"Bir sonrakini açıyorum." Yalvaran bakışlarla Ece'ye baktı Ege. Yastığın arkasında görüşünü olabildiğince bulanık tutmaya çalışan Songül'e bakıp "Sen istersen hepimiz seve seve izleriz." dedi. "Songül, ben hatta sarı bebe bile."
"Saçmalama canım. Bu kadar yeter." Gün boyunca masaya yığdığı bulaşıkları üst üste yığıp mutfağa götürdü Ece. Midesinde hissettiği rahatsızlık kalbinde hissettiği acıyı bir nebze unutturmuştu. "Çok yedim galiba."
"Yani tabi biraz." Tezgahın üzerinde duran iki adet dev tavaya ve bir adet tencereye baktı Songül alayla. Üçünün de içi bomboştu. Neredeyse yeni yıkanmışcasına parlayan kirlileri bulaşık makinasına yerleştirirken "Tüm yediklerini üst üste yığsan boyunu aşar." dedi.
"Alınmıyorum. Ben kısa boylu değil minyonum bir kere." Bulaşıkları yerleştiren kızı durdurup "Bugün temizlik yapmayalım." dedi. "Annem sabaha kadar siparişleri yetiştirmeye çalışacak demedin mi?"
"Eeee!"
"Dışarı çıkalım, azcık kafayı dağıtalım."
"Olmaz, anneme yakalanırsam derimi yüzer,kendine çanta yapar."
"Benim için bu riski göze alamaz mısın?" Başını yana yatırıp gözlerini olabildiğince açtı Ece. Masum duruşunu sesiyle desteklerken "Bir tanecik arkadaşın aldatıldı, kafa dağıtmak istiyor ve red mi ediyorsun." dedi. "Kıracak mısın gerçekten beni?"
"Tamam be tamam." Boynuna atlayan kıza sarıldı Songül. "Nereye gidiyoruz?"
"Bilmem orasına da Ege Bey karar versin beni o halde bırakıp gittiğine göre dün gece. İyi mekanlar biliyor olmalı."
"Dün gece sen uyuyana kadar başında bekledim ben bir kere." Elindeki ekmek poşedini buz dolabının üzerine koydu Ege söylenerek. "Saçlarını okşayıp, ninni söyledim uyuman için. Ne yapsaydım, dizimde mi sallasaydım? Üstelik sen beni kovup durdun."
"Uzatma." Kollarını birbirine dolayıp "Bugün ben haklıyım." dedi. "Ne olursa olsun, ben haklıyım. Suçlu olsam da ben haklıyım.Özet olarak her şeyde..."
"Sen haklısın..."
"Sen haklısın..."
"Nasılda biliyorlar ama canım arkadaşlarım benim."Mutfakta kocaman açılmış gözlerle onları izleyen ikiliye dil çıkarttı Ece. Bilmiş bir şekilde koridora çıkarken "Ege merdiveni hazırla." dedi. "Songül odasına geçip giyinecek bir şeyler getirecek. Bu gece fıstık gibi olacağız."
"Yine mi ya?"
Gözlerini devirip mızmızlanan arkadaşına arkasını dönüp salona geçti. Yalnız başına odaya gelmelerini bekleyen misafire yaklaşıp "Sende davetlisin. Dışarı çıkıyoruz." dedi. "Eğlence şimdi başlıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evlenmeden OLMAZ
HumorÖmrü boyunca ufacık detayları bile planlayan, titizlik hastası, aşırı mantıkçı, duygusuz deyim yerindeyse robot gibi yaşayan Bulut'un bir gecede değişen hayatının hikayesi Evlenmeden OLMAZ. Evlenme teklifi almayı beklediği gecede müstakbel damat...