KURTAR BENİ

22.3K 716 127
                                    

Multimedya Buğra

Buğra

Evden çıktıktan sonra adamlarıma talimat verip, evin etrafında ki güvenlikleri arttırmalarını söyledim. Ben Simay'ı bırakırken bir olay çıkmasını istemiyordum.

İçim rahat etmese de Simay'ı nasıl aldıysam öyle güvenli bir şekilde geri götürmeliydim. Ne kadar dikkat etsem de bu çok tehlikeli bir şeydi. Sait'in Simay'dan haberi olduğuna emindim. Bir nevi kumar oynamıştım. Bu sefer de kaybetmeden o masadan kalkmalıydım.

Yol boyunca sessiz kaldık. Ben izlenmeye karşı sürekli tetikte olduğum için konuşmamıştım. Simay'da Elif'i düşünüyordu büyük ihtimalle.

Evin yakınlarında bir sokağa geldiğimizde arabayı durdurmuştu. Simay öylece dalmış ne bakıyor ne de arabadan iniyordu.

"Simay?"

Ona seslenmemle irkilerek bana döndü.

"Efendim?"

"Geldik." Etrafına bakıp anladığını belirten bir kaç şey mırıldandı. Emliyet kemerini çözüp bir şey unutmuş gibi bana baktı.

"Buğra."

"Evet?"

"Elif iyi değil Buğra. Bunun farkındasın değil mi?"

"Farkındayım." Nasıl farketmezdim ki? Kurtulmasına rağmen sadece bir kere güldüğünü görmüştüm.

"Ben onu ilk defa böyle görüyorum Buğra. Zor bir hayatı vardı evet. Babası yüzünden çok çekti. O adam kumar oynayıp, içip içip eve gelirdi. Bir de üstüne kızı döverdi. Ama Buğra.. Elif ne olursa olsun beni gördüğünde hep gülerdi. Gülmesinide geçtim. Evet kaçırıldı. Kim bilir nasıl bir ortama düştü. Ama bu durumu çok kötü. Mavi gözleri olmasa onu tanıyamazdım." Simay karşımda ağlamaya başlamıştı. Elif'e çok değer verdiği belliydi.

"Elimden geleni yapıyorum yapıcam da Simay. Hala korkuyor. Ama onu koruyabilecek tek kişi benim emin ol."

"Eğer öyle olduğunu bilmesem onu da yanımda götürürdüm emin ol." diyerek bana aynı şekilde cevap vermişti. Beni her ne kadar tanımasa da başka şansının olmadığının oda farkındaydı.

"Ben Elif'in yanına dönsem iyi olacak Simay." Uzun muhabbetlerden pek hoşlanmazdım. Bu kadar konuşmam bile Elif sebebiyleydi.

"Peki. Ona iyi bak olur mu?"

"Tamam." Simay bana son kez bakıp arabadan indi. Gözden kaybolana kadar arkasından bakıp gaza bastım.

Bir an önce eve gitmek istiyordum. Elif en son pek iyi gözükmüyordu. Son sürat giderken arkamda birinin beni takip ettiği fark ettim. Başta önemsememiştim ama ben ne kadar hız yapıp arayı açmaya çalışsam da bana yetişiyordu.

Bir ara sokağa girip arabayı durdurdum. Anında beni takip eden araba da yüz metre arkamda durmuştu. Anlaşılan birazdan hararetli dakikalar yaşanacaktı.

Arabadan kimse inmeyince ilk hamleyi ben yapıp indim. Aramızda ki mesafeyi kapatıp önlerine doğru yürüdüm. Farlardan dolayı içinde ki kişiyi göremiyordum. Ellerimi ön ceplerime sokup rahat bir pozisyon aldım. İllaki o arabadan inecekti. İnmezse zaten ben bir güzel indirirdim.

Tam artık sıkılmış bir sigara yakacaktım ki arabanın farları söndü. Sonra içinden 5 tane adam çıktı. İçlerinden sadece bir tanesini tanıyordum. Bu Sait'in kapının önünde benzettiğim adamdı.

Küçük bir an korktum. Ama karşımda ki itlerden dolayı değil. Ya Simay'ı Elif'e götürürken de takip edildiysem? Ne kadar dikkat etmiş olsam da belki de yapabileceğim en büyük aptallığı yapmıştım.

Masum Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon