Ben Onu Seviyorum

19.4K 1K 75
                                    

"Bu şehir güzelse senin yüzünden..."

~~~

Sertan ailesi Damla'nın hastalanmasıyla tatillerini iptal ederek şehirden çok uzaklaşmadan bir hastaneye gidip küçük kızın başında beklemeye başladılar. Umut, son anda tatile gitmekten vazgeçip bir kafede kafa dinlerken karıştığı kavganın ardından kardeşinin hastalandığının haberini Melisa'yı eve bırakırken öğrendi ve genç kızı güvenle evine girdiğini gördükten sonra hastaneye gitti. Birkaç saat kardeşiyle ilgilendikten sonra yorgun olduğunu anlayan annesi eve gitmesini ısrar edince ve Umut da orada durmanın bir yararı olmayacağını anladığında kardeşi İpek'i alarak eve doğru yola çıktılar. Yol boyunca neden Melisa için o adamlarla kavga ettiğini düşünmeden edemedi. Sadece bir kızı korumak istediğine kendine inandırdığında araba evin bahçesine giriş yaptı. Yatağına uzanıp hemen derin bir uykuya dalacak ve aklının Melisa'dan uzaklaşmasını sağlayacaktı. Kapıyı açtıklarında karşılaştıkları gül yaprakları ve mumlarla şaşırıp birbirlerine baktıktan sonra tekrar etrafı incelediler.

"Sevgi abla evde yokluğumuzu bilip eşine sürpriz mi yaptı acaba?" dedi İpek gülerek. Umut sert bir bakış attı kardeşine.

"Saçmalama İpek."

"Yemek kokusu da geliyor baksana."

"Acıktığın için öyle geliyor sana." Beraber evin merdivenlerinden çıkarken duydukları romantik müzikle İpek kıkırdamaya başladı. Umut da duyduğu müzikten sonra kardeşinin söylediğine inanmaya başlamıştı ama salona girdiklerinde öpüşmekte olan çift Sevgi ablaları ve kocası değil Yaprak ile Kuzey'di. Başta nasıl bir tepki vereceklerini bilemediler ama iki dakika sonra durumun farkına varan Umut sert bir sesle bağırdı.

"Ulan sen eceline mi susadın şerefsiz?! Sesin ardından arkasını döner dönmez Kuzey yüzüne sert bir yumruk yedi. İpek ve Yaprak çığlık atıp aynı anda ikisinin yanına geldiler. İpek abisinin kolundan tutup çekiştirmeye çalışsa da pek başaramadı ve Kuzey yerden kalkmaya çalışırken bir yumruk daha yedi.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Kes artık şunu!" Diye bağıran Yaprak'a parmağını salladı.

"Sen sakın karışma!" Kuzey yerden kalkıp kan akan burnunu sildi. Umut'u sakinleştirip her şeyi konuşmak istiyordu ama gözü dönmüştü ve hiç sakinleşecek gibi durmuyordu.

"Umut, geç şuraya adam akıllı konuşalım."

"Sen adam mısın ki konuşayım seninle yavşak herif?!" Kafa attığında tekrar Kuzey yere düştü ve Yaprak "Yeter!" diye bağırarak sevdiği adamın önüne kapandı. Daha fazla vurmasını engellemeye çalışırken gözünden akan yaşlar Kuzey'in yüzüne damlıyordu. Onun yediği her darbe kendisine gelmiş gibi hissediyor, kalbinin sızlamasına neden oluyordu. Umut, genç kızın kolundan tutup sertçe çekti ve köşeye fırlattı.

"Umut yalvarırım dur! Daha fazla canını yakma!" Yaprak iç çekerek ağlamaya devam ederken canının yanmasıyla ufak bir mırıltı kaçtı ağzından ama Umut bunu takmadan Kuzey'in yakalarına yapıştı.

"Sen benim kuzenime pis ellerini nasıl sürersin?!"

Kuzey, Umut'u iterek ayağa kalkıp, yüksek sesle "Yettin ama!" diye patladı en sonunda. Olay büyümesin diye sakin kalmaya çalıştıkça karşısındaki üste çıkıyordu. "Ben Yaprak'a zarar verecek hiçbir şey yapmam."

"Ona en büyük zarar sensin! Uzak duracaksın Yaprak'tan yoksa seni gebertirim!"

"Gebert ulan! Senden korkacağımı mı sanıyorsun? Ben onu seviyorum. " Kısa bir şaşkınlık yüzünden oluşan sessizliğin ardından Umut  tekrar vurmak için yumruğunu kaldırdı ama Kuzey o yumruğu tutup engelledi ve Umut'a kafa attı. "Sana vurmak istemedim ama kaşındın." Yaprak ise hala duyduğunun etkisinden çıkamamıştı. Kuzey'in sevgisini itiraf edeceği günü sabırsızlıkla bekliyordu ama bu çok ani olmuştu. Şoktan çıkıp, sevincini bile yaşayamadan sevdiği adamın kolundan tutup çekiştirmeye başladı.

Hazan YapraklarıWhere stories live. Discover now