***

Defne, iş arkadaşlarıyla tanışıp hepsiyle kaynaşmıştı. Özellikle Sinan Beyi çok sevmişti. Canlı kişiliği kendisini anımsatmıştı. Neşeli insanları seviyordu. Şimdi ise odasında oturmuş mutluluğunu içine sığdırmaya çalışıyordu. Ne zaman mutlu olsa ardından üzülüyordu fakat bu sefer farklı hissediyordu. Bu sefer tutturdum galiba diye düşündü. Olumsuzlukları kafasından atarak karşısındaki camın arkasında çalışan Ömer Beye baktı. Bilmediği bir duygu içinde kıpırdadı. Tanıdık ve alışık değildi bu duyguya. Kalbini boğazında hissediyordu. Bacakları titredi aniden.

"Kızım bi kendine gel napıyorsun, manyak gibi adamı mı izliyorsun? Yanlış anlayacak şimdi!" deyip kendi kendine konuşmaya başladı Defne.

"Boş boş oturup adamı izleyeceğine aç kitabını oku değil mi ama!" deyip çantasındaki Jane Austen'in Aşk ve Gurur adlı romanını eline aldı ve yarılamış olduğu kitabı okumaya başladı. Defne pür dikkat kitabını okurken Ömer bir anlığına Defne'ye bakmak için kafasını kaldırdı. Defne'nin elindeki kitabı görünce suratındaki gülümsemesi yayıldı. Okuduğu kitap bile büyülemek zorunda mıydı? Can evinden vurmuştu Defne Ömer'i. Aşk ve Gurur en sevdiği eserlerden bir tanesiydi Ömer'in. Beş dakikalığına işlerine mola verip öylece Defne'yi izlemek istemişti. Ömer, Güneş saçlı kızı izlerken yorgunluğunun yavaş yavaş kaybolduğunu fark etti. Dayanamayıp Defne'nin yanına gidecekken Sinan ve Koray odaya girdiler. İkisini görünce yüzündeki gülümsemesi silinmişti Ömer'in. Sinan durumu fark edip dalga geçer gibi konuşmaya başladı.

"Keyfinizi mi bozduk Ömer Bey, çok neşeliyiz bakıyorum." Koray Sinan'ın söylediklerinden sonra bilmiş bir şekilde lafa atladı.

"Hayatım Ömer'in neşeli olduğu nerde görülmüş? Kepçe kepçe konuşma sende!" Sinan kulaklarını tutarak Koray'a öldürücü bakışlar atmaya başladı.

"Hayatım bu arada kızıl kız kim? Ömüş bu kızda manken havası var, hemen fark ettim. Benden asla kaçmaz. Bu kıza beş saniye bakınca fotoğraflarını çekesim geliyor." Ömer Koray'ın dediklerinden sonra içini kıskançlık hissi kaplamaya başlamıştı. Herkesin onu fark etmesine tahammül edemezdi. Sinirle Koraya döndü ve ses tonunu yükselterek konuşmaya başladı.

"Aklından bile geçirme Koray. Sakın kıza saçma tekliflerle gitme tamam mı?" dedi Ömer sinirle. Sinan Ömer'in bu garip halini farketmişti hemen. Durumuda az çok anlamıştı. Ömer'i ilk defa böyle görüyordu ve alışık değildi buna. Ömer'e bakıp gülümsedi. Ömer Sinan'ın gülümsemesinin altında yatan anlamı biliyordu fakat gözlerini kaçırmayı tercih etmişti.

"Bağıramazsın bana! Al yemedik kızılını. Çok kırdın beni Ömüş gidiyorum ben." deyip odadan çıkmıştı Koray. Sinan bu boşluğu fırsat bilip imalara başlamıştı.

"Sinirlenmeler falan." dedi Sinan gülerek.

"Sakın kardeşim hiç girme o imalara." deyip konudan kaçmıştı.

        ***

Ömer Defneyle biraz zaman geçirmek için odasına doğru yürümeye başladı. Tasarımlarınada bakacaktı ama asıl amacı onunla biraz konuşup, zaman geçirmekti. Ses çıkarmadan odaya girdi Ömer. Defne kitap okuyordu hala. O kadar dalmıştı ki Ömer'in geldiğini fark etmemişti bile. Kusursuz görünüyor diye düşündü Ömer. Defne'nin onu farketmesini sağlamak için Defne'ye seslendi.

"Defne?" dedi sessizce. Defne birden başını kaldırınca kitaba dalıp Ömer'i fark etmediğini anladı.

"Ömer Bey, çok özür dilerim kitaba dalmışım. Siz bir iş vermeyince oyalanmak için okuyordum. Yoksa işte asla okumam." dedi Defne hızını alamayarak. Ömer güldü Defne'nin bu haline. Saçmalarken bile tatlı olunabilir miydi dedi içinden Ömer.

"Saçmalama Defne bunu sorun yapacak halim yok. İşin yoktu çok doğal. Neyse ben tasarımlarına bakmak için gelmiştim bakalım mı?" dedi Ömer. Defne keyifle gülümsedi.

"Tabii bakalım, düşüncelerinizi merak ediyorum." Ömer Defne'nin yanına sandalye çekip tasarımlara bakmaya başladı. Çok yetenekliydi Defne ve Passionis'e çok şey kazandıracağını biliyordu Ömer. İnce ruhlu ve zarifti bütün çizimleri. Defne Ömer'in ne düşündüğünü anlamak için gözlerinin içine bakıyordu ve bir şey demesini bekliyordu.

"Defne, tasarımların harika. O kadar zarif ve ince ruhlu ki, büyülendim." dedi Ömer hayranlıkla. Defne sevinçten gözlerini büyütmüştü. Mutluluğu git gide artıyordu. Ömer dikkatlice Defne'yi izliyordu. Sevincini, mutluluğunu. Defne mutlu olunca Ömer kendini çok iyi hissediyordu. Onu hep mutlu etmek istiyordu. Zaman geçtikçe daha çok istiyordu sanki uyuşturucu gibiydi. Defne Ömer'in ciddi bakışlarını fark edince endişeyle konuşmaya başladı.

"Ne oldu? Bir şey mi oldu? Bir şeyi beğenmediniz mi? Söyleyebilirsiniz üzülmem ben cidden. Sorun neyse düzeltmeye çalışırım." dedi Defne hızlıca. Ömer cevap vermedi bakışlarını dahada sertleştirdi. Defne'nin tepkilerini çok seviyordu. Bilerek yapıyordu bunu.

"Ne düşünüyorsunuz? Beğenmediniz demi? Biliyorum. Beğenmediniz." Ömer içten içe çok keyif alıyordu bu durumdan. Daha fazla işkence etmeyip konuşmaya karar verdi.

"Açıkcası, hayır. Zihnim daha hoş şeylerle meşguldü. Güzel bir kadının yüzündeki bir çift güzel gözün insana ne kadar büyük bir zevk verebileceğini düşünüyordum." Ömerin sözleri üzerine Defne gözlerini büyüttü. Aşk ve Gururdan alıntı yaptığını anlamıştı.

Kiralık Aşk& Sevdan Bir Ateş (Tamamlandı)Where stories live. Discover now