25. Bölüm ''Çukur''

1.9K 115 8
                                    


2. SEZONUN 11. BÖLÜMÜDÜR.

1 Ay Sonra

Sessiz bir akşam üstü, Eveline ve Aerion haftalardır kaleden uzaklamış, sessiz ve sakin bir köşede baş başa keyif sürüyorlardı. Bu sürede yalnız oldukları her anı değerlendirmiş, her şeyi dorukta yaşamışlardı. Bununla birlikte Eveline ne zaman sıkıldığını ve dönmek istediğini söylese de prens durmadan burada kalmanın daha keyifli olacağını tekrarlayıp durmuştu.

Nihayet biraz zaman sonra döndüklerinde ise Eveline sonunda rahat bir nefes alabilmişti. Çünkü düğün olduktan hemen sonra buraya gelmişlerdi. Bu yüzden de yokluğunda gelişen olayları merak ediyordu. Hemen Eddard'ı ve Jasper'ı odasına çağırtmıştı.

''Alease, iyi mi?''

''Evet prensesim. Yokluğunuzda yabancılık çektirmedim.'' diye yanıtladı Eddar. Eveline, Jasper'a döndü. Fakat Jasper başını yerden kaldırmıyordu. Gözleri yerde dolanıp duruyor, çenesi rahatsızca kasılıyordu.

''Neyin var Jasper?'' dedi Eveline dayanamayarak. Jasper ise çenesine gelen sarı saçlarının arasından sanki bir ses duymuş gibi başını kaldırdı.

''Bir şey mi dediniz?''

''Çok dalgın görünüyorsun, iyi misin?''

''İyiyim prensesim bir şeyim yok.'' Eveline bu cevaptan tatmin olmadı. Bir şey sakladığı aşikardı. Fakat bunu yalnız kaldıkları bir zamana ertelemeyi seçti.

''Peki öyleyse, Chelsea nerede?'' dedi etrafına bakınarak. Geldiğinden beri onu hiç bir yerde görememişti. Jasper ise olağanüstü bir rahatlıkla ve rahatsız edici bir sesle:

''Gönderdim.'' dedi. Eveline'nın gözleri anında Jasper'ı buldu. Doğrudan gözlerinin içine baktı ve anlamayarak kaşlarını çattı.

''Neden, ne oldu?''

'' Artık ona ihtiyaç duymadığınızı söyledim. Diğerlerine de aynını söyledim. Bende işiniz bitene kadar yanınızda durup gideceğim.''

''Sen bunu yaparken kime sordun Jasper?'' dedi prenses oturduğu yerden kalkarken. ''Ne zamandır iznim olmadan bir şeyler yapıyorsun?''

''Onları serbest bıraktım çünkü böyle pis bir işe bulaştıklarını görmelerini istemem. Hayal kırıklığına uğrarlardı.'' Eveline şaşkınlıkla Jasper'a baktı. Başlarda o şakacı, çekici adam gitmiş sanki başka bir adam gelmişti. Verdiği cevapları anlamakta güçlük çekiyordu.

''Eddard bizi biraz yanlız bırakır mısın lütfen.'' dedi gözlerini Jasper'dan ayırmayarak. Ardından Eddard selam verip odadan çıktı. Prenses yaklaşarak Jasper'ın tam karşısına geldi.

''Sana verdiğim emirleri ne zamandır sorguluyorsun?'' dedi gözlerinin içine bakarak.

''Sevdiğiniz adama bakışınızı gördüğüm halde ona yine de ihanet edeceğinizi bildiğimden beri.'' Ardından odada tok bir ses yankılandı ve Jasper'ın sarı saçları yana düştü. Bu tokat Jasper'ın beklediği bir şeydi çünkü çoktan saygı çerçevesini aşmıştı.

''Senin ne haddine ha!'' dedi prenses öfkeyle. ''Sen ne bilirsin ki?'' Jasper donuk bir ifadeyle prensesi izledi. Eveline'ın aksine o oldukça rahattı.

''Adam öldürmüş, çalmış olabilirim. Ama bunları doğruluğuna inandığım şey için yaptım. Yaptığımız her şeyin bir gayesi vardı. Asla masuma dokunmadık ya da çıkarlarımız uğruna ihanet etmedik. İşte bu ikisinin arasında ince bir çizgi var. Ve siz çizginin diğer tarafındasınız.'' Eveline soğuk bir biçimde tebessüm etti. Yaptıklarını en güvendiği kişinin ağzından duymak duygularını zedelemişti.

Büyük FedakarlıkWhere stories live. Discover now