8. Bölüm

19.9K 1K 93
                                    

Bu bölümü kookiesra1997 ithaf ediyorum iyi okumalar.

Seri adımlarla geldiğimiz yönde doğru yürümeye başladık. Ben önden gidiyordum diğerleri arkadan.

Yolun üstünde bir kapı olunca açarak ittirmeye çalıştım kapı tünele ışık girmesin diye kapanıyordu o zaman elektrikler kesildi yada arıza var.

Kapıyı yumruklamaya başladım

"Orada birisi var mı?"

"Bayan sakin olun teknik bir aksaklık birazdan düzelir telaş etmeyin." Kapının arkasında ki ses galiba çalışandı

"Ben sakinim. Peki buralarda bir yerde acil durum kapısı var mı?"

"Trenin durduğu yerde olmalı isterseniz oraya gidin." Arkası dönüp tayfaya gidim işareti yapıp yürümeye başladım.

Trenin oraya varınca o kız hala vagondaydı umursamayıp duvarlara bakmaya başladım. İleride 'exit' yazısını görünce hızla oraya gidip kapıyı açtım dışarı çıkınca

"Tebrikler bayan arkadaşlarının ile en kısa sürede buradan çıktınız?" anlamayan gözlerle adama bakmaya başladım.

"Yani demek istediğim bu girdiğiniz yerde aksaklık yok amacı öyle. Kısacası en kısa çıkanlar olduğunuz için yemek kuponu kazandınız." Oha amk bu nasıl bir korku tüneli.

"Siz ciddi misiniz?" Soruyu soran Kerem'di.

"Evet efendim." Araya atlayıp

"Yemek kuponlarını alalım ve gidelim." Görevlinin elinden kuponu alıp Kerem'i çekiştirerek bizimkilerin yanına götürdüm.

"Adama niye kızıyorsun?" Kerem sırıttı

"Ne yapmamı bekliyorsun yanaklarından öpüp çıkma teklifi etseydim olmadı bide çocuk yapsaydık. Oh maşallah mis gibi."
Gülmeye başlayınca bana katılıp o da gülmeye başladı.

Dolmanın son parçasını da yiyip bizimkilere baktım Kıvanç mantısını bitirmeye çalışıyordu, Nehir önündeki pizzayı bitirmiş Arda'nın menemenine dadanıyordu. Kerem biber dolmasını bitirmiş telefon ile oynuyor Ateş baklava yiyordu.

"Bana öyle bakmayın baklavası olan insanın baklava yeme hakkı vardır" Ateş tişörtünü kaldırıp baklavaları eli ile gösterdi. "Alın size hakiki baklava zor bulursunuz." Arada Ateş'in eline vurup

"Sende baklava var bize de yok kalk siktir git." Bu sefer Arda tişörtünü kaldırıp göstermeye başladı Kerem sırıtıp telefona geri döndü. Ateş

"Ne oldu Kerem'cim kıskandın bakıyorum." Kerem Ateş'e bakıp sırıttı.

"Cılız vücuduma bakma geçen ki kavgayı hatırlatırım." Ateş'in sırıtışı bozulup yerine sindi kollarını göğsünde bağlayıp küsmüş numarası yaptı.

"Ne kavgası?" Kerem bana baktı ve yüzü kaskatı kesildi Areş'te tedirginlik ile Kerem'e baktı.

"Hiç önemsiz bir kavga." Ateş gülmeye başladı

"Kesin önemsiz bir kavgadır." Kerem sinirle masadan kalkıp Ateş'in yanına gelip ensesinden tuttu ve ayağa kaldırdı.

"Gel dostum gel bir konuşalım seninle." Ateş korkuyla ayağa kalkıp çıkışa gittiler. Bunlar bir şey karıştırıyorlar hadi hayırlısı.

Pijamalarımı giyip yatağa yattım. Lunaparkta bir şey olmamıştı yemekten sonra eve gelmiştik. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım.

Gözlerimi açıp etrafa baktım alarmım çalıyordu dolaba gidip spor kıyafetlerimi giydim. Kıvanç'ın odasına girip onu uyandırdım.

Evden çıkıp sahile koşmaya başladık. Sahile varınca telefonumu çıkarıp Nehir'e mesaj attım.

Kime: Nehircik

Biz koşudayız gelene kadar kahvaltı hazırla kadın.

Telefonu cebime koyup koşmaya başladık. Telefonuma mesaj gelince telefonu cebimden çıkardım.

Kimden: Nehircik

Tamam beyim gelirken iki simit bir de ekmek al.

Sırıtıp koşmaya başladım.

Evin yakınında ki fırına girip ekmek ve iki simit aldım o sırada içeri Deniz girdi beni fark etmedi gülümseyip arkadan gözlerini kapattım. Deniz

"Banu?"

"Melis?"

"Yoksa Ceren?"

"Hımmm... tamam buldum Gamze."
Ellerimi hızla gözlerinden çektim
"Yok eben Deniz eben." Deniz şaşkınlıkla bana baktı.

"Aaa naber knk."  Yalandan bir sinirle

"Söyle bakayım o kızlar kim." Deniz elini ensesine koyup

"Yaa şey... anladın sen" tiksinircesine Deniz'e baktım.

"Ya tamam Deniz sus Deniz iğrençsin Deniz git Deniz."  Deniz sırıtıp bana baktı.

"Tamam tamam sustum da sen burada mı oturuyorsun." Kafamı salladım.

"Kahvaltıya gelsene bize" Deniz ilk düşündü

"Olmaz zaten ağabeyin var gördüğü yerde sikecek diye korkuyorum." Gülüp Deniz'e baktım

"Tamam okulda görüşürüz." Ekmekleri alıp fırından çıktım.

Zili durmaksızın çalmaya başladım.
Kapıyı Nehir açtı.

"Geç beyim sofra hazır." Kafamı salladım

"Nerede bizim sıpa oğlan?"

"Salonda beyim televizyon izliyor." Kafamı sallayıp salona girdim.

Merhaba arkadaşlar öncelikle herkese geçmiş olsun okullar açılıyor. Onun için bölümler geç gelebilir bunun için hepinizden özür diliyorum.


Erkek Lisesi Where stories live. Discover now