30. Bölüm

5.9K 219 27
                                    

Sabah uyanıp spor yaptıktan sonra Berna'ya gelen telefon ile o önceden çıkmıştı, şirkette buluşacaktık. O çıktıktan sonra bende üstümü yavaş bir şekilde giyindikten sonra aşağıya inip kahvaltı yaptım. Çıkmadan önce evdekilere geç geleceğimizi ve bugün de dışarı çıkmamaları gerektiğini söylemiştim, Esin'e spordan sonra kimlerin geleceğini filan söylemiştim zaten. Kapının önüne benim için çıkardıkları arabaya binerek şirkete doğru yola çıktım.

Bugün reklam için görüşmeler yapacaktık onun dışında genel durum hakkında bir toplantımız vardı birde öğle saatlerinde Sercer şirketi ile yemek vardı, bu işler bitince bugün Memiş ve Uğur'un babası Salim denilen adamların mekanlarını basıp onları alıp konuşturacaktık. Deniz denilen adamı yani Büşra'nın babasını ile Büşra'yı konuşturduktan sonra adamın bir daha onlara yaklaşmasını önleme işini de bugün yapmayı aklımın ucuna not ettikten sonra arabadan inip şirkete girdim. Bana selam verenleri kısaca başım ile selamlayıp asansöre bindim, kata geldikten sonra inip hızlıca odama geçtim. Arkamdan da Ayşe gelip dosyaları ve içeceğimi bıraktıktan sonra her zaman durduğu yere geçti.

(Ayşe)- Bugün saat 8.30 da müdürler ile toplantınız var, saat 10 da reklam departmanıyla toplantı var, öğle yemeğinde Sercer şirketi ile beraber toplantınız var onların istediği mekana saat 12.30 için rezervasyon yaptırdık. Saat 20.00 da dans okulunun açılımı var, katılacak mısınız?
+ Ah ben onu unutmuşum, evet katılacağız.
(Ayşe)- Şirketin içinde Baştuğ şirketinden birinin olduğu düşünülüyor.
+ Belirli bir kişi var mı?
(Ayşe)- Hayır, ama dün gidilen ihalede arsayı Baştuğ şirketi kazanmış hem de bizim paranın üstüne sadece 3 bin farkla.
+ Bizim verdiğimiz paranın üstünde daha önce koyulmamıştı.
(Ayşe)- Evet bu yüzden içeride biri olduğu düşünülüyor.
+ Tamam araştırılması için ben ilgileneceğim, bu arada Berna geldi mi?
(Ayşe)- Hayır daha gelmedi.
+ Tamam, başka şirkette ne dedikodular var?
(Ayşe)- Benim bir bilgim yok.
+ Tamam, magazin bizim hakkımız da ne diyor?
(Ayşe)- Yükselişiniz ne kadar göz kamaştırsa da sizin arkadanız da başkalarının olduğunu ileri sürüyorlar hatta Varol şirketinden yardım aldığınız bile iddia edilmiş, şey birde efendim bunu nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama.
+ Söyle direk.
(Ayşe)- Şey efendim Okan bey var ya Üstün şirketinin patronu.
+Eeee şu geçen anlaşmayı fesh ettimiz şirket.
(Ayşe)- O sizlerin iş için başkaları ile şey yaptığınızı hatta Okan bey bu iş için razı olmayınca anlaşmadan geri çekildiğinizi anlatmış dün akşam olan açılışta bunu birçok ileri gelen şirketin çalışanına anlatmış.
+ Ne yapmaya çalışıyor bu adam, bu akşam kimlere bu bilgi yayıldıysa açılışa davet et. Birde toplantıdan sonra avukat Emre'yi çağır.
(Ayşe)- Tamam efendim.

Ayşe odadan çıktıktan sonra Berna'yı aradım.

* Ne oldu?
+ Neredesin?
* Rüzgar'daydım, geliyorum.
+ Sesin iyi gelmiyor, sen iyi misin?
* Sinirliyim.
+ Söyleyeceklerim seni daha fazla sinirlendirecek.
* Gelince konuşalım.
+ Toplantıya girerim birazdan sen girme, sakinleş öyle gel.
* Tamam benim de yapacaklarım vardı.

Telefonu kapattıktan sonra birkaç dosyaya baktıktan sonra toplantı salonuna geçtim Berna'nın gelmeyeceğini bildirerek toplantıyı başlattım. Şirketin markalarının hızlı bir artışa geçtiğinin gelirlerin arttığının bilgisiyle beraber yarın ki ihale için para miktarı konuşulurken masadakilerin duruşuna baktım bir iki tanımadığım sekreter görünce kaşlarımı çatarak konuşmanın ortasına daldım.

+ Siz yeni misiniz?
(Kız)- Evet.
+ Burada ne zamandan beri benim haberim olmadan çalışan alınıyor?
(Rafet)- Efendim karışıklığa geldi, affedersiniz.
+ İsimleri ne?
(Azra)- Azra GÜÇ benim ki, o da İkra ŞEN.
+ Anladım.

Kızdan Mafya!Where stories live. Discover now