HY-11

35.2K 1.5K 27
                                    

Yaprak, kafasını gömdüğü notlarından kaldırdı. Çalan telefonunu eline aldı ve arayana baktı. Tanımadığı bir numara olduğunu görünce kaşları çatıldı. Daha fazla arayanı bekletmeden cevapladı.

"Alo." 

"Yaprak." diye bir ses duydu. Ardından kısa bir sessizlik oldu. Tam cevap verecekken telefondaki tekrar konuştu. “Ben Kuzey." duyduğu isimle birlikte ayağa kalktı hızla. Telefonu uzaklaştırıp ekranına baktı. Şaşkınlıkla ileriye atıldığında ayağını yatağın kenarına vurdu.

"Uf!"

"Yaprak, orda mısın?" 

"Buradayım." diye cevapladı telaşla. Bir yandan da acıyan canı yüzünden dişlerini sıkıyor ses çıkarmamaya çalışıyordu. Yatağa tekrar oturdu ve ayağını ovmaya başladı. Ne diyeceğini bilemedi o an. Dudaklarına nedenini bilmediği bir gülümseme yerleşti. “Seni dinliyorum." 

"Nasılsın?" Nasıldı sahi? Heyecanlı.

"İyiyim." Gerçekten iyi olduğunu hissediyordu. İki dakika öncesine kadar başını kaldırmadığı notlarla boğuşurken kötüydü. Âmâ şimdi Kuzey'in araması, onun sesini duyması gerçekten ona iyi gelmişti. “Sen nasılsın?" 

"İyiyim."

"Sevindim." dedi gülümseyerek. Sanki Kuzey kendisini görüyormuş gibi hissediyordu. Daha fazla oturamayacağını anladığı an ayağa kalktı ve yürümeye başladı odada. “Neden aradın?" kaba bir şekilde sorduğunu düşündü ve bunun için kendisine kızdı. Sanki 'Beni bir daha arama!' ya da 'Beni ne hakla arayabilirsin?' gibi sorulara eşti.

"Aa... Evet, şey..." Gülümsedi bu cevapları duyunca. “Aslında telefonunu Burcu'dan aldım." Evet, telefonu Kuzey'de yoktu. Ve Kuzey söylemese bunun farkına bile varamayacaktı.

"Senin yardımına ihtiyacım var." Kuzey ondan yardım istiyordu. Ona güveniyordu. Bu Yaprak'ın mutlu olmasına neden oldu. Kuzey’in arkadaşlığını isterdi Yaprak. Onun iyi biri olduğunu görüyordu. Hem Kuzey'e bir sözü vardı. Ona yardım edeceğini söylemişti ve Yaprak sözünde dururdu. Ya da bu sözünde durmayı çok istiyordu.

"Elimden geleni yapmaya çalışırım." 

"Biliyorsun bir kardeşim var. Günlerdir başımın etini yiyor beni ailenden biriyle tanıştırmıyorsun diye. Birazda üzülüyor. Onun üzülmesini istemiyorum daha fazla. Ve Melisa’yla tanıştırabileceğim tek kişi sen geldin aklıma. Eğer sende istersen tabi."

"Çok isterim." dedi gülümseyerek. İsterdi elbette. Kuzey yardım istiyorsa Yaprak bunu seve seve yapardı. Ona yardım etmeyi seviyordu çünkü. Onun mutlu olmasını istiyordu. Eğer Melisa’nın mutluluğuyla mutlu olacaksa Kuzey, bunda kendisinin küçükte bir katkısı olacaksa isterdi yardım etmeyi.

"Teşekkür ederim."

"Sana verdiğim sözü unutmadım. Yardım edeceğim, Kuzey." Kuzey'in cevap vermesini beklemeden devam etti. “Hem baklava içinde bir özür olmuş olur. Umarım bu sefer bunu batırmam." dudaklarını dişledi ve gelecek cevabı bekledi.

"Baklavan gayet güzeldi yine yemek için can atıyorum. “sesindeki alayı fark etti genç kız. “Yarın seni okul çıkışı alırım."

"Sağlığın için bir daha yapmayı düşünmüyorum. Gerek yok ben gelebilirim."

"Yarın kampüsün önünde görüşürüz, Yaprak." dedi kararını belli ederek. Yaprak daha fazla itiraz etmedi.

"Görüşürüz, öptüm." Kuzey'in gülerek telefonu kapatmasıyla ne dediğini fark etti ve sinirle gözlerini yumdu. Ne demişti öyle? "Öptüm ne ya?  Aptal Yaprak!" kendisini yatağa bıraktı yastığına kafasını gömüp utancıyla başa çıkmaya çalıştı. Bir yandan da yarın Kuzey'i gördüğünde bunu söylediği için utanmamayı defalarca diledi içinden.

...

Yaprak, heyecanla ilerledi kampüsün koridorlarında. Kendisine selam veren bir kaç arkadaşına tebessüm ederek karşılık verdi. Kuzey’in gelmiş ve kendisini bekliyor düşüncesi onu rahatsız ediyordu. Yanında utançtan kızaracağı kesindi. Umuyordu ki Kuzey bununla ilgili bir imada bulunmayacaktı. Eğer bulunursa ne yapacağını bilmiyordu.

"Yaprak, gelsene." Kendisine seslenen Gaye'ye döndü. Gaye, bir kez de el işaretiyle çağırdı Yaprak'ı.

"Benim işim var siz takılın." diye cevapladıktan sonra ayrıldı kampüsten. Etrafına bakıp Kuzey'i aramaya başladı. Kuzey’in gri renkteki arabadan inmesiyle nefesini dışarı verdi ve gülümseyerek ona yaklaştı.

"Selam. “Güneşte parlayan sarı saçları rüzgârın etkisiyle hafif uçuyordu. Onları geriye doğru atıp gülümsedi. “Çok beklettim mi?"

"Biraz." dedi yüzünü hafifçe buruşturarak. “Aslında beklettin ama kibarlık olsun diye bunu söylemeyeceğim." dedi Kuzey muzip bir gülümseyişle. Nedense neşeliydi. Aslında kırk iki dakikadır bekliyordu genç kızı. Etraftaki her sarışını Yaprak zannetmesi, kampüsün etrafında dolaşırken kendisine çevrilen gözler hariç memnundu.

"Üzgünüm, dersin geç biteceğini tahmin etmemiştim." dediğinde Kuzey'in yanına tamamen ulaşmıştı. Ders biraz geç bitmişti doğruydu ama on beş dakika boyunca kızlar tuvaletinde de oyalanmıştı. Kuzey, şoför koltuğunun yanındaki kapıyı açıp Yaprak'ın binmesini işaret etti.

"Geç bakalım." Yaprak, heyecanla bindi ve teşekkür etti. Kuzey arabaya binene kadar kitaplarını bir köşeye bırakıp kemerini bağlamaya çalıştı. Sıkıştığı için yerinden oynatamıyordu. Ya da heyecanlandığı için beceremiyordu. Kuzey, arabaya bindiğinde kendi kemerini bağlayacakken Yaprak'ın çabasını fark etti. Gülerek Yaprak'a doğru eğildi ve "Ben hallederim." dedikten sonra sıkışan kemeri yerinden kurtarıp takmaya çalıştı. Yaprak, bu esnada kıpkırmızı kesilmişti heyecandan. Kuzey’in yakınlığı ve burnuna dolan erkeksi kokuyla nefesini tutmuş sadece bekliyordu. Kuzey, kemeri taktıktan sonra başını kaldırdı ve Yaprak'ın yüzüne baktı. Yüzleri birbirlerinin nefeslerini hissedecek kadar yakındı.

Kuzey'in aniden çekilmesiyle nefesini dışarı verdi. Yüzünü kendi tarafındaki cama çevirdi ve açıp temiz havanın içeriye dolmasını sağladı. Defalarca içini çekti Kuzey'in kendi heyecanını anlamamasını umarak. Kendisini topladığında gülümseyerek Kuzey'e döndü.

"Kardeşin kaç yaşında?"

"On yedi."

"Adı Melisa’ydı değil mi?"

"Evet." Yolun devamı sessiz geçti ikisi içinde. Eve yaklaştıkça Yaprak heyecanlandığını hissediyordu. Araba durduğunda geldiklerini fark etti. Kuzey'in arabadan inmesiyle kendi kemerini çıkardı ve kapısını açan Kuzey'e gülümseyip indi. Yan yana eve doğru ilerlediler. Kuzey, zile bastığında derin bir nefes aldı. Günün en zor saatleri başlıyordu.

Hazan YapraklarıWhere stories live. Discover now