BÜYÜK PATRON

~30. Bölüm~

27K olmuş 28K'ya da az kalmış. Herkese teşekkür ederim. Okurlar birazda yorumlarınızı katarsanız daha iyi olur. Bol yorumlu bir bölüm olur umarım.

Keyifli okumalar.

Beren'in Anlatımı

Herkes gibi bende eşyalarım hazır bir şekilde şirkette bekliyordum.

''Millet kavgasız ve sadece gülüşlerimizin olduğu 3 gün geçirelim.'' Dedi Dilek siyah şapkasını düzeltirken.

''Ve de az dedikodu yapın lütfen.'' Diye ekledi Serkay.

''Millet, araba geldi herkes garaja.'' Dedi Tülay herkesten önce ilerlemeye başlayarak. Herkes yavaş yavaş ilerlediğinde ben hala eşyalarımı toplamış numarasını yapıp Demir'in odasından çıkmasını bekliyordum.

''Beren, yardım edeyim mi?'' diyen Serkay'a bakıp gülümsedim.

''Hayır, sen git ben hemen geliyorum hemen.''

''Geç kalma.'' Deyip diğerleri ile aşağıya indiğinde bir tek ben kalmıştım.

Yavaş adımlarla Demir'in odasına doğru gittiğimde Demir odadan çıkmıştı. Gergin görülen yüzü benimde gülümsememi yok etmişti.

''Bir sorun mu var? Asya ile ilgili?'' dedim korkan gözlerle.

''Hayır,'' dedi zor bir tebessümle alnını ovaladı.

''Sorun ne o zaman?'' dediğimde alt dudağını ısırdı ve iki omzundan tutarak derin bir nefes aldı.

''Bizimle birlikte Rojda'da gelecek. Birlikte iş yaptığımız için onların şirkette bizimle birlikte bir gezi ayarladı. Bu cidden son anda gerçekleşti, özür dilerim.'' Dedi asılan yüzüyle.

Canım sıkılsa da belli etmeden Demir'e sarıldım. ''Sorun değil.''

''Seni her zaman onunla yan yana getirmekten nefret ediyorum. Söz veriyorum bu iş birliği bitince bir daha Rojda'nın etrafımızda olmasına izin vermeyeceğim.''

**

Rojda ve 5 tane daha çalışanı geldiğinde zor bir gülümsemeyle hepsiyle selamlaştığımda 5 kişide benim ayarladığım arabaya binmişti.

Rojda yanımda durup, ''Sanırım senin arabanla geleceğim.'' Dediğinde tek kaşımı kaldırıp ona baktım.

''Ne oldu arabana?'' dediğimde pis bir şekilde sırıttı.

''Ayak bileğim araba kullanacak durumda değil.'' Dediğinde ayakkabısına baktım.

''Ama topuklu giyecek durumda. Komik.'' Deyip Beren'in de içeride olduğu arabaya bindim. En önde Dilek'le beraber oturan ve yüzü ne kadar belli etmese de asık olan Beren'e bakmayı kesip herkesi inceledim.

''Millet 3 saat sonra görüşmek üzere keyifli yolculuklar.''

Herkes anlamsız konuşmama anlam veremeden bakarken bende Beren'e bakıyordum. Meraklı gözlerle gözlerime baktığında iki dudağımı birleştirip iç çektim ve isteksizce arabadan indim.

Araba harekete geçtiğinde Rojda da benim arabama binmişti. Beren'in bindiği araba garajdan çıkana kadar Beren gözlerini Rojda'nın bindiği arabaya birde bana bakıp kırık bir tebessüm yapıp gözden kayboldu.

Gerilen vücudumla arabaya binip sertçe kapıyı kapattım. Rujunu tazeleyen Rojda'ya dik bir bakış attım. Rojda ona attığım bakışı fark edip sinsi bir şekilde gülümsedi rujunu çantasına koyup derin bir nefes verdi.

''Neden öyle uzun baktın?''

Arabayı çalıştırıp önüme baktım, ''Sende ne bulduğumu gerçekten merak ediyorum.''