Bölüm 27 - "İntikam, bebeğim.."

14.8K 973 377
                                    

Park ettiğim arabamı bulmakta zorluk çekiyorum. Üstümdeki tozları elimle hızlı bir şekilde dağıtmaya çalıştıktan sonra pes ediyorum.

Sonunda pas ve rutubet kokan harabeden uzaklaştığımda, arkamda kanlar içinde bıraktığım adamı umursamıyorum.

Derin bir şekilde birkaç kez nefes alıyorum ve boğucu havada olabildiğince oksijeni ciğerlerime doldurmaya çalışıyorum.

Arabamı, ağaçların arka kısmında bir yerde park ettiğimi hatırlayıp direkt olarak oraya yöneliyorum.

Bundan sonra ne yapacağımı, Selin'e bu olanları nasıl açıklayacağımı düşünmeden edemiyorum.

Arabamı çalıştırıp yola koyulduğum zaman omzumdaki acı ile irkiliyorum.

Hızla, geldiğim yoldan geri dönüyorum.

Şehir merkezine yaklaştığım zaman aklıma sabahtan beri kapalı duran telefonum geliyor. Cebimdeki telefonu çıkarırken bir yandan da gözümü yoldan ayırmayı ihmal etmiyorum. Telefonum birkaç dakika içinde açılıyor ve ardı ardına gelen bildirimlere şaşırıyorum.

Selin'in on bir cevapsız aramasını görüyorum ve muhtemelen bana ulaşamadığı için çıldırıp, merak ettiğini düşünüyorum.

Sonra telefona mesaj bildirimleri geliyor.

"Sana ihtiyacım var ve sen yoksun."

"Cemil sana ihtiyacım var."

"Lütfen."

"Korkuyorum."

"Lütfen.."

Anlık şaşkınlıkla bir motorsiklete çarpmadan direksiyonu kırıyorum.

"Olamaz.. Olamaz."

Şokun etkisinden kurtulamadan hemen onu arıyorum. Telefonunun kapalı olması içimde sıkışan güçlü hissi uyandırıyor.

"Sana ihtiyacım var ve sen yoksun."

"Cemil sana ihtiyacım var."

"Lütfen."

"Korkuyorum."

"Lütfen.."

Birbirinden dakikalık aralıklarla gelen mesajları okurken içimdeki korku büyüyor.

Hız ibresi kaça vuruyor bilmiyorum, tek bildiğim yanımdaki arabaların görülmeyecek kadar bulanık olması..

Titreyen ellerimle direksiyonu dengede tutmakta zorlanıyorum.

Yeniden onu arıyorum.

"Aradığınız numaraya şuan ulaşılamıyor sinyal sesi.."

Aramayı sonlandırıyorum.

"Aaaaaaah!!"

Direksiyona defalarca vuruyorum ama herhangi bir acı hissetmiyorum.

Kalbim sıkışmaya başlıyor.

Biraz toparlanınca Pelin'i aramak aklıma geliyor.

Neyse ki Pelin iki çalışta aramama yanıt veriyor.

"Alo.."

"PELİN SELİN'DEN HABERİN VAR MI!"

Birden ona bağırınca afallıyor.

"Ha-hayır.. Ne oldu ki?"

Yüzümü buruşturuyorum, gözlerim doluyor.

"BİR ŞEY YAPACAK PELİN- KENDİNE ZARAR VERECEK!!"

Gece'nin MavisiWhere stories live. Discover now