24. Bölüm

8.6K 304 22
                                    

Şirkete geldiğimiz de kendimi toparlamıştım aslında sadece yüzümü her zaman ki gibi göstermiştim ama ruhum hala Aras'ın yanında acı çekiyordu ayrıca bu olanlar bizim yüzümüzden olduğu için kendimi suçluyordum. Belki onlarla hiç konuşmamalıydık içimde ki kıpırtıları hiçe saymalı ve onların sağlığı için uzak kalmalıydık diğer çoğunluk gibi iş için konuşup postalasaydık ama olmuyordu o benim gözlerimin içine baktığında onu sadece iş için göremiyordum kalbimin ritmi hafif artıyordu ama onu hemen kontrole alıyordum bunu anlamaması için de sert ve soğuk tavırlar sergiliyordum anlaşılmasından başlarına böyle bir şey gelmesinden korkuyordum, yaklaşamıyordum. Şimdi anladım ki korku yersizdi ne kadar korksam da o başıma gelebilir bundan sonra korkmadan tavırlarımı sergileyecek eğer sevdiklerime de zarar gelme tehlikesi ile karşılaşırsam zarar verenleri ya da vermek isteyenleri ortadan kaldıracaktım aynı aldığımız iki maskeli gibi onları yaklaşık 12 saat sonra filan ortadan kaldıracaktım hala kimliklerini öğrenme fırsatım olmamıştı ama benim için kimlik önemli değil. Bundan sonra davranışlarımı gayet açık bir şekilde dile getireceğim kararını aldıktan sonra asansörden inmiş ve odama doğru yönelmiştim içeri girdikten kısa bir süre sonra arkamdan Ayşe geldi. 

(Ayşe)- Bugün ****** şirketi ile toplantınız var saat 10.45 de ayrıca saat 9.00 da hangi projeyi seçtiğinizi açıkladığınız toplantı var birde saat 1.30 da basın toplantısı var.
+ Tamam.

(Ayşe)- İçeceğinizi ve dosyalarınızı hemen getiriyorum.

+ Bugün içeceklerimizi sert acı bir kahve ile değiştir ayılalım.

(Ayşe)- Hemen.

Ayşe odadan çıktıktan 5 dk sonra dosyalar 10 dk sonra da kahvem gelmişti yine her zaman ki gibi dosyaların arasına gömülmüştüm ama telefonum çalınca arasından çıktım.

+ Efendim?

(Ayşe)- Çalışanlardan birisi sizinle konuşmak istiyormuş.

+ Tamam içeri al.

Oturuşumu dik bir hale getirdikten sonra kapı çaldı gir komutunu verdikten sonra içeri 20/21 yaşların da bir kız girdi üzerinde kot pantolon ve siyah şifon gömlek vardı, yüzünde sadece rimel vardı makyaj olarak ama yine de güzel duruyordu ayrıca yemyeşil gözleri aşırı ilgi çekiyordu sonsuz bir orman misali yeşildi ben onu incelerken hala ayakta durduğunu fark edince oturması için masanın önünde ki koltuğu gösterdim gelip oturduktan sonra gözlerini ellerine dikti bir sorunu olduğu ve bunu dile getiremediği belli oluyordu bende biraz alışması için gülümseyerek konuşmaya başladım.

+ İçecek ne alırsın?

(Kız)- Şey.. yok, teşekkür ederim.

+ O zaman ikimize de nescafe söylüyorum.

(Kız)- Peki.

+ Ayşe bize iki nescafe.... İsmin neydi?

(Kız)- Büşra.

+ Hangi bölümde çalışıyorsun Büşra?

(Büşra)- Reklam departmanından.

+ Hmm anladım nasıl gidiyor işler sorun çıkaranlar var mı?
(Büşra)- Hayır yok herkes kendi halinde düzeninde çalışıyor.

....TAK.TAK.TAK.....

+ Gel.

(Ayşe)- Başka bir şey istiyor musunuz?

+ Hayır, bir dk hani kişiler değişecekti ya.

Kızdan Mafya!Where stories live. Discover now