  ......   "- Vayyy hiç haberimiz de yok." diyerek suratını astı o sırada kendimi aynada inceliyordum sonra amy e döndüm .... "-Sen uyurken görüşmeye çağırdılar yoksa bilşyorsun söylerdim..."    amy fazla irdelemeden kabullendi.

Hava güneşliydi ama dışarısı hafif esiyordu ... Birden irkilmeye başladım takip ediliyormuş hissine kapıldım ki bu güne kadar hiç yanılmamıştım burnuma yine tanıdık bir koku gelmeye başladı bir değil birden fazla koku .. 

Amy ile yokuştan caddeye doğru iniyorduk. Birden bir el beni durdu ve o tanıdık kokuların sahipleri tam karşımdaydı...

------------------

 Devamı akşama artıkk :)

Melez PrensesWhere stories live. Discover now