11.

1.8K 119 14
                                    

Multimedia; bölüm şarkısı

-

"Oynarım." dedim, karşımda küçük bir çocuğa dönüşmüş Aliye. Gülümsedi. Sen böyle güleceksen biz hep oynayalım mavi gözlü çocuk..

"Sana bir şey soracağım." dedi, yine ciddi tavrına bürünmüştü. 

"Sor."

"Ama doğru cevap vereceksin."

"Ali, sor."

"Bana güveniyor musun?"

Ah canını yediğim.. Günlerdir bunu mu taktın kafana?

"Sana bir şey itiraf edeceğim. Ama aramızda kalacak."

Kafasını salladı. Meraklı ve bir o kadarda sorusunun cevabından korkuyor gibiydi. Sen bana böyle bakarken, benim seni üzecek bir şey söylemem mümkün mü peki?

"Güveniyorum. Hatta bu şehirde en güvendiğim insan sensin."

Hüzünlü gözleri dağıldı bir anda. Günlerce izlenesi bir sırıtış kapladı suratını. Bir adama  'sana güveniyorum' demek, 'Seni seviyorum' demekten daha önemliydi. Bunu oda biliyordu.

"Fazla şımarma Ali bey."

Omzuna muzip bir şekilde vurdum. Aliyle üzüntüden, kavgadan uzak geçirdiğim her saniye ömrümün uzadığını hissediyorum. Aşk mı bu?

"Şımarırsam ne olur Selin hanım?"

Şımarırsan seni öperim. Çünkü çok tatlısın.

"Bilmem. Tehtid etmekte senin kadar iyi değilim galiba."

Kahkaha attı. Birini güldürmekte dünyanın en güzel hislerinden biri. Hele sevdiğin birini.

Arabadan indi. O inince bende indim. İyiydik aslında böyle ya. Yanıma yaklaştı biraz. Sonra hiç beklemediğim bir şey yapıp, karnımdaki kelebeklerin uçmasına izin verdi. Kolunu omzuma atıp, sanki bir kartalmış gibi kanatları arasına sakladı beni. Bu hareket öyle bir hareket ki.. Her yere çekebilirsin. Kankana kolunu atarsın, kardeşine atarsın, babana atarsın, sevgiline atarsın. Yine polyanna mı olayım sizce?

Hiç bir şey söylemedi. Bende pençesine saklanmaya dünden razı bir kuş olduğum için, konuşmadım. Böyle okulun bahçesinden içeri girdik. Yanına kızları toplamış Cemreyle göz göze geldik. Çok istediği bir elbiseyi ondan önce almış gibi baktım ona. Kuzeye takıldı gözüm sonra. Ona da 'benim sahibim var' bakışı attım, ama pek anladığını sanmıyorum. En son gördüğümün beş katı daha çok nefret ettiğim Berili de gördüm. Bana bakmıyordu. Aliyle meşguldü. Ne yazık ki Ali de ona bakıyordu. Fazla takılmadım. Sonuçta pençesine sakladığı kuş bendim değil mi?

"Kantine gidelim mi?" dedi.

Bize bakan gözlerden rahatsız olmuştu. Çünkü çoğu bizim hakkımızda konuşuyordu.

"Olur."

Okulun içindeki kantine gidip, bir masaya oturduk. Ali ikimize de birer kahve alıp, karşıma oturdu. Masanın üzerinde duran şekerlerden iki tane alıp, benim kahvemin içine attı.

"İki şekerli içtiğimi nereden biliyorsun?"

"Geçen gün kahveni içmiştim, oradan."

Detaylar demek mavi gözlü çocuk.. Bir kızı etkilemek istiyorsanız, kesinlikle detaylara dikkat edin.

"Sen şekersiz mi içiyorsun?"

"Evet."

"Çok acı oluyor."

Benimle Oynar mısın? (Alsel)Where stories live. Discover now