Evlenmeden OLMAZ

13. Bölüm Seksi İç Ses

"Burada olduklarına emin misin?"

"Evet." Eli yüzü yara berelerle çevrili Furkan'ı incelemeyi bırakmaya çalıştı Jin. Ece ile Furkan'ın arasında çözemediği şeyler dönüyordu. Önce kelepçeli bir şekilde kapısına dayanan sarhoş Ece'yi anlamaya çalışmıştı. Şimdiyse karşısında dayak yediği her halinden belli bir Furkan vardı. "İbrahim amca içeride. İşler yoğun olduğu için bu karakolda arkadaşlarına yardımcı oluyor."

"Tamam." Bakışlarını kaçırıp "Sen gelmiyor musun?" diye sordu.

"Hayır." Hemen yanındaki banka kuruldu arsızca Jin. "İçerisi beni biraz basıyor biliyorsun. Telsiz sesleri polisler falan. Almayayım."

"Olabildiğince çabuk olmaya çalışacağım."

"Burada uslu uslu beklerim." Karakola yönelen Furkan'ı süzmeyi bırakıp banka uzandı. "Şurada azcık kestireyim." Tüm gücüyle esnerken kendi kendine ninni söylemeye başlamıştı.

"İbrahim amca." Elinde sayısız dosya sağa sola bağıran baş komiserin yanına yaklaştı mahcup bir şekilde Furkan. Bir eliyle yüzündeki darbe izlerini saklamaya çalışırken diğeriyle çantasını tutuyordu.

"Evladım." Sinirli çıkan sesini kontrol atında tutmaya çalıştı baş komiser. Karakol deyim yerindeyse mahşer yeri gibiydi. Her köşeden bir suçlu çıkıyor her elde bir evrak karıştırılıyordu. Civardaki tüm polis memurlarını tek binaya tıkmış olmalarına rağmen iş yetiştiremiyor, suçluları yakalayamıyorlardı. "İçeriye gel."

"Ben Ece için gelmiştim ama ..." İşittiği azarlar yüzünden tir tir titreyen Fatih'e baktı. "Sanırım bir yanlış anlama olmuş ve tutuklanmışlar."

"Geç otur şöyle." Koltuktaki klasörleri yere fırlatıp oturması için işaret etti. Hemen karşısına kurulup büyük bir yorgunlukla nefesini verdi. "Bugün buralar karmakarışık. Az önce üç adet saldırı haberi aldık. Sayısız polisimiz şehit oldu."

"Haberlerde gördüm Hayal Yiğitoğlu için arama emri çıkarılmıştı."

"Sadece o değil ki?" Yeğeni için kendi elleriyle çıkarttığı arama emrini düşünmemek için sohbetin yönünü değiştirmeye çalıştı baş komiser. Bir polisin başına gelebilicek en kötü şey yakınını tutuklamasıydı. Şimdi masum olduğundan adı gibi emin olduğu yeğenini şehrin her köşesinde arıyor yakalamaya çalışıyordu. Üstelik tüm aksiliklerin Hayal'in başına babası yüzünden geldiğinden adı gibi emindi. " İstanbul'un her köşesinde dört koldan operasyonlar düzenliyoruz. Suçu elinde tutan tüm çete liderlerini yakalamaya çalışıyoruz. Zaten Ece'lerin burada olmasının nedenlerinden biride bu operasyonlar."

"Ama Ece'ler mafya falan değiller İbrahim amca." Çantasını masanın kenarına koyup gülümsedi Furkan. "Onlarca azılı suçlu ile aynı binada daha fazla durmalarını istemiyorum. Lütfen onları serbest bırak."

"Bu sefer yetki bende değil." Oturduğu yerden hışımla kalktı adam. "Üstelik neredeyse suç üstü yakalanmışlar. Polis mekanı bastığında camdan kaçıyorlarmış."

"Camdan mı?"

"Hemde üçüncü kat." Başını iki yana sallayıp "Ece'nin halini bir görsen." dedi. "Senin gibi yara bere içinde. Sahi senin bu halin ne?"

"Önemli bir şey değil."

"Neyse Furkan." Az önce yere attığı klasörler eline alıp incelemeye başladı. "Sen koridordaki sandalyelerden birine otur ve beni bekle. Dişçiyi sorgular sorgulamaz baş komiser arkadaşımı ikna etmeye çalışacağım."