5.Bölüm Darmadağın

16.1K 916 50
                                    

"Ahh!, Baş ağrısı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ahh!, Baş ağrısı..." Alnının ortasından tüm vücuduna yayılan ağrıyla açtı gözlerini sabaha Songül. Hissettiği acıyla buruşan yüzüne düşen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdı. Yumuşak yatağında oturur pozisyona geçip bir süre bekledi. Suratına vuran güneş ışığından rahatsız olmuş bulduğu ilk şeyi suratına kapamıştı. Kuruyan boğazı olmasa uzun süre o pozisyonda durabilirdi.

"Susadım." Her zaman komidinin de hazır tuttuğu su şişelerinden birini almak için uzanmış, başarılı olamamıştı. "Nerede bu şişeler..." Başına geçirdiği kumaşı yavaşça aralayıp sol yanında durduğuna emin olduğu komidine baktı. Görmeyi beklediği ahşap zemin yerine üzerinde kitapların dizili olduğu demir bir kitaplık bulmuştu.

"Odama ne olmuş böyle?"En yakın arkadaşının özenle dekora ettiği odayı süzdü. Bulanık görüşünü düzeltmek istemiş, yumruk yaptığı elleriyle birkaç kez ovuşturmuştu. Kabarık pembe yatak örtüsünün yerini siyah dümdüz özensiz bir kumaş parçası almıştı. Dev yatak başlığı yerine üzerinde tuhaf çizimlerin olduğu bir resim vardı. En kaliteli ahşaptan Ece ve Ege'nin onun için özenle hazırlattığı mobilyalar odadan çıkartılmıştı. Üzerinde yattığı ve gıcırdayan yatak gibi neredeyse odadaki her eşya demirdendi. "Kıyafet dolabım, o nerede?" Ne gözlerini kırpıştırması nede kendine birkaç kez attığı tokatları görüntünün değişmesine yardımcı olmamıştı.

"Anneee!" Hissettiği sinirle yatağın üzerinde hızla ayaklarının üzerine kalkmaya çalışmış, başına yediği darbeyle kendini yerde bulmuştu. "Bu ne ya!" Alçalan tavana korku dolu gözlerle baktı. Yatağın hemen üstünde tavana açılmış pencereden yüzüne vuran ışık kendine gelmesini sağlamıştı. "Burası benim odam değil ki?"

Aklı başına gelmiş etrafında ki değişimin asıl nedenini anlamıştı. Gözlerini tanımadığı bir yerde kimin olduğunu bilmediği bir yatakta açmıştı. Kısa süre önce yapıştığı zeminde poposunun üzerinde oturur vaziyetteydi. Duruşunu dikleştirip geceye dair en son hatırladığı şeyi düşündü. Ece'yi restorana bırakmış Maviş ile eve dönmüştü. "Maviş..." Hatırladıklarıyla dün geceki üzüntüsü geri gelmişti. Psikopatın biri yüzünden paramparça olan arabası için ağıt yakıyordu. "Gitti güzelim araba..."

Bulunduğu odanın belki de o pskopata ait olduğunu anlaması uzun sürmemişti. Üzerinde duran yorganı hızla kenara fırlatıp elbiselerini kontrol etti. Çamura bulanmış kıyafetleri çıkartılmış yerine bol bir sweatshirt ve eşofman giydirilmişti. "Üzerimi kim değiştirdi ki benim." Tüm bedenini saran korku karnında hissettiği baskıyla dağılmış yerini rahatlama almıştı. "Neden kontrol etme gereği duyduysam. Benimsin diyen erkek bunu üzerimden çıkaramaz."

Her daim içinde duran korsenin verdiği nefes darlığı geceyi güvende geçirdiğinin kanıtıydı. Bir keresinde çok sarhoş olmuş, kendinden geçmişti. Üzerindeki giysileri yakın arkadaşı Ece bile çıkaramamış genç kızı alkole bulalı kıyafetlerle salonun zemininde bırakmıştı. "Bu pis halimle kim tanımadığı birini yatağa sokar ki? Elim yüzüm hala çamur içerisinde. Ece bile parkenin üzerine attı beni. Saf bu çocuk.Saf..."

Evlenmeden OLMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin