27. Bölüm

9.8K 535 26
                                    

Gözlerimi zorlukla açıp etrafa baktım galiba gece olmuştu. Yerimden zorlukla kalkıp tutulmuş olan belimi esneyerek cıtlmasını sağladım. Yavaş adımlarla tuvalete gidip çişimi yaptım, o hissi bilirmisiniz 1 saat tuvalete gitmeden durduktan sonra tuvaletinizi yapıncaki rahatlık, anlatılmaz yaşanır.

Aynaya bakıp saçlarımı tepeden bir topuz yaptım ve salona geri gittim, Kıvanç üçlü koltukta uyumuştu ve cenin pozisyonunu almıştı. Üstünü örtüp mutfaģa gittim, kendime bir bardak kahve hazırlayıp telefonda video izlemeye başladım. Kahve bittikten sonra salona geçip Kıvanç'ı güç bela kaldırıp odasına götürdüm. Odama girip kapıyı açıcakken Nehir'in odasından patırtılar gelmeye başladı ilk Nehir yapıyor sansanma patırtılar devam etti. Tabi ben atmak dı üç buçuk.

Sesizce Kıvanç'ın odasına gittim, kapıyı açıp Kıvanç'ı itiklemeye başladım.

"Kıvanç uyan Nehir'in odasında biri var." Kıvanç eaneyerek bana baktı

"Nehir kendi yapıyordur."

"Ya saçmalama Nehir'in bu saatte ayakta ne işi olur." Kıvanç oflayarak ayağa kalktı ve Nehir'in odasına doğru ilerlemeye başladı. Yanlız hırsız varsa Kıvanç ne yapıcak. Kıvanç'ı durdurup eline bir şey almasını istedim. Odasına geri gidip demir bir çubukla heri geldi. Siktir odada o var mı lan!?. 

Kıvanç temkinli hareketlerle Nehir'in odasının kapısını açtı ve içeriye göz atıp ışığı hemen açıp hani şu savaş pozisyonları olur ya onu aldı.  Bende odaya girince pencerenin açık olduğunu gördüm, Nehir'e baktım kız yerinde uyuyordu, omuz silkip giderken Kıvanç'ın bir noktaya dikkatle baktığını anladım. Arkamı dönüp baktığı yere baktım, duvarda siyah yazılarla           'SANA YAKLAŞTIM' yazıyordu. Yazıya yaklaşıp parmağımı sürttüm, burnuma ağır oje kokusu dolunca uzaklaşıp Kıvanç'a baktım.

"Ben polisi arayacağım." Kıvanç kafasını olumlu anlamda sallayıp  ben telefonumu çıkartmadan Nehir'in telefonunu aldı ve polisi arayıp odadan çıktı. Bende Nehir'i uyandırıp giyinmesini bekledim.

"Cidden bir ses bile duymadın mı?" Nehir eşofmanını giyip hayır anlamında dudaklarını büzdü.

Salona inip tekli koltuğa oturup Kıvanç'a baktım fazla düşünceli duruyordu.

"Kıvanç iyi misin?" Kıvanç transtan çıkmış gibi kafasını sallayıp bana baktı.

"Buradan gitmemiz lazım." Nasıl yani?

"Derken?" 

"Ne bileyim, başka bir şehir lise arkadaşlar falan..." Aslında olabilirdi bizimkilerle hâlâ konuşabilirdik.

"Olabilir, ama bu fikri diğerlerine de sunmalıyız onlarında görüşleri lazım." Kıvanç beni onaylayıp telefonuyla uğraşmaya başladı. O sırada kapı çaldı kapıyı açıp polislerin geçmesine izin verdim. 

Polisler içeri girince hepsini süzmeye başladım. Barış abi

"Barış abi?" Barış beni gördüğüne sevinip kolunu omzuma attı

"Naber manyak kız?" Kıvanç kötü kötü baksada şu an çok umusamıyordum

"Hiiiç takılıyoruz kaatil kaçırılma olay olay."  Barış abi kafasını sallayıp Kıvanç'a baktı ve kötü bakışlara mağruz kaldı, sırıtarak kolunnu çekmek zorunu çekmek zorunda kaldı.

"Gelin size odayı göstereyim." Hepsi kafalarını sallayıp beni takip etmeye başladılar. Odaya girip incelemelerine izin verdim. 

"Bir yerlere dokunmadınız dimi?" Hayır anlamında kafamı salladım.

Erkek Lisesi Where stories live. Discover now