KADER

84.2K 1.5K 572
                                    

  Multimedya Elif. Keyifli okumalar..

Uyandım ama gözümü açmak istemiyordum. Bugünün de diğer günler gibi bol gözyaşıyla ve bol hıçkırıkla biteceğini az çok tahmin ediyordum çünkü.

Adım Elif.. Elif Demir. İsmimi canım annem ölmeden önce fısıldadı kulağıma. En azından bana öyle dediler. Annem babamın işkencelerine dayanamadığı için öldü. Sevgili babam bana hamileyken bile annemi dövmekten vazgeçmedi. Sonuç olarak annem erken doğum yapti ama sadece ben kurtulabildim..

Bazen düşünüyorum da keşke annem beni de alsaydı yanına. Bırakmasaydı beni bu adamla bir başıma. Ama hayat sanki bana işkence etmek istiyor. O adam hergün içip, kumar oynayıp kaybederse hırsını gece benden çıkarıyor. Hiç farketmez. İster uyanık olayım ister en derin uykuda..

Bugünün de diğer günler gibi geçeceğinden şüphem yok. Kaçacak kimsemde yok. Yüzüme ben bile bakamıyorum bazen.. Morluklar, yaralar, şişlikler.. Daha onlar geçmeden bir yenisi.

Düşünceleri bir kenara bırakıp, yataktan kalktım. Saat daha sabahın 7'siydi. Bişeyler yemek istesem de midem almiyordu bi türlü. Bende odama tekrar gidip çalışma masama oturdum. Ne olursa olsun bu sene üniversiteyi kazanıp bu evden gidecektim. Kendime yeni bir sayfa açıp burdaki herşeyi ve herkesi unutacaktım. En önemlisi bu Elif'i unutup bambaşka bir Elif olacaktım.

Derse iyice daldığım bir anda telefonum çalmaya başladı. Arayan en yakınım, canım dostum Simay'dı.

"Kuşummmmm nasılsın?" Telefonu açar açmaz enerji dolu sesi bende de aynı etkiyi yapmıştı.

"İyiyim canım sen nasılsın?"

" Bende iyiyim. Annemle çarşıya gidiyoruz gelsene sende. Bak annem kesin gelsin diyo özlemiş seni hem bak bende çok özledim. Burnunun ucunu çıkarmaz oldun o evden!" Yine soluksuz konuşmaya başlamıştı. Hayır o konuşurken resmen ben yoruluyordum!

"Başka zaman gelirim canım şu an tam dersin ortasındaydım. Az kaldı biliyorsun sınava."

"Eliffff. Anladık çalışkansın. Ama bir kaç saatten de zarar gelmez kırma beni lütfennnn." Bana yine masum, tatlı kız rolleri kesiyordu. Bu kızada hiç dayanamazdım.

"Tamam tamam bekle giyinip çıkıyorum." dedim.
 
"Canımsın! Bekliyorum kuşum hadi çabuk ol. " diyip kapattı suratıma. Çatlak. Ne olursa olsun o benim canımdı. Ne zaman ihtiyacım olsa koşa koşa gelirdi. O benim tek ailemdi.

Kalkıp dolabın karşısına geçtim. Ne giyeceğim hakkında fazla düşünmezdim zaten. Altıma hemen bir kot çıkartıp hızlıca giyindim. Üstümede bir tişört gecirip aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı açıp serbest bıraktım. Böyle gayet güzeldiler.

Makyaj sevmezdim. Makyaj yapmak bi maske takmaktı bence.Sadece yüzümde ki yaraları kapatmak için pudra sürerdim mecburen.Yoksa insanlar benden korkup kaçabilirdiler.Pudramı hızlıca yüzüme boca edip siyah converselermi geçirdim ayağıma.

Daha sonra telefonumu, cüzdanımı alıp odamdan çıktım. Saat 5 olmuştu.  Anlaşılan yine kendimi derse çok vermiştim. Hızlıca üzerime ceket alıp kapıya yürüdüm. Sonbahar ayına girmiştik ve ne zaman yağmur geleceği belli olmuyordu.
Kapıyı açtığım da yüzümde olan hafif tebessüm yerini korkuya bıraktı. Bu saatte.. Neden..

"Nereye gittiğini sanıyorsun sen !" Bir iki adım geriye gitmekten kendimi alamadım. Ellerim titremeye başlamıştı. Hiç bir zaman bu duruma soğuk kanlı yaklaşamıcaktım.

"B..ben dışarı.." sözümü daha bitiremeden yanağımda şiddetli bir ağrı hissettim. Babam bugün erken başlamak istemişti anlaşılan.

"Hiç bir yere gidemezsin. Zaten artık buraya ait bile değilsin."

Masum Where stories live. Discover now