~22. Bölüm~

168K 6.4K 740
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beren'in Anlatımı

Soğuk.

Vücudumun hissettiği tek şey bu soğuktu. Ağırlaşan gözlerimi açıp doğrulduğumda her yerim tutulmuştu. Neredeydim ve ben buraya nasıl gelmiştim?

Gözlerim mi kör olmuştu yoksa etraf mı karanlıktı? Kafamı ellerimin arasına aldığımda en son ne yaşadığımı hatırlamaya çalışıyordum.

Bir süre bilinçsizce düşündükten sonra gelmişti aklıma.

Hızla ayağa kalktığımda karanlıkta hiçbir şey göremiyordum. Duvarlara dokuna dokuna yürüğümde fazlasıyla korkuyordum.

''Kimsin sen!'' dedim içime kaçan sesimle.

Odada sanırım kimse yoktu, soğuk duvarlara elimi sürterek ışık aramaya çalışıyordum ama yoktu. Işık aramaktan vazgeçtim ve bir duvarın dibine yaslanıp titreyen vücuduma sarıldım.

''Neredeyim ben?'' dedim gene aynı sessizlikle.

Sesim bana tekrar yankı yapmayacak kadar az çıkıyordu ki bu beni daha fazla korkutuyordu.

Çaresizce yere oturduğumda cebimde ki telefonumu hissetmiştim. Bu pantolonun cebi o kadar dardı ki ben bile zor çıkartıyordum telefonu. Bir hevesle cebime dokundum ve gülümsedim kurtulabilirdim.

Telefonu çıkartmak için çabaladığımda ışıklar aniden açılmıştı korkuyla etrafa baktım ve hızla telefonu içeriye geri sokup ayağa kalktım. Titreyen vücuduma sahip çıkmaya çalışarak her yere tek tek göz gezdirdim.

Duvarlar lekeli beyazdı, bazı yerleri kırmızıydı. Neydi bu kırmızılık kan mı? Küçük ve camsız bu oda beni korkuttuğunda kilit açılma sesi duydum.

Duvara iyice yaslandığımda duvar ile bütün olmak istiyordum. Cızıltılı bir şekilde kapı açıldığında etrafa iyice bakmaya başladım. En azından elime bile alabileceğim bir şey. Ama burada taş bile yoktu!

Kapı sonuna kadar açıldığında içeriye ilk önce iki tane takım elbiseli bir adam girdi. Demir'den bile duygusuz bakan bu adamlar ürpermemi sağlamıştı.

Kapının önünde durdular ve içeriye kirli sakallı en az 40 yaşlarında olan adam girdi. Beyaz takım elbisesi ve kilolu vücuduyla bana bakıp gülümsedi.

''Sonunda güzelim, sonunda kavuştuk.''

Aralanan ağzımla adama baktım, ''Benden ne istiyorsunuz?'' diye sorduğumda neşeli bir şekilde kahkaha koparttı. Kahkahası yankı yaparak beynime kazındığında alt dudağımı ısırdım.

''Senden seni istiyorum güzelim.'' Deyip adımlarını üzerime doğru yakınlaştırdı. ''Beni tanımıyor musun? Abin seni bana satacaktı.'' Önümde durduğunda çirkin yüzü midemi bulandırmıştı.

BÜYÜK PATRON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin