30. Bölüm Çapraz Sorgu

13.1K 840 145
                                    

Medya: Dursun



"İttirmesene be."

"Azcık oyalayamadın değil mi?" Mini eteğini ve derin dekoltesini gizlemek için kürkünün arkasına saklanmaya çalışan Kezban'a baktı gözlerini devirerek Ece. Evde ufak bir karaoke gecesi için kim sana o kadar giyin kuşan dedi diye atarlanmamak için kendini zor tutuyordu. Dedesi ve miçosu arkalarından geliyordu. Her hareketlerini izlediklerinden adı gibi emindi.

Yaşlı bir adamdı Temel Reis ama aşırı zekiydi. Buralara kadar tek başına gelmişse mutlaka bir nedeni olmalıydı. "Boşuna uğraşıyorsun Kezban, o ufacık kumaş parçası kısacık eteğini kapamaz."

"Bana bulaşmasana sen!"

"Ne bulaşıcam ben sana! Otuz derece havada klas görünebilmek için kürk giyinmişsin. Eve gidince Temel Reis'in  çapraz sorgusunda bunu üzerinde tutabilicek misin?" Gözlerini Kezban' dikip umrumda değilsin bakışları attı Ece. Sırf onun yüzünden uçurumdan aşağıya yumurta gibi temiz yüzlü çocuğu yuvarlamıştı. Geri gittiğinde yerden kırıklarını toplamak zorunda kalabilirdi. "Hep senin yüzünden, kümese uçurdum garibanı. Aldığı darbeler yüzünden ölmese tavuk pisliği yüzünden canına kıyar."

"Benimki seninkini döver..." Onu ittiren Ece'ye karşılık verdi Kezban. Arkalarında onları izleyen Temel Reis'e göstermeden birbirlerini cimcikliyor deyim yerindeyse katır gibi tepişiyorlardı. "Benim nişanlım şuan çöp konteynerına kilitli hatırlatırım." Elini Ece'nin güçlü pençelerinden kurtarıp karşı atağa geçti. " Üstelik sıradan bir çöp tenekesi de değil. İçinde kokuşmak üzere iken atmayı akıl ettiğiniz hamsi kılçıkları var. Hani şu Songül'ün bizim mahalledekine koyma Fatihlerin oraya koy kokar dediği.Biraz daha evde tutsaymışsınız kalması için bir yatak ayarlamanız gerekicekmiş. Çöp çöp değil bildiğin canlanmış bağımsızlığını ilan etmiş. Bu saatten sonra aldırmaya kalksan devlet karşı çıkar düşün.Hem koyucak başka çöp mü yoktuda sevgilimi tıkacağım yere koydun?"

"Ben nereden bileyim be çuval gibi adamı çöpe tıkacağını." Şaşkın şaşkın kuzenine baktı Ece. "Hem sen niye abartılı tepki veriyorsun. Yakında evlenmeyecek misin bu keltoşla?" Son kelimeyi etmemiş olmayı dilerdi Ece. Sonuçta onunda öyle mükemmel bir tipi yoktu. Sabahları kalktığında tombul yanaklarında yastık izi çıkar gün boyu geçmezdi. Armut göbeği yüzünden asla sıkı kıyafetler giyinmeye cesaret edemezdi.

Öyle bayan mükemmel 24 karat altın gibi gözüken göz alıcı saçları yoktu. Kimse onun saçlarına bakınca "Kaç karat bu, bir tel verseniz, bozdurup bozdurup geçinip gitsem." demiyordu.Kel değildi belki ama gündüzleri çim adam gibi gözükmesine neden olan saçlara sahipti..

Elektriklenme kelimesi Ece'nin sabah görselini anlatamazdı. Bildiğin şehrin tüm trafolarını yutmuş çekip sömürmüş gibi kabarıyordu saçları. Saç tellerinin ne zaman özgürlüklerini ilan edeceği belli olmazdı. Bazen ıslandığında bazen uyuduğunda bazen sinirlendiğinde... Her bir tel kendi meşrutiyetini ilan eder, kibirli bir ergen gibi ayrı eve çıkmak isterdi. "Utanmasan sığmadı çöpe diye üstünde tepinip sıkıştırıcaktın adamı. Kocan sayılır ne bu korku?"

"Bana diyene bak..." Masumu oynayan Ece'yi ittirdi sert bir şekilde Kezban. Eve gelmek üzerelerdi. "Maviş senin neyin? Ödev arkadaşın mı? " Gözlerini kırpıştıran aşırı saf duran kızla dalga geçiyor çöplerin içinde ölüm kalım savaşı veren nişanlısını unutmaya çalışıyordu. "Adam kafan kadar yüzük takmış parmağına, sen onu uçurum aşağı tepikliyorsun. Bu devirde bir koca ne zor bulunuyor senin haberin var mı? Mükemmel olanları bir yana bırak, gideri olan tiplerin bile nesli tükenmiş durumda."

Evlenmeden OLMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin