5.

1.8K 121 14
                                    

Ali, Kuzey'in suratına bir yumruk geçirdi. Kuzey yere düştü ama Ali durmadı. Üstüne çıkıp, onu dövmeye devam etti. Bense duyduklarımı hazmetmeye çalışır gibi, donup kalmıştım. İnsanlar ayırmaya çalıştılar. 

"Durun!"

"Ayırın şunları ayırın!"

"Yapmayın ya!"

Sonunda kendime geldim. Aliyi kolundan çekiştirmeye çalıştım ama kimseyi duymuyor gibiydi. Sonunda iki üç çocuk Aliyi çekiştirip, Kuzeyden uzaklaştırdılar. Gömleği yırtılmıştı ve dudağı kanıyordu. Gözleri kanlanmıştı. Kuzey ise yerde yatıp, öksürüyordu. 

"Bırakın lan!" diye kükredi, Ali. 

Sanırım bu onu gerçekten ilk sinirli görüşümdü. Bu sinir beni korumak için miydi? Kendini aklamak için mi? Herkes Aliye, Kuzeye ve bana bakıyordu. Yerin dibine girmek istedim, en dibine. Kuzey, sendeleye sendeleye ayağa kalktı. Aliye ve bana baktı. Burnundaki kanı sildi. Elini Aliye gösterdi. 

"Bu kanın hesabını vereceksin Ali Mertoğlu!" 

Kuzey az önce dayağı yeyip oturan sen değil misin? Bir sus Allah aşkına ya. 

Ali, kolunu tutan çocukları ittirmeye çalıştı ama bırakmadılar. Kuzey, arkasını dönüp okulun çıkışına doğru yürümeye çalıştı. Nedenini bilmeden onun peşinden gittim. Ali onu dövmüştü, evet. Ama bana yakıştırdığı şey, fiziksel acıdan çok daha kötüydü. 

"Kuzey! Bekle!" 

Beni duydu ama durmadı. 

"Kuzey dur diyorum!" 

Bir anda arkasını döndü.

"Ne var ne?"

"Sen ne biçim bir insansın ya?" 

"Ece, bak çok sinirliyim. Senin kalbini kırmak istemiyorum."

Güldüm. ama neşeden çok küçümseyici bir gülüştü bu.

"Kalbimi kırmak mı? Sen ciddi misin? Biraz önce tüm okulun ortasında bana ne dedin sen farkında mısın?" 

"Sorun sen değilsin tamam mı?"

"Sen beni seviyordun, aşıktın birde değil mi?" 

"Evet aşığım." 

Peki aşk bu mu aptal Kuzey? Ben de aşkların kadını sayılmam, evet. ama aşk böyle bir şey değil. 

"Bence senin aşk hakkında en ufak bir fikrin bile yok." dedim. "Aşık adam, sevdiğine bakmaya kıyamaz. Sen az önce resmen bana tek gecelik kız yakıştırması yaptın."

Hiç bir şey söyleyemeden öylece suratıma baktı. Bense onun bu gıcık suratına baktıkça dahada sinirleniyordum. 

"Bir daha sakın karşıma çıkma." 

Onu öylece arkamda bırakıp, okula doğru yürüdüm. Aliyi bulmam gerekiyordu. Okulun bahçesinden içeri girdiğimde, yine bana bakmaya başladılar. Ne var ya? Ben mi dedim kavga edin diye? Gözlerim okulu tararken, Cemre karşıma gelip, bana baktı. 

"Oo.. Ece hanım.."

"Cemre?"

"Senin için birbirine girmişler." 

Peki Cemre neyin tribindeydi? Hiç derdim yokmuş gibi bir de bu çıktı. 

"Cemre, benim şimdi Aliyi bulmam gerek. Ben sana sonra anlatacağım tamam mı?"

"Bana bir şey anlatmana gerek yok. Ben seni gayet iyi anladım." 

"Ne?"

"Ama sana bir tavsiye vereyim mi? Ali, senin gibi kızlara bakmaz. Ancak tek gecelik olursun onun için anladın mı?" 

Benimle Oynar mısın? (Alsel)Where stories live. Discover now