~18.Bölüm~

209K 6.8K 702
                                    

Bölüm hakkında ki düşüncelerinizi lütfen benimle paylaşın :''))

Demir'in Anlatımı

Asya'nın kaldığı hastane odasına daldığımda kalbim göğüs kafesimi kıracak kadar hızlı atıyordu. Asya'nın bandajlı kafasını görüp ayaklarım boşaldığını hissetmiştim, hareket edemiyordum ama bana elini uzattığında ayaklarım beynimden önce harekete geçti..

''Abi, korkuyorum.'' Dedi gözyaşları yanaklarından akarken.

Yanına oturduğumda kollarını boynuma doladı. Alnımı Asya'nın omzuna koyup kokusunu içime çektim.

''İyi misin?'' dedim ağzımdan zorla dökülen kelimelerle.

''Ömer? O iyi mi?''

Asya'yı kendime daha çok bastırdığımda odanın kapısı açıldı.

''Abla?''

Beren gelmiş olacak ki Asya beni kendinden çekti.

''Ağlama, Ömer gayet iyi.''

''Onu göreyim lütfen.''

''Asya göreceksin elbet. Biraz dinlen.'' Dediğimde Beren koluma vurup gözlerini devirdi.

''Şimdi görsün ki içi rahat etsin.'' Dediğinde Asya kızaran gözleriyle yavru kedi gibi bana bakıyordu. Gülümseyerek kafamı olumlu anlamda salladım ve Asya'yı kucağıma alıp odadan çıktım.

Beren'i takip ederek Ömer'in odasına girdiğimizde Ömer uzanmış ve sanki her şey normalmiş gibi gülerek telefonuyla oynuyordu.

''Ömer!'' dedi Asya titreyen sesiyle.

''Asya! İyi misin?'' dedi hemen doğrulup telefonu yatağa bırakarak.

''Evet, ama sen?'' dedi Ömer'in kolunda ki sargıyı göstererek.

''Sorun yok! Kurşun sıyırmış.''

''Benim önüme atlamasaydın...''

''Bir dakika her şeyi detaylıca anlatın! Hemen. Nasıl oldu bu nerede oldu ve siz nasıl birlikteydiniz?''

Sorularım bittiğinde ikisi de afallayarak bana bakıyordu.

''Sorgu uzun bence oturalım.'' Dedi Beren 2 kişilik kanepede yerini alarak. Bende Asya'yı kucağıma alarak oturdum.

Ömer gülümseyerek bana bakıp, ''Sıkışmayın! Asya'yı yanıma koyabilirsin.'' Dediğinde sinirle gözlerine baktım.

''Tamam! Kavga etmeyin ben geçerim.''

Beren Ömer'in yatağına oturduğunda Asya'yı yanıma koydum ve ellerimi çeneme koyup Ömer'in anlatacaklarını dinlemeye başladım.

''Asya yemek yemek için benim cafeme geldi.''

''Senin değil! Babanın.'' Dedi Beren sersem bir şekilde gülümseyerek.

Ömer ona dik bir şekilde bakıp, ''Her neyse işte. Ondan sonra biraz dolaşalım dedik. Sonra işte siyah bir araba geldi ilkte havaya ateş atmaya başladı. Sonra silahı Asya'ya doğru tuttu. Bende Asya'yı korumak için üzerine atladım. O sırada vuruldum.''

''Geçmiş olsun.''

Ömer Beren'in omzuna vurarak, ''Bunun neyi var?'' dediğinde Beren burnunu çekip hapşurdu.

''Hasta mı, sarhoş mu belli değil.'' Dedi Asya sırıtarak.

Geriye yaslanıp, ''Polisler geldi mi?'' diye sordum.

BÜYÜK PATRON Where stories live. Discover now