Beklenmedik Misafir

Start from the beginning
                                    

Defne ne yaşarlarsa yaşasın ilk gün ki gibi utanacağını biliyordu. Yanaklarının kızarmasına engel olamadı.

"Ben yıkanacağım ama... Yani onu başka bir gün yaparız. Ee şimdi gireyim ben şey yaparız onu hallederiz."

Ömer sevgilisinin utandığını görünce içindeki daha çok üstüne git diyen tarafını susturamadı. Serseri bir şekilde gülüp devam etti.

"Arkanı ben durulayayım? Elin yetişmez şimdi." dedi gülerek.

Defne gözlerini kısıp Ömer'in yüz ifadesine baktı.

"Aaa ben bu gülümsemeyi çok iyi biliyorum ama yemezler canım. Sıkıştırıp utandırmaya çalışacaksın aklınca. Sen burada yatakta kalıyorsun ben de duşa giriyorum."

"Tüh be yakalandım."

Ömer gülerken Defne yataktan çıkıp bavulundaki havluları çıkardı.

"Hem de fena yakalandın. Ben hemen girer çıkarım bir yere kaybolma." deyip banyoya girdi genç kız.

Ömer huzurla kafasını yastığa gömüp gülümsedi. Keyfine diyecek yoktu. Defne duştayken kahvaltıyı hazırlamasının daha mantıklı olduğunu düşününce ayağa kalkıp mutfağa doğru yol aldı. Ömer sofrayı kurmuş, kahvaltılıkları masaya koymuştu. Eksik var mı diye bakarken banyo kapısının açıldığını duydu. Hızlı adımlarla odaya doğru ilerledi. Defne'yi arkası dönük bir şekilde görünce adımlarını sessizleştirdi. Genç kızın bornozlu ıslak bedenine arkadan sarılıp kafasını omuzuna yerleştirdi. Defne şaşkınlıkla olduğu yerde durdu.

"Ohh mis gibi şampuan kokuyorsun." dedi genç kızın kokusunu içine çekerek.

"Maşallah hiç bu kız şimdi bornozludur, giyinir falan demek yok."

Ömer sevgilisini kendisine doğru döndürüp ellerini tuttu.

"Neden diyeyim ki? Dün her tarafını ezberledim ne de olsa..." deyip burnunu genç kızın saçlarına yaklaştırdı.

"... Öperek... Değil mi?"

Defne yakınlıktan dolayı kalbinin hızlandığını hissetti. Bu çarpıntıya alışmıştı aslında ilk günlere göre. Fakat yine de sarhoş eden bir etkisi vardı.

"Ay.. Şey ben giyineyim sen de git sofrayı kur bir şey yap." dedi genç kız heyecanla.

"Hazırladım sevgilim."

"Hadi ya... Ne ara?"

"Sen duştayken boş durmadım merak etme."

Defne bir şey bulup Ömer'i göndermek için düşünmeye başladı. Önünde giyinecek halim yok diye düşündü içinden.

"Iıh... Şey yap sen bak bakalım ben diğer odada mıyım?"

Ömer duyduğu şeyle kocaman gülümseyip geriye doğru adım attı.

"Tamam tamam gidiyorum sen rahat bir şekilde giyin." deyip odadan çıktı.

Defne rahat bir nefes alıp hazırlanmaya başladı. Birlikte kahvaltılarını yapınca ortalığı toparlamaya başladılar. İşler bitince Defne plaj çantasını doldurup dışarıda bekleyen Ömer'in yanına gitti. Genç kız evden çıkınca tekrardan bahçedeki rengarenk çiçekleri gördü. Plaj çantasını kenara koyup yerde duran hortumu eline aldı. Suyu açıp çiçekleri sulamaya başladı. Defne doğayla, toprakla zaman geçirince kendisini yeniden doğmuş gibi hissediyordu. Enerji doluyordu adeta. Ömer bahçeden gelen su sesini duyunca arkasını dönüp çiçeklerle dolu bahçeye baktı. Defne'nin orada olduğu görünce en içten gülümsemesiyle gülümsedi. Buraya çok yakışıyordu. Doğaya, çiçeklere yakışıyordu. Rengarenk çiçeklerin yanında hiç sırıtmıyordu bile. Güzelliği bu derece büyüleyiciydi. Ömer bahçeye doğru yürüyüp sevgilisinin yanına ulaştı. İşine o kadar çok odaklanmıştı ki Ömer'in geldiğini bile fark etmemişti.

Kiralık Aşk& Sevdan Bir Ateş (Tamamlandı)Where stories live. Discover now