Belkide İlk Aşk İlk Delilik

♒10.BİAİD♒

Zeki maymun.

Odadan içeri girdiğimde gördüğüm görüntüyle adım atmayı kestim ve dikkatimi onlara verdim. Jungkook Lan'ı dolaptan çıkarmış, onunla yatağının üzerinde oyun oynuyordu. Bu manzara gülümsememe sebep oldu. O kadar tatlı görünüyorlardı ki gidip ikisinin de yanaklarını sıkabilirdim.

Jungkook yatağın üzerinde Lan'ı gıdıklıyordu ve Lan da gerçekten çok eğleniyordu. Zaten Lan karnının üzerinden gerçekten çok gıdıklanıyor. Jungkook onun bu zayıf noktasını umarım başka zamanlarda da kullanmaz.

Taehyung omzuma çarparak yanımdan geçti ve onları azarlamaya başladı.

-hey hey hey, yatağımın üzerinde o pire torbasıyla ne yapıyorsun?!

Jungkook bizi yeni farketmiş olmalı ki ellerini Lan'ın üzerinden çekip bize baktı. Yüzünde kocaman bir tebessüm vardı.

Çok... Tatlıydı. Yani tatlılardı.

-ah, siz mi geldiniz.

Taehyung başını salladı ve dalga geçercesine konuşmaya başladı.

-evet biz geldik ve bu görüntüden hiç memnun olmadık.

-olmadın.

Dedim araya girerek. Bence bir sorun yoktu.

Taehyung beni takmadan devam etti.

-şimdi o pira torbasını da alıp yatağımın üzerinden kalkmanı istiyoruz.

-istiyorsun.

Dedim tekrar. Neden beni de sürekli araya katıyor ki?

-hyung neden bu kadar sinirlendin? Alt tarafı Lan'la biraz oynuyordum.

Taehyung kaşlarını çatarak onlara baktı.

-git o pire torbasıyla odamdan en uzak köşede oyna Jungkook. Şimdi üçünüzün de odamdan defolmanızı istiyorum!

-bu sefer doğru söyledin.

Dedim şakaya vurarak. Gözlerini devirdi ve Jungkook'un yanına ilerleyip onu kolundan tutarak ayağa kaldırdı. Yatağın üzerindeki küçük yastığı da Lan'ın kafasına attı ki bunun üzerine Lan yastık ona gelmeden Jungkook'un omzuna zıpladı. Jungkook ve ben Taehyung'a şaşkınca bakıyorduk. Lan ise ona her an saldırabilecekmiş gibi sinirli bakıyordu.

Taehyung jungkooku omzundan tutarak kapıdan dışarı çıkardı. Ardından beni de omzumdan iterek odanın dışına fırlattı ve kapıyı yüzümüze kapadı. Şaşkın bakışlarımı Jungkook'a çevirdim. O da aynı şekilde bana çevirdi bakışlarını.

-ne oldu şimdi? Ben anlamadım.

-ben de anlamadım. Neden bu kadar sinirlendi?

Dediğimde omuz silkti. Bakışlarımı Lan'a çevirdim.

-oğlum neden onun dolabına girdin.

Dediğimde bir şeyler dedi ama anlamadım. Hadi ama ben maymun dilini bilmiyorum. Nasıl anlayabilirim ki??

-her neyse, bu arada... Saçlarını neden kurutmadın. Bu şekilde hasta olursun.

-şey... Ben...

Cümlemi kuramadım çünkü o an saçlarımı kurutmama izin vermeyen Taehyung'a sövüyordum. Jungkook beni omzumdan tutup odama doğru iteklemeye başladığında onun adımlarına ayak uyduruyordum. Jungkook beni yatağıma oturttuktan sonra banyoya girdi ve elinde bir havluyla beraber dışarı çıktı.

Düşündüğüm şeyi yapmayacak öyle değil mi?

-saçını bu şekilde kurutmazsan hasta olursun ve emin ol oda arkadaşın Suga hyungsa sana kesinlikle bakmaz.
Dedi ve havluyu saçlarımın üzerine koyup elleriyle kurutmaya başladı.