Özel Bölüm

13.4K 805 22
                                    

Medya: Görevli sekreter

Tanıtım amaçlı yazdığım özel bölüm çok beğenildiği için okuyucularıma böyle bir süpriz yapmak istedim umarim beğenirsiniz....

"Öldüm mü şimdi ben?" Etrafını saran uçsuz bucaksız beyazlığa baktı korku dolu gözlerle Ece. Çaldığı yüzük yüzünden bay küstahdan kaçarken kendini ölümün kollarında bulmuş olmalıydı. Son hatırladığı arabanın altında kalmaktan onu kurtardığı olsa da pişman olup onu yolun ortasında ezilmeye bırakmış olmalıydı.

"Böyle bir ölümü mü hak ettim ben?" Sokağın ortasında yalnız başına ölmek için çok genç ve sevimliydi. Üstelik daha Furkan'dan öcünü alamamış mükemmel koca adayını nikah masasına oturtamamıştı. Bir kız kurusu olarak can verdiğini düşündükçe kasları geriliyor yüzü asılıyordu.

"Bu kapılarda ne?" Bembeyaz ortam ile aynı renkte kapıları incelerken tam olarak nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu. Tamam beyaz eşittir cennet demekti yada yeryüzünde ki insanlara öyle inandırılmıştı. Ama bu kapılardan birini açtığında elinde odun ateşi onu bekleyen bir zebaniyle karşılaşmayacağına onu kim inandırabilirdi. Belki cehennem modern döneme geçiş yapıp yeni dekoruyla insanları rahatlatmak istemişti. Belki de genç kız kapıyı açtığında daha korksun dumura uğrasın diye böyle huzur verici bir giriş ortamı hazırlamışlardı.

Aklına gelen sayısız seçenek vardı Ece'nin. Onca düşünce arasında cennete giriş bileti kazandığını bir kez bile hayal etmemişti.

"Ya şundadır ya bunda, elmacının kızında..." Ona yakın iki kapı arasından birini tekerleme ile seçip içeriye daldı. "Bismillah!"

"En kısa zamanda biz sizinde rüyalarınız yolu ile iletişime geçeceğiz hanımefendi."

"Yine mi bu cadı?" Üzerinde dar kıyafetleri ile masa başında insanların ideal eş adaylarını dinleyen kadına baktı neredeyse burnundan soluyarak Ece. "Neden hep rüyama girip duruyor?"

"Orada beklemede..." Boşta duran sandalyelerden birini gösterdi "...şuraya otur. İşimiz bitti sayılır."

"Öyle mi?" İtiraz etmeden ona buyrulan emri dinledi Ece. Sonuçta kendini zebanilere hazırladığı cehennemi göze aldığı düşünülürse kokoş bir sekreterden işiteceği birkaç hakareti hazmedebilirdi. "O zaman ben bekliyorum şuracıkta."

"Dediğim gibi..." Uysal bir şekilde sandalyeye oturan kızla ilgilenmeyi bırakıp kızını evlendirmek için dilek dileyen yaşlı anneyle ilgilenmeye başladı kadın. "En kısa zamanda kızınızın kaderinde ki eş adayı ile karşılaşması için elimden geleni yapacağım. Üstelik çok bir isteğiniz de yok diğerleri gibi..." Şuan senden bahsediyorum bakışlarını genç kıza atıp "Düzgün bir işi saygılı bir karakteri olsun yeter dediniz." diye cümlesini tamamladı.

"Utanmasa erkek olsun yeter diyecekmiş." Dişlerinin arasından geveleyerek konuştu Ece. Dediklerini duymayan yaşlı kadın sekreter cadıya sunduğu teşekkürler eşliğinde odadan çıkarken "Cimcikleyin beni." dedi. "Uyanayım hemencecik."

"Oradan kalkta karşıma kurul bakalım."

"Oda olur tabi." Az önce yaşlı kadının kalktığı sandalyeye oturdu yavaşça Ece. "Eee! Görüşmeyeli nasılsınız?" Sırtını geriye yaslayıp "Bu arada bir şeyi açıklığa kavuşturalım mı?" diye sordu. "Ben ölmedim değil mi?"

"Hayır, ölmedin." Dilinin ucuna gelen malesefkiyi yutup gülümsemeye çalıştı görevli. "Geçen sefer nerede kalmıştık seninle." Kollarını birbirine dolayıp küstah bir gülüş takındı. "Ahh!Hatırladım. Sevgilinle olası düğününden bahsediyordun."

Evlenmeden OLMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin