(Toprak)- Ne oldu VAROL'lar yollarını mı kaybetti?
(Aras)- Asıl sen kaybetmişsin herhalde, Almina'yı zorla tutacak kadar ileri gittiğine göre!
(Toprak)- Ne o VAROL, Berna hanım sizden mi yardım istedi de(!) koştunuz buraya?
Berna'nın adını ağzına almasına sinirlenirken yine de sabit kalıp dinlemeye devam ettim.
(Barlas)- Bir daha onun ismini ağzına alma it! Şimdi bize zor kullandırmadan çekil, alacağımızı alıp gidelim!
(Toprak)- Oooo ikinci VAROLumuz da sinirlenirmiş, asıl siz gidin lan! Ne demek benim evime baskın düzenlemek!
(Aras)- Çekiliyor musun? Çekilmiyor musun?
(Toprak)- Çekilmiyorum lan!
Aras silahını çıkarıp Toprak'a yönetirken diğer adamlar hala Toprak'ın işaretini bekliyordu. Aslında şu an çok sinirliydim Varollar yine sözümüzü dinlememiş kurallarımıza karşı çıkmışlardı bu iki oluyordu barda olanları da sayarsak, birde ne kadar Toprak ile kavgalı olsak da onunda bir itibarı vardı ve adamlarının önünde gitmesine izin vermeyecektim.
Ağacın ucuna doğru giderken kimse ağaca bakmıyor bir Toprak'a bir de Aras'a bakıyorlardı, tam ucuna gelince hızlıca zıplayıp havada takla atarak toprağa tek dizimin üstünde düştüm. Şimdi herkesin dikkati bendeyken bir çok kişinin ağzı açık kalmıştı, Toprak'ın arkada küfür etmesini umursamadan Toprak'a yöneldim. Bir çok kişinin şu an ona dayak atmamı filan beklediğini billiyordum hatta Toprak bile buna kendini hazırlamış duruyordu ama onu umursamadan sağ cebinde duran telefonu aldım Berna'yı aradım. Toprak ve diğerleri ne yaprığımı anlayamasa da ağzı açık şekilde bakmaya devam ediyordu, Araslar yaklaşınca onlarında dövmek için neyi beklediğimi merak ettiklerini anladım çünkü onlara sırtım dönük olduğu için telefonu göremiyorlardı. Telefonu hoparlöre aldım, bu sırada Aras ve Barlas arkama gelmişti eminim ki şu an Toprak öldüreceğimizi düşünüyordu hatta tek o değil bahçedeki herkes öyle düşünüyordu eh onları şaşırtmak boynumun borcu olmuştu. Berna telefonu açınca üçü de ağızları yere değecek kadar açılmıştı çünkü Berna normal bir sesle
* Nasılsın Almi? Umarım iyisindir çünkü bu şirket işleri sıkmaya başladı sana kakalamaya düşünüyorum.
Demişti. Aslında burada yaralı olup olmadığımı beni alıp gelmesini isteyip istemediğini soruyordu ama bunu bizden başka kimse bilmediği için normal konuşma olarak görüyorlardı. Bu cümleden üçünün de benim burada sanki keyfimle kaldığımı anlamıştı ama diğer ikisi burada isteğimle kaldığımı hatta Toprak'ın telefonundan arayınca Berna'nın normal konuşması ile bu telefonu sık kullandığımı düşünmüşlerdi.
+ Kuzum işler sana kalsın, keyfim yerindeydi açıkçası ama aklıma bir soru takıldı biz bu Varol'larla en son ne zaman görüştük?
* Aslında bir hafta önce olacaktı ama kendileri dün sürpriz yapmışlar bize, sen olmayınca biraz şüphelendiler ama ben olması gerektiği gibi gönderdim.
+ Tamam kuzum ben seni birazdan arayacağım.
* Bekliyorum.
Berna kapatınca telefonu kendi cebime atıp üçünü görecek kadar geriye çıktım, sadece bizim aramızda kalacak şekilde emir verdim uygulanınca tatmin olmuş şekilde güldüm.
36. Bölüm
Start from the beginning
