Pieces ➳ {z.m}

Final.

Ölü bir bedeni izlemek zordur.

Korku değişik bir hale girip sarmalar damarlarınızı.

Sevdiğiniz insanın ölü bedenini izlemekse çok daha zordur.

Nefes alamazsınız o saniyelerde çünkü o artık almıyordur.

Yaşam, boşlukmuş gibi gözükür gözlere.

Onsuz yaşamak dipsiz bir boşluktur ve siz o boşluğun dibindesinizdir.

Onun giderek solan yüzü, bir daha asla açılmayacak olan gözleri ve soğuk bedeni kalbi acıtmaya başlar.

Önceden bir çok kez ölmüş gibi hissetmişti onu seyreden kalp. Ama şimdi gerçekten ölmüş gibi hissetti.

Hızlı sürülen bir araba, göz yaşları içinde devam ettirilen bir yolculuk ve işte sonuç.

Sedyenin üstünde yatan ölü bir beden.

Beyin herne kadar idrak etmemeye çalışsa da aslında gerçek o kadar çok alışır gözlerinize.

Ayakta duramazsınız.

Yıkılmışsınızdır.

Yarım kalan bir hayat ve onun size bıraktığı büyük bir acı vardır.

Artık bir çare de yoktur üstelik.
Bu yolun sonu karanlıktır ve bu bitiş çizgisi sizin istediğiniz yerde belirmemiştir.

Gözlerinizi bu gerçeğe açmak yakmıştır.

Bu aşk, en başından itibaren olduğu gibi her zaman acıtır.

Hani bu acı sondu, diye sorar kadın kalbine.

Hani onlar son göz yaşlarıydı?

"Yalancı." diye fısıldadı sevdiği adamın ölü bedenine bakarken. Sonra acı dolu bir çığlık bıraktı dudaklarının arasından.

"Beni bir kez daha terk ettin. Beni bir kez daha bu acıya mahkûm ettin."

Göz yaşları sırası ardına birbirini takip etti.

"Bunu neden tekrar yaptın Zayn? Bunu neden bir kez daha bize yaptın?"

Haykırmak istediği kelimeler boğazına düğümlenirken nefes almak için zorlamaz bile kendini.

Bir kez daha bütün suçu adamın bedenin üstüne yıkar.

"Beni hiç mi düşünmedin?" Adamın solgun yüzünü avuçladı kadın.

"Neden bir kez daha hiç sevmemiş gibi gittin?"

Göz yaşları adamın ölü tenine damlarken sıkıca kavradı onun elini. Bırakmak istemiyordu.

"Bilerek yaptığını söylüyorlar Zayn? Bilerek ölüme sürdüğünü söylüyorlar. Lütfen ayağa kalk ve 'yalan' de. Hâlâ yaşıyorsun biliyorum. Pişman olmuştun beni bırakmayacaktın. Bunu neden tekrar yaptın? Neden bizi bir kez daha karaladın? Bunu hak etmemiştik."