O rüzgara kapılıp sürüklenirken ben başka başka şehirlerde göz yaşlılarımı akıttım insanların üstüne.

Kalplerimizin yeri boş kalacaktı, biliyorduk.

"Pişmanlık." diye fısıldadı sessizce. Sesi tenimi yakarken yaram kanıyordu.

"Pişman olmamın önüne geçemiyorum."

"Neden?" diye sordum tekrar. "Neden Tanrı bana bir yara bandı bağışlamışken göz yaşlarımı tekrar izlemek istiyorsun?"

Sahip olduğumuz gök yüzünde şimşekler çaktı önce.

Onun bulutlarından süzülecek damlalar yakındı.

"İstemiyorum." dedi. "Ben şu saniyelerden sonra seninle birlikte yeniden gülümsemek istiyorum."

Güldüm.

Bu gülüşler ne kadar da sahteydi ifade edemezdim.

"Her yağmurun ardında gökkuşağı olmaz Malik. Özelikle de senin getirdiğin fırtınadan sonra asla olmaz."

"Yapamıyorum." dedi küçük bir nefesle. "Yemin ederim ilk defa yokluğunu böylesine hissettim."

"İstediğini hissedebilirsin ama asla  benim hissettiğim gibi  hissedemeyeceksin. Sana güleceğimi söylemiştim. Bende bıraktığın parçaları almak için geri geldiğinde sadece güleceğimi söylemiştim ama şimdi bu gerçekleşirken asla senin kadar acımasız olamayacağımı anlıyorum. Sadece git, seni hala seven bir kadın var."

"Onun yanındayım. Şu an tam olarak beni seven kadının kadının yanındayım."

"Zayn." diye soludum acıyla. "O öldü. Onu sen öldürdün."

Şehrimiz yine ıslanmaya başladı göz yaşlarıyla.

Çaresiz göz yaşları, diye düşündüm kendi kendime.

Çaresiz ve gözü yaşlı göz yaşları.

"Beni anlayabilirsin." dedi. "Tam olarak senin acını taşıyorum."

Ela gözlerine ayna tutuyormuşçasına kendi yansımamı görmeye devam ettim. Ama asla kendi acımı orada bulamazdım.

"Çok güzel." diyebildim zorlukla. "Acı çekmek istemen çok güzel. Belki biraz da ağlarsan bana biraz benzeyebilirsin."

"Onu bıraktım." dediğini duydum. "Onun bensiz daha iyi olacağını biliyorum. Ama ben sensiz iyi olamıyorum."

Gözlerimi aşağı indirdim. "Daha fazla yalan duymak istemiyorum. Sen nasıl benim çığlıklarımı duymadıysan, şimdi bende seninkileri duymamak için kulaklarımı kapatacağım."

"Yapma." dedi. "İkimizi de bitirme."

"İkimizden geriye hiçbir şey kalmamışken mi? Göz yaşları sadece başlangıç, seni daha güzel hayaller bekliyor."

Arkamı dönüp evime doğru adımlarken gökyüzünden süzülen damlalar onun bedenini ıslattı.

Ruhunu teslim etmek istercesine yere çöktüğünü duydum.

Bu arkasından asla gök kuşağı getirmeyecek bir yağmurdu.

Arkasında gizlenen fırtınalar vardı.

Ve bu yaşlar sadece benim değildi.

Ela gözlü adamın göz yaşları, benimkilere karıştı.

Bu sefer acıyı tek başına sırtlanan ben değildim.

Bu sefer acıyı paylaşıyorduk.

**

Aslında aşk acısı güzel he. Uzun yorum yaparsanız yeni bölümü yarına yazarım, sizi seviyorum❤

Pieces ➳ {z.m} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin